YENİDEN REFAH PARTİSİ

Bu konuda yazmak elzem oldu. Geçen gün Twitter’da, tam olarak kim olduğu belli olmayan bir profil bir yazı yazmış. Yazıya başlarken kullandığı ifadeyle‘Buradan Saadet ve Yeniden Refah partililere sesleniyorum’ şeklinde girizgâh yapmış ve tahmin ettiğiniz üzere saçmalamış. Yazının tamamını burada yayınlama imkânım yok. Zaten yazının sadece başlığından analiz etmeye başlarsak, yazan kişinin Yeniden Refah Partisi‘nin misyonu, vizyonu, ürettiği politikaları, siyasete olan bakış açısını bilmediğini, zahmet edip araştırmadığını anlarız.

Kısa bir araştırma ile ülkemizde muhalefet partileri arasında en milli politikayı Yeniden Refah Partisi’nin ürettiğini görebilirsiniz. ‘Doğruya doğru, yanlışa yanlış diyeceğiz’ söylemi ile yola çıkarken, bunun sadece söylem olmadığını defalarca gösterdi Sayın Fatih Erbakan. Turkovac aşısı ile ilgili memnuniyetini korkmadan söyleyebilen tek muhalif lider. Ajandasında olan ve bir çok kez dile getirdiği projelerin de bir bir hayata geçtiğini söylemeliyim. Siyasette kullandığı NEZAKET diline hayran olmamak elde değil. Ülkemizde ‘siyasi üslubu bozuk’ bir politika görüntüsü varken, özlediğimiz NEZAKETİ yine bir ERBAKAN verebilirdi bizlere. İktidar olabilirlermi? Pek âlâ olabilirler. Zaten kitleler bu nezaket dilini görünce, bir bir gelmeye çoktan başladılar bile.

Son yıllarda kurulan yeni partilerin büyüme istikrarına bakınca, aralarında en organik büyümeyi sağlayan partinin Yeniden Refah Partisi olduğunu göreceksiniz. Teşkilatlarda can hıraş çalışan binler ve Gerçek Milli Görüş davasına adanmış yüz yirmi bin civarı kişi çıkacak karşınıza. Tabi bu rakam şimdilik yüzyirmibin’lerde. Eminim ki bürokratik ve medyatik engeller aşıldığı zaman, en hızlı büyümeyide gerçekleştirmiş olacak. O kadar sistemli ve düzenli bir teşkilatlanma modeli varki, 3. senesi dolmadan Türkiye’nin bir çok il ve ilçesinde teşkilatlanmasını tamamlayarak seçime girmeye hak kazandı. Yeni partiler arasında henüz bu başarıyı elde etmiş başka bir parti yok.

Türkiye’deki siyasi partilere baktığımız zaman, neredeyse her partinin ‘MilliGörüş’ütemsil ettiğini söylemesi manidardır. Buradan aslında doğru siyasetin milli görüş siyaseti ile olacağı manâsınıçıkarsakta, partilerin aslında bu gömleği çıkarttığını, çıkartmadım diyen bazılarının da milli görüş gömleğini popülizm malzemesi olarak kullandığını görmekteyiz.

Yukarıda bahsettiğim twit serisini atan şahıs, anladığım kadarıyla bu yazdıklarımın hiç birine vakıf değil. Çünkü çamur at izi kalsın cinsinden yazdığı yazı, kendisi gibi konuya vakıf olmayanlarla girdiği etkileşimden belli. Çok üzülerek belirteyim ki; 5 bin küsur beğeni, 2 bin küsur de paylaşım almış. Tahminen girdiği etkileşim ise 1 milyon civarında olmalı. Yani 1 milyon insan, boş iddialar ile atılmış bir twit dizisine itibar ediyorda, siyasete nezaket ve zerafet getireceğim, doğruya doğru yanlışa yanlış diyeceğim, Türkiye’yi borç ve faiz ekonomisinden kurtaracağım, milli ekonomik model getireceğim diyen ve bunun gibi yüzlerce projesi olan Sayın Fatih Erbakan’ın ne dediğine bakmıyorlar bile. Gerçekten ülkemiz adına acı bir tablo.

Milletvekili olmuş birisi de, rahmetli Necmettin Erbakan üzerinden kendine popülarite oluşturma derdine düşmüş sanırım. Düşmanlarının bile ‘Ah!Erbakan Hocam, biz seni anlayamamışız’ itirafını yaptığı bu günlerde, sayın vekilin konuya hâkim olmadığını görmek gerçekten üzüntü verici. Demek ki düşmanı kadar bile Necmettin Erbakan’ı anlayamamış.

George Orwell 1984 isimli kitabında der ki; Medyayı Kontrol eden Beyinleri Kontrol eder, Beyinleri Kontrol Eden ise toplumları kontrol eder. Maalesef ülkemizde toplumsal siyaset, araştırma, dinleme, anlama üzerine değil, Orwell’ın dediği gibi medyayı kontrol edenlerin, kontrol ettikleri beyinlerin ürettiği iftiralar üzerine gidiyor.

DevletimizeGüvenin