TRT’nin yeni dizisi “Teşkilat”

19.03.2021
A+
A-

Televizyon tarihinde ilk kez Milli İstihbarat Teşkilatı’nın olağanüstü deneyimleri, bir senaryoya aktarılarak diziye dönüştürüldü.TRT’nin son yıllardaki dizi politikasını beğensem de özellikle tarihi dizilerde fazla kurmaca yapmaları gerçeklerden uzaklaşmaları, tarihi, yanlış aktarmaya yol açacak hatalara düşmesi ve özellikle millet lehine birçok projelerde karşı bildiri yayınlayan oyuncuları kullanması noktasında güvenimizi sarstığını söylemek gerek.

Eleştiri iyidir. Yaptığınız şeyin daha iyi olmasını sağlar. Canlı tutar. Kendini yenileme, hatalarını görme, daha iyiyi yapma arzusunu pekiştirir. O yüzden yapıcı eleştiri yapmak, her proje yapanın özellikle istemesi gereken bir olgu olmalı.

Türkiye’nin son yıllardaki savunma sanayisinin teknolojik gelişimini sembolize eden Sihaların aktifliğini ve gücünü de gösteren Teşkilat dizisi, düşünce olarak iyi düşünülmüş.

Filmin hikâyesi de Türkiye ve düşmanları ile ilgili. Türkiye’ye karşı bir üst güç dediğimiz şirket, ajanlar göndererek Siha mühendislerini öldürüp, projeyi çalıyor. Bunun üzerine milli istihbarat teşkilatın da Başkan Mete, en seçkin ajanlarını öldü göstererek onlardan bir ekip kuruyor.Bu ekip operasyonel kabiliyette olan kişilerden oluşuyor.Karakterlerimizden biriAmerikan tiplemesi Uzay, Görevi analist. Diğer karakterimiz karikatürist bir tip. Güçlü kuvvetli ve her şeyi kas gücüyle çözen Hulki.Bir başka karakterimiz kılık değiştirebilen (ki burada kılık değiştirmeyi görevimiz tehlike de kılık değiştirmelerle bir tutmayın sadece kafasına peruk, üzerine farklı elbise giymek olarak düşünün) bayan ajan Pınar. Bir diğer karakterimiz öldü gösterilmeden önce Başkan Mete’nin yanında çalışan Zehra. Ayrıca filmimizin jönü de olan serdar. Serdar, daha on yaşında ailesi öldürülmüşve Devlet Serdar’a sahip çıkarak teşkilatın en iyi ajanı olarak yetiştirilmiş. Gel gör ki bu kadar iyi ajan olan serdarın sevgilisi de şirket ajanı olmasın mı?  Yalan makinesini bile atlatabilen ajanımız altı aydır tanıdığı sevgilisinin ajan olduğunu anlamayacak kadar acemi. Ha ekip bitti mi? Hayır. Bu ekibe bir de hacker lazım. O da hapis de olup oradan çıkarılması gereken bir karakter. Zehra, bu hackerımızı çıkarmak için hapishaneye gidiyor (hapishanedeki sahneleri yazmıyorum bile) ve çıkarıyor. Hackerımız da ekibimize dâhil oluyor. Ama işin ilginç yanı ve klişesi ise bu hackerımızın aslında Başkan Mete’nin oğlu olması.

Filmde birçok klişe sahne var alın bir tane daha. Öldü süsü verilen ajan Zehra’nın eşi, kızına annesinin öldüğünü söylüyor. Kızda hayır annem ölmedi deyip apartmandan aşağı inerek dışarıya koşuyor. Tamda o sırada Zehra, camları karartılmış araç ile evinin önünden geçiyor. Babası da peşinden gidiyor. Kız nerde dursa iyi? Tam da annesinin arabasının yanında duruyor. Annesinin daha önce ben yanında yokken elini yanağına koy beni hissedeceksin dediğini hatırlayıp elini yanağına koyuyor ve adeta annesini hissederek arabasının yanında onabakıyor.

Bu kadar inanılarak yapılan bir işte çok basit ve klişe olayları koymak filmin kalitesini düşürüyor. Hele de seçilmiş ajanların sanki yoldan geçenlermiş gibi acemi hareket etmeleri çok amatörce olmuş. Film düşünce olarak iyi fakat aynı şeyi senaryo olarak söyleyemeyeceğim. Yer yer güzel sahneler olmakla birlikte klişe ve tahmin edilebilir sahneler dizinin devam edebilirliği konusunda bende şüphe uyandırıyor.  Yine de bu tarz yapımların artması ve ilerleyen haftalar kalitesinin yükselmesini ümit ediyorum.

YORUMLAR

  1. Mehmet Emin SÜMBÜL dedi ki:

    Kaleminize sağlık hocam doğru söze ne denir. Umarım senarist bu eleştiriyi dikkate alır 👏👏