TÜRKİYE AFGANİSTAN PAKİSTAN

18 Haziran’da Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, ABD Başkanı Joe Biden ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Amerika Birleşik Devletleri askerlerini bölgeden çekerken, Türkiye’nin Kabil Havalimanı’nın korunması için liderlik rolü alması konusunda mutabık kaldıklarını açıklamıştı. ABD her geçen gün Afganistan’da, Irak’ta olduğu gibi bataklığa saplandığını anlamış olacak ki kendisi için geç kalmış olsada bölgeden çekilmesi olumlu olarak değerlendirilebilir. Tabi her çekiliyorum dediği bölgeden, bölgeyi karıştırmadan çıkmayacağını da iyi biliyoruz. Bunu 3’e bölünmüş Irak’tan anlayabilir hatta hâlâ daha elini tam anlamıyla çekmediğinden görebiliriz. Aslında burada sorulması gereken başka bir soru daha var. ABD nereye çekiliyor? İran’a mı?

Afganistan’ın Rusya Büyükelçisi Tayeb Cevad:“Türkiye, bir İslam ülkesi ve Afganistan’ın eski bir dostu. Afgan halkına karşı iyi niyetini kanıtlamış bir ülke. Türkiye’nin, Hamid Karzai Havalimanı’nın güvenliğinin sağlamasına Afganistan’da kimse karşı çıkmaz.” diyerek, aslında büyük bir gerçeği de itiraf etmiş oldu. Tarihin hiç bir yerinde girdiğimiz bölgede fitne çıkaran bir devlet/millet olmadığımızı herkes iyi bilir.

Peki Afganistan’da olmalımıyız?

Kesinlikle olmalıyız. Zaten yıllardır barış gücü adı altında asker gönderdiğimiz bir bölge. Bu minvalde bakınca bölgeye yabancı olmadığımızı göreceğiz. Şimdi ise Kâbil’deki havaalanı ile nüfuzumuzu biraz daha artıracağız. Pakistan ile sınır komşusu olan Afganistan, jeostratejik konumu ile büyük önem arz etmektedir. Türkiye ile sınır komşusu değildir ancak iki ülke arasında coğrafi olarak bulunan İran devletinin sorun çıkaracağını düşünmüyorum. Zaten son yıllarda Türkiye-İran ilişkileri düzenli ve olumlu bir seyirde devam etmektedir. Çin ve Hindistan bölgesine yada genel anlamda ORTAASYA’da elimiz-kolumuz olacak önemli bir adım daha atılmaktadır. Afganistan’ın başkenti Kabil’deki stratejik önemdeki havalimanının gelecekte güvenliğinin sağlanması demek, bölgedeki tüm hava trafiğine hâkim olmak demektir.

23 Nisan 2021 tarihinde bahsi geçen 3 devlet, dış işleri bakanlığı seviyesinde 3’lü bir zirve gerçekleştirmiş, ortak bildiri yayınlayarak bölgede yüksek düzeyde seyreden şiddete bir son verilmesi ve barış görüşmelerine uygun bir atmosfer sağlanması için hemen bir ateşkese ihtiyaç duyulduğu vurgulanmıştı. Üzerinden 2 ay geçen bu bildirinin ardından ABD’nin bölgeden çekileceğini açıklaması ile gelişen süreçte Afganistan’da şiddet olaylarının azaldığını göreceğiz. Şiddetin sorumlusunun kim olduğunu, artık anladınız.

Türkiye-Afganistan hattında olması beklenen durumu Almanya eski Dışişleri Bakanı Gabriel çok güzel açıklamış; “Türkiye, Afganistan ve Ortadoğu’yu iyi biliyor. Mükemmel diplomatik ilişkileri var. NATO da dahil olmak biz Avrupalıların, tabiri caizse Türkiye’nin bölge hakkındaki bilgisinden yararlanabileceğimize inanıyorum”

Pakistan ile olan dost ve müttefiklik ilişkimizin yanına ekleyeceğimiz Afganistan ile bölgede daha güçlü hale geleceğiz. Türkiye-Azerbaycan-Afganistan-Pakistan hattı ile oluşturduğumuz bu gücü ve etkinliği sizde hissetmelisiniz. Keza İran’da hissetmiş olacak ki, yeni seçtiği cumhurbaşkanı yakında adım atmaya başlayacaktır.

            Devletimize Güvenin!