Vefa ve Sadakat Üstüne II
Hâlâ Vefa’yı bir semtin adı olarak mı biliyorsunuz?
Vefa lezzetli bir gıda ürününün adı, markası mıdır hâlâ ? sadakat sizce artık boş bir laf mıdır ?
Yerine göre, rüzgârına göre, gücüne kudretine göre pozisyon alan bir yelken midir sadakat ?
Sizce hayatınızın diğer yarısı eşinize, alın terinizin bedeli ilminize, helalinden evinize lokma götürdünüz işe, size adamlığı, insanlığı, tertemiz olmayı öretmeye çalışan büyüğe, okuldaki öğretmene, her sabah işe okula giderken yolda karşılaştığınız, dükkânının önünden geçtiğiniz esnafa, dostaverebileceğiniz, ödeyebileceğiniz, sunabileceğiniz kıymetli neyiniz var ?bir düşünün.
Hayatındaki herkese ; Berber Mehmet’e, arkadaşın Osman’a, küçükken tadını hayatın boyu unutamayacağın yumurtalı ekmekler kızartan, soslu makarnalar pişiren komşun Meryem teyzeye, kan ter içinde çalışan Işık abine, gençliğinde siyasi kavgalarında sana kol kanat geren, sahip çıkan Nurullah reise, hastalandığında “Anbar”larında tarlalarındaki işi bırakıp kapından ayrılmayan Faruk amcana
Herkesher şey bir yana seni bu dünyaya getirip büyüten annene babana ne verebilirsin biraz düşünün lütfen….
Türk İslam Medeniyet anlayışı, terbiyesi ahlakı ile yetişen bizlerin en önemli hayat felsefesi, düsturudur Sadakat ve Vefa.
Evlatlarımıza bırakabileceğimiz en önemli meziyet, en değerli duygudur Sadakat ve Vefa.
Bedeli olmaz bu kavramların. Satılmaz, satın alınmaz.
Rabbin ya gönlüne indirmiştir, son nefese kadar yaşar yaşatır solursun hesapsızca. Mertçe.
Ya kilit vurmuştur kivay haline…
Vefa nedir, bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını, giderken yaktığını yabana atmamandır.
Vefa; dostluğun asaletine, sır dua sonrası verilen sözlere, hayallere ihanet katmamandır.
Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyayasatmamandır.
Yaşam gülmeyi, sevgi hak etmeyi, vefa unutmamayı, dostluk sadik kalmayı bilenler içindir der gönüller sultanı Mevlana.
İşte dostlar böyle bir zamanda sadakat gibi her şeye katlanarak yok olmaya yüz tutmuş yüce değerleri yeniden ihyâ etmeye çalışmak olmalıdır. Sadakatin gereklerinin yerine getirilmesi ise bir vefadır.
Her şey gönlünüzce olsun, yüzünüzden gülümseme eksik olmasın.
[1Tahrimsûresi, 66/6[2] Hâkkasûresi, 69/44-47[3] Bakara sûresi, 2/40
[4] Bakara sûresi, 2/152[5] Muhammed sûresi, 47/7[6] Kıyâmesûresi, 75/16