“Yapı denetimciler ortada bir karar yokken tutuklu yargılanıyor. O insanlar da depremzede, tutuksuz yargılanmalı”
SEMA NUR AVŞAR
Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Yönetim Kurulu üyeleri ve şube başkanları, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli yaşanan büyük depremler sonrasında ortaya çıkan bilgileri paylaştı. Yapı denetimcilerin elbette yargı sürecini geçirmeleri gerektiğini fakat ortada net bir karar yokken tutuklu yargılandıklarını meslektaşlarının ve ailelerinin de depremzede olduğunun unutulmaması gerektiğini belirten Denetim Kuruluşları Birliği Derneği (YDKBD) Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, tutuklu yargılanma kararının verilmemesi gerektiğin savundu. Eski binaların yıkım oranlarının yüzde 50’nin üzerinde olduğunu raporlarla belirten Gücenmez deprem yönetmeliğinin de revize edilmesini beklediğini de söyledi. YDKBD Yönetim Kurulu üyeleri ve şube başkanları, Kahramanmaraş ve Hatay merkezli yaşanan büyük depremler sonrasında ortaya çıkan bilgileri paylaştı.
Yapı denetim sistemiyle ilgili açıklamalarda bulunan YDKBD Genel Başkanı Tayfun Gücenmez, “Binaların denetimleri değil, esasında binaların yıkılma sebeplerinin konuşulması gerekiyor. Suçlu aramak yerine sistemdeki yanlışları ortaya çıkarmalıyız. Deprem yönetmeliklerindeki ivmelerin yetersiz olduğunu, imar planlarında sorgulanması gerektiğini, zemine tüpleriyle ilgili ayrı bir denetim mekanizmasının oluşması gerektiği birçok kez dile getirdik” diye konuştu.
“13 binin üzerinde depreme oldu”
6 Şubat’tan bu yana da çokça depremler olduğunu belirten Gücenmez, konunun gündemin içerisinde kaybolduğunu neredeyse 14 bine yakın deprem yaşandığını belirtti. “Bunlardan iki tanesi aslında bu da biraz tartışmalı 7,7 den sonra ikinci çok büyük deprem daha olduğu söyleniyor. Biz literatüre geçenlerden söyleyelim. 6’nın üzerinde 5 tane deprem oldu aslında. Ve bunların haricinde de 5 ve 6’nın altındakileri saymadık ama neredeyse 13 binin üzerinde depreme oldu inanılmaz büyük depremlerdi” ifadelerini kullandı.
“Yapı Denetimciler için sosyal medya algısı”
Sanki her bina yapı denetimliymiş gibi bir algı olduğunu ifade eden Gücenmez, “Şunu net söyleyebiliriz Hatay Antep ve Adana dışında diğer illerde yapı denetimi 2011 ve sonrasında başladı. Demek ki bu illerin dışındaki 2013-2014 yılı binalar yapı denetimsiz. Ve tabloların özetine geldiğimizde bu yapı denetimli binaların çoğu yıkıldı algısı rakamlarla net olmadığı ortaya çıkıyor. Bölge de 152 bine yakın yapı denetimli bina var bunlardan 292 tanesi yıkıldı ve bu yıkılan binaların birçoğunun da yapı denetim kaynaklı olmadığı nerdeyse net. Zaman içerisinde daha da net olduğu ortaya çıkacak. Çünkü bizim sorumluluk sahalarımızın nerde olduğu, nerde başladığı ve bittiği de mevzuatta açık bir şekilde belirtiliyor. Aslında böyle bir algı biraz da sosyal medya da çokça körükleniyor. Bu güne kadar hiçbir depremde yapı denetimli binalarda yapısal hasar olmaması bu algıyı yarattı” dedi.
“Tutuklu Yapı Denetimciler de depremzede”
Meslektaşlarının şu anda tutuklu yargılandığını ifade eden Gücenmez, “Yani cezaları başladı. Hâlbuki ortada bir şey yok. Bunları ısrarla söylüyoruz. İnsanlar da depremzede, aileleri de depremzede. Lütfen tutuksuz yargılansınlar. İhmalleri varsa ki, bence yapı denetim ihmalinin çok çok az olduğunu ve birçoğunun beraat edeceğini düşünüyorum. Buradan da bu incelemeleri yapan yetkililerimizden de rica ediyoruz. Lütfen konulara objektif müşahhas deliller ışığında yaklaşılsın” şeklinde konuştu.
“10 milyon kişi yaşanan depremden etkilendi”
Olayın sıcaklığından, üzüntümüzden, acımızdan bu konulara soğukkanlılıkla ve objektif değerlendiremediklerini ifade eden Gücenmez, “Bunu zaten dünya üzerinde bu verileri inceleyen çok yetkin kişilerin de çok bazı açıklamaları var. ‘Bir atom bombasının yüzlerce katı büyüklüğünde bir deprem bu aslında ve Dünya’da belki de yeryüzüne en yakın depremlerden bir tanesiydi. 24 saatten kısa bir süre içerisinde bu kadar büyük bir deprem neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir olay. Çok uzun bir zaman önce tahmini sismolojik aletlerin icadından bu yana böyle bir olay görmedik’ diyorlar. Çok çarpıcı bir açıklama gerçekten. Bu normal bir deprem değildi, bunu gerçekten anlamamız ve irdelememiz de gerekiyor. İki tane art arda büyük depremin olması ve bir aya yakın sürede 14 bine yakın depremin olması hakikaten inanılmaz büyük bir afet olduğunu gösteriyor. 11-12 ili etkiledi. 10 milyon vatandaşımız etkilendi. Yani bu da aslında hem yurt dışında, hem yurt içinde de daha soğukkanlılıkla değerlendirilen hocalarımız bu afetin büyüklüğünü müşahhas verilerle ortaya koydular. Üniversite raporları ortaya koydu. AFAD verileri ortaya koydu. Bunu zaten açıp baktığımızda çok net olarak görebiliyoruz” dedi.
“Deprem yönetmeliğinin de revize edilmesi bekleniyor”
Deprem yönetmeliklerinin söylediği ivmelerden iki katı yer yer üç katı olan çok büyük ivmeler geldiğin ifade eden Gücenmez, “Bunun neden ön görülmedi neden oldu bu tabi ki tartışılacak bir konu evet deprem yönetmeliğinin de revize edilmesi bekleniyor. Bu resmin önemli bir noktası aslında. Yani siz bir referans alıyorsunuz binaları bir etkiye göre tasarlıyorsunuz ve bakıyorsunuz ki bunun çok üzerinde bir deprem. Şimdi biz sizinde aracılığınızla şunları soruyoruz. Önceki aldığımız referansları sormazsak bundan sonra da aynı yanlışlarda devam edecek. Doğruları bulmamız için sorularımızı sormamız gerekiyor. ‘Deprem yönetmeliklerinde ilk büyük depremin ardından hasar almış binaların ikinci büyük depreme maruz kalmasına karşın bir güvenlik mekanizması var mı?’ ‘Deprem yönetmeliklerini yazan hocalarımız coğrafyamızda art arda iki büyük depremin ve deprem fırtınalarının olabileceğini ön gördüler mi?’ dedi.” Çok sayıda kişinin de katıldığı toplantı, soru cevabın ardından son buldu.