Thomas Mann-31
Mann’ın diğer eserlerinde de katalizör rolünü üstlenen vals, bu romanda, Dolandırıcılığıyla ün salmış ana anti karakterin okurdan uzaklaşmaması için kullanılmıştır.
Der zauberberg’de adından ve Faust adlı eserinden söz edilen Gounod yine aynı şekilde okurun karşısına çıkmıştır. Zaten Bekenntnisse des Hochstaplers Felix Krull Der Memoiren erster Teil, Der zauberberg ve Dr. Faustus’taki iç hesaplaşmalar, Alman mitoloji ve teolojisine yaptığı göndermelerle, onların içinden doğmuştur. Buradan hareketle, sözü edilen üç eseri Irmak Roman başlığı altında bir araya getirmek mümkündür.
Bir kimsenin, bir ailenin ya da bir topluluğun belirli ve geniş bir zaman dilimi içindeki yaşam ve yaşayış dönemlerini birkaç ciltte anlatan roman olarak tanınan, Kemal Tahir’in Esir Şehir Üçlemesi ve Yediçınar Üçlemesi’yle kalburüstü örnekler verdiği bu türün, Bildungsroman(Gelişim romanı)ın Türkçe karşılığı olduğu ifade edilmişse de, adları anılan eserler bu tanımın dışındadır.
Mann, ondan etkilendiğini gizlemeyen Bergman gibi, birbirleriyle ilgisiz gibi görünen olayları, alışılmışın dışında bir kurguyla birleştirerek bu türün yeni ve farklı bir boyut kazanmasını sağlamıştır.
Bu türün, Bildungsromanın Türkçedeki karşılığı olduğu söylenemez çünkü Bildungsroman, Buddenbrooks: Verfall einer Famille’de olduğu gibi, bir ailenin uzun soluklu hayatını odağına alabilir.
Irmak, onunla eş anlamlı olduğu düşünülen Nehirden coşkunluğu çağrıştırarak ayrıldığı, Irmak Roman başlığı altında toplanan eserlerde sakinliğin yaşanmasına izin verilmediği için, Irmak yerine Nehir tercih edilemez.
Mann’ın oluşturduğu sakin atmosferleri hareketlendiren ironidir. Trajedi ve travma yüklü sahnelerde okurun bunalmamasını engelleyen yine odur. Bu nedenle, İronik Irmak Bildungsromanlar kaleme aldığı söylenebilir.
Goethe ve onun eserinden yola çıkan Faust da sadece gotik özellikleriyle değil, ironik bir elbise kuşanarak okurla buluşmuştur.
Eserinin girişinde, diğerlerinden farklı olarak aristokrasiden gelmeyen bir karakteri ön plana çıkaran Mann, sınıf çatışmasının nasıl yaşandığını tabandan tavana ulaşarak gözler önüne sermiştir.
Pratiğe döktüğü bu yöntem, Marksizmi benimsediğini gizlemeyen Mann’ı, önemsediği Gorki’ye yeniden yaklaştırmıştır. Bilindiği gibi Gorki de sınıf çatışmasını, tavandan tabana inmeden, tabandaki çelişkilerin tavandan kaynaklandığını düşünerek tartışmaya açmıştır.
Georges Manolescu’nun anılarından etkilenmeyi abartmadığı için onun gölgesinde kalmayan eserde, ahlaksızlığı ete kemiğe büründüren ahlakçılarla ana anti karakteri aracılığıyla hesaplaşmıştır.
Sadece yazar olduğu, 19 Mayıs 1871’de doğup 2 Ocak 1908’de öldüğü ve MeinabenteuerlichesLebenalsHochstapler (Maceralı Hayatımı Bir Taklitçi Olarak Nasıl Yaşadığıma Dair) adlı bir kitap yazdığı bilgilerine ulaşılan Manilesco’nun hatıratından ilhamla çıkan ana anti karakter, sadece bu Dolandırıcı olmasıyla, Norbert Jacques’ın, romanına adını veren anti karakteri anımsatmaktadır.