YEŞİL BURSA ÇÖL OLMASIN

HIDIRCAN KAYA/ÖZEL HABER

Türkiye, kuraklıkla mücadele veriyor. Sular şehri olarak da bilinen Bursa’da da bu sene yağışların az olması ve barajların doluluk oranlarının git gide düşmesi, kurak günlerin yakında olduğunu

gösteriyor. Bursa’da 20-25 günlük suyun kaldığını belirten Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Sevim Yürüten, tasarrufun kaçınılmaz olduğunu söyledi. Bursa’nın içme suyu ihtiyacının karşılandığı iki barajdan biri olan 60 milyon metreküp su kapasiteli Nilüfer Barajı, bölgenin bir süredir yağış almaması sebebiyle tamamen kurudu. Öte yandan 125 milyon metreküp su kapasiteli Doğancı Barajı’nda ise su oranı yüzde 27’ye düştü.

Bursa’daki hava durumunun mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle, Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan barajlarda büyük oranda düşüş gözlemlendi. Konuya ilişkin Kent Bursa’ya açıklamalarda bulunan Çevre Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Sevim Yürüten, çözüm önerilerini paylaştı. Su kanunun çıkması gerektiğini söyleyen Başkan Yürüten, “Marmara Bölgesi’nin güneydoğusunda yer alan Bursa nüfusu, 2021 yılına göre 3 milyon 147 bin 818’dir. Bursa ilinde kilometrekareye 285 kişi düşmektedir. Bursa, bu nüfus özellikleri ile Türkiye’nin dördüncü büyük kenti ve Marmara bölgesinin en kalabalık ikinci kenti olma özelliğini taşımaktadır. 2050 yılı gelindiğinde Bursa nüfusunun 5 milyon olması öngörülmektedir. Bursa merkez mevcut durumda Doğancı Barajı, Nilüfer Barajı, Pınar Kaynakları ve Yeraltı sularından içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanmaktadır. 2022 yılı verilerine göre ilimiz su ihtiyacının % 65’i Doğancı ve Nilüfer Barajlarından, % 26’sı muhtelif kuyulardan, % 14’ü ise kaynaklardan temin edilmektedir. Çınarcık Barajının devreye girmesiyle birlikte su potansiyeli daha da artacaktır. Ancak iklim krizi kaynaklı yağışların azalması, kuraklık ve nüfusun artması sonucu yeterli suyu bulma konusunda sıkıntı yaşanacağı aşikardır” dedi.

SUYU BİLİNÇLİ KULLANALIM!

Yaşamın ve sağlıklı kalmanın en temel ihtiyacı olan su kaynaklarının tümünü, bütün bu önemine rağmen saygısızca kirlettiğimizi ve tükettiğimizi sözlerine ekleyen Başkan Sevim Yürüten, doğanın tüketim hızımıza yetişemediğini söyledi. Başkan Yürüten, “Su kaynaklarımız tükenmekte ve eski durumuna gelmesi de gün geçtikçe zorlaşmaktadır. Burada suyun daha etkin kullanılması kurumların birincil görevi olmaktadır. Tarım, sanayi ve evsel kullanımlarda suyun daha bilinçli tüketilmesi önem arz etmektedir. Yerel yönetimler, sürdürülebilir kentleşme modelini benimsemelidir. Bu modelde de şehirleşmenin çevre üzerindeki baskısı azaltılmalıdır. Su kaynaklarının verimli kullanılması, atıksuların arıtılarak tekrar kullanımı, yağmur suyu hasadı ve gri su kullanımı esastır. Ülkemizin geniş bir bölümü “olağanüstü kuraklık” etkisinde ve biz hala su için koruma-kullanma dengesini kuramıyoruz. Öncelikle suyu korumayı ve su varlıklarını havza bazında geliştirmeyi, katılımcı ve şeffaf bir anlayışla yönetmeyi hedeflemeliyiz” şeklinde konuştu.