TURKOVAC
Benim gibi bir çok kişinin heyecanla beklediği, Faz-3 çalışmasının gönüllüler üzerinde denemesine başlanılan yerli Covid19 aşısı için geri sayım başladı diyebiliriz. Teknik olarak aşının bir işe yarayacağını düşünmediğim için ve ‘aşı karşıtlığı’ olarak algılanmasın diye şunu belirtmekte fayda görüyorum. Hakkında bu kadar komplo teorileri üretilen, doğru veya gerçek iki covid19 aşısını da olmayı doğru bulmuyorum. Genelde bu duruma ‘ateş olmayan yerden, duman çıkmaz’ deyimiyle baktım. Eğer illâ ki bir aşı vurulmamız gerekiyorsa ve madem bu aşı meselesi gönüllülük esasına dayanıyorsa, ben yerli aşı olma taraftarıyım. Zaten geçtiğimiz nisan ayında pozitif vaka Koronavirüs atlattığım için, 6 ay doğal seleksiyon oluştuğundan sanırım aşı randevusu alamıyorum. Tahminen 11. ayda TURKOVAC aşısının kullanılmaya başlayacağını umarak, sıramı beklemekteyim.
Tabi ki ülkemizde üretimi yerli olan herhangi birşeyi hazmedemeyen bazı çok akıllılarımız, TURKOVAC içinde hemen kulp bulmaya başladılar. Bunlardan bir taneside kelimenin Hırvatça lisanındaki karşılığının TÜRK KOYUNU şeklinde olmasıymış. Tabi aşıyı üretirken bazı bey olmayan efendilerin rızasını almadığımız için iyice çirkinleşiyorlar, daha da fazla çirkinleşeceklerdir. Birde TURKOVAC değilde başka bir isim verseydik, mutlaka dünyada en az kullanılan Afrika kabile dillerindeki karşılığına bakacak kadar saçmalamış bir insan grubu ile karşı karşıya olduğumuz hakikatini de unutmamak gerekir. Muhalefet öyle yapılmaz arkadaşlar,yaptığınız olsa olsa çocukluktur.
Tam açılımı “Türkiye’nin Kovid19 Aşısı” cümlesindeki kelimelerin ilk hecelerinden oluşan “Turkeys Covid19 Vaccine = TurCoVac” şeklindedir. Hani bilmeyenlere de yada anlamak istemeyenlere de mealini verelim hemen satırlarımızda.
Rahatsızlık duyanların asıl rahatsızlık sebebini de belirtmek gerekir. Türkiye’nin her konuda geri ve dışa bağımlı olmasını isteyenler, attığımız tüm adımları benzer şekilde karalama yoluna gittiklerini biliyoruz. Çünkü Türkiye, seri üretime geçeceği bu aşı ile tüm dünyada emsalsiz bir pazar elde etmiş olacak. Türkiye üretimli ürünlerin dünya piyasalarında gördüğü rağbet malumunuzdur. Ülkemizin ispatlanmış bu itibarı ile hele de salgın döneminde ürettiği aşının, ekonomik anlamda sağlayacağı katma değeri hesaplamak için iyi bir hesap makinesine ihtiyacımız olacaktır. Tabiki önce ülke insanımızın aşılanması şartı ile. Nasıl ki bir kaç ay önce ÇİN bana lazım diyerek SİNOVAC aşısını göndermemek için direndi ise de (bu konuyla ilgili makalem bkz. ‘Çin ile Aşı krizinin Nedeni’) sonunda göndermeyi kabul etti. Aynı yolu izleyeceğimizden zerre miktarı şüphem yoktur. Aşı istiyorsan, şartları da kabul edeceksin.
Bunlarla birlikte, bu işin vicdani boyutu ile yüreklere işlemesi meselesi var. Yardım edeceğimiz fakir ülkelerde kazanacağımız popülizm ile daha güçlü ilişkiler ve daha büyük ticari anlaşmaların kapısını da açmış olacağız. Hepsi bize fayda olarak geri dönecektir.
Ülkemizin zerre miktarı ilerlemesini istemeyenler, yukarıda bahsettiğim gerçeklerin olmasını istemezler tabi. Çünkü onların kafası, Afrika’da kabilelerde yaşayan yerel halk kadar ilkel şekilde çalışıyor.
Adının ERCİYES olmasını bekliyordum açıkçası. Bana daha cezbedici, daha dikkat çekici bir isim gibi gelmişti hep. Ancak devlet büyüklerimiz bu ismi verdiyse, mutlaka bir başka bir nedeni de vardır.
Bu arada SİNOVAC isminin Hırvatça’da karşılığı, bir koyunun oğlu demekmiş. Dünyayı ürettiği aşılarla haraca bağlayan ÇİN’in aşıya verdiği isme bakın. Anca güleriz değilmi bu iddiaya?
Son olarak bu konudaki milli tutumundan dolayı Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Sayın Fatih Erbakan Bey’e teşekkürlerimi buradan iletmek isterim. Keşke diğer siyasi partilerde Fatih Erbakan gibi eğriye eğri, doğruya doğru diyebilseler ve muhalefet nasıl yapılır öğrenseler. Bir Erbakan daha, rahmetli Necmettin Erbakan’ın yolundan emin adımlarla geliyor diyebilirim.
TURKOVAC Hayırlı Olsun.
Devletimize Güvenin!