Thomas Mann ve Buddenbrooklar/Bir Ailenin Çöküşü-4
Truva Savaşı’na neden olan Truva kralının oğlu Paris’in esere adını veren karakteri kaçırmasının paradosini merkezine oturtan eser, HenriMeilhac ve LudovicHalevy tarafından kaleme alınmıştır.
Türkiye’de sadece, adı bir çırpıda akla gelmeyen edebiyatçılardan Selahattin Batu’nun kalemiyle tiyatroda soluk alan Güzel Helena ve diğer karakterler özelinde antik döneme direksiyon kıran, Grimm Kardeşlerin Kül Kedisi ve Parmak Çocuk masallarıyla Sindrella Kompleksi teorisine yıllar öncesinden ilham vermek için yönelmiştir.
ColetteDovling’in yazdığı, Türkçeye Selçuk Budak’ın kazandırdığı kitapta ayrıntılandırılanSindrella Kompleksi, adını Grimm Kardeşlerin Kül Kedisi adlı masalından almıştır.
Ortada kendi ayakları üzerinde durmak için mücadele etmek gibi bir realite varken kadınların her daim bir kurtarıcı beklemelerini eleştiren, Türkiye’de doğal olarak yeterince algılanamayan teoriden Mann, diğer eserlerinde de istifade etmiştir.
Mann, ele aldığı kavramı sahiplenen bir edebiyatçı değildir. Kavramı iyice tanıdıktan sonra arasına mesafe koymasını bilmiştir.
Gözünü cümleler üzerinde öylesine gezdirmeyen okur, karakterlerine ve müziğe aynı anlayışla yaklaşan Mann’ın, diğerleri gibi bu eserinde de; Arnold Schoenberg, AntonWebern, AlbanBerg gibi kompozitörlerin koordinatlarını belirledikleri Atnonal Müzik için kalbinin hızla attığını Doktor Faustusadlı romanında da görülebileceği üzere, bu türde ilerlemeler kaydedilirken, kalbinin normal seyrini takip etmeye başladığını hissedebilecektir.
Romanı bir orkestra eseri olarak düşünen Mann, korno, flüt, piyano, keman ve org gibi enstrümanların dünyasına özenle adım atarak bu orkestraya daha rahat ulaşılabileceğini de göstermiştir.
Kilisiyle özdeşleşen ve bütünleşen bir enstrüman olan orgtan, bu eserde, Ortodoks ve Katolik mezheplerin egemenliğini yaşarken Protestanlıkla tanışan Avrupa’nın ezgileri yükselmiştir.
Sadece blok değil, yan ve pan flüt aracılığıyla füglerle bağlantı kurulurken, piyanodan hareketle modernizmle canciğer kuzu sarması olma süreci eleştirilmiştir.
Türkçe kaleme alınan kurgusal eserlerde de modernizmi sembolize eden piyano, bu eserde karakterlerin haletiruhiyelerini idrak etmek için kullanılmıştır.
Kemanla piyanonun sıklıkla taht değişimi yaşadığı dönem, dünyaya AntonioStradivari ve ailesinin kazandırdığı Stradivarius marka kemanın dolaylarında tur atılarak anlatılmıştır.
Wagner’in Nibelüngen Halkası adlı opera dizisinde de kullanılan; bas trompet, davul ve zil de Atonal Müzik evresinin yaşanacağının müjdesini verircesine eserdeki yerlerini almışlardır.
Türkiye gibi ülkelerden Batı’ya bakılırken, sadece metro ve megapollerdeki ışıltıların ve onlara eşlik eden; kültür, sanat ve edebiyatın görüldüğü; yazarların folklorla üçüncü dünya ülkelerinde ikâmet edenler gibi bağlantı kurdukları düşünüldüğü için, müzikte de klasik formun dışına çıkılmadığı düşünülmüştür. Bu eserde; Av Türküsü, Yeşil Orman Türküsü ve Çobanın Pazar Türküsü adlı ezgilerine yer verilerek ve merkezden periferiye doğru gidilerek, sözü edilen düşüncenin geçersizliği yeniden su yüzüne çıkarılmıştır.
Burada ayrıca, Türkü kavramının Baladyerine kullanıldığı, ikincisinin tercih edilmemesiyle kavram kargaşasına davetiye çıkarıldığı da vurgulanmalıdır.