Thomas Mann-30
Şaşırtmasında, önceki eserlerinde kullanmadığı polisiye kurgudan fazlasıyla istifade etmesinin katkısı büyüktür.
BekenntnissedesHochstaplersFelixKrull Der MemoirenersterTeil, analize tabi tutulmaya çalışılan Der Zauberberg’de olduğu gibi, Mann’ın, ölçüsüne dikkat ederek ironiyi sahneye buyur ettiği eseridir.
Bu eser, Gogol’ün, Ölü Canlar adıyla Türkçeye kazandırılan, МёртвыедушиMyortvyjedushi’si gibi nihayete erdirilememiştir.
Mann da Gogol gibi çürümüşlüğün resmini çizmiştir ancak ondan, ironiden ilham almasıyla ayrılmıştır.
Bu farklılık Mann’ın eleştirisini yüzeyde kalmasına, derine inememesine neden olmuştur.
Zaten Mann eleştiriyi, Gogol gibi keskinleştirme taraftarı değildir. Bir dönemin, meşhur otel hırsızı Georges Manolescu’nun anılarından esinlenen kitabının ana karakteri FelixKrull, Gogol’ün, sadece Rus değil, dünya edebiyatında yerini alan eserinin ana karakteri Çiçikov’la anti karakter olmaları bağlamında buluşturulabilecekse de, Gogol’ün mesafeli ilişkiler geliştirerek onu afişe etme yolunda ilerlemesi, okuru, bu kitapların ayrı yerlerde konumlandırılması gerektiği sonucuna ulaştırmıştır.
Sadece çıkarını düşünen Çiçikov aracılığıyla Gogol, okuru, edebiyatçılığını yere göğe sığdıramayan Dostoyevski’nin romanları ve Dosoyevski’yi dilinden düşürmeyen Bergman’ın sinema filmlerini anımsatan depresif bir atmosfere çekerken Mann, anti karakterini Goethe’nin cümlelerinde uç veren romantizmle tanıttığı için, eserinde depresyonun esamesi okunmamıştır.
Bipolar nöbeti geçirmesine rağmen kalemini elinden düşürmesi, Gogol’ün sözü edilen manzarayı oluşturmasını sağlamıştır ama romanlarında tıp doktorlarına başrolü üstlendirmekle kalmayıp, tıp literatürüne ne kadar vâkıf olduğunu da gözler önüne seren Mann, psikiyatrik rahatsızlıklarla yüzgöz olmadığı için, okuru depresif sahnelerle buluşturmamıştır.
Burada bir parantez açarak, farklı bir çizgilerde ilerleseler de iki edebiyatçının Kahraman değil, Karakter kavramını yeğlediklerini söylemek gerekir çünkü Kahraman, adı üstünde yenilgi tatmamak için bu sıfatı almıştır ama Karakter, hayatın sadece galibiyet beklemediğinin bilincindedir.
Anti Karakter; modernizm, kapitalizm, rasyonalizm, konformizm, determinizm gibi kavramların tahakkümünü elinin tersiyle iten edebiyatçının vazgeçilmezidir ve edebiyatçı onu, sıralanan kavramlarla hesaplaşmak için araç olarak kullanır.
Gogol Çiçikov’u, okurun onunla geçinemeyeceğini bilerek gün yüzüne çıkarmıştır. Onun nazarında Çiçikov’la geçinmemek; sıralanan kavramlara itiraz etmekten farksızdır.
FelixKrull, dolandırıcıdır ama Mann Goethe’ye özgü romantizmden yine taviz vermediği için, okurun, bu olumsuz özelliğihesaba katmayacağını düşünmüştür.
Nietzsche ve mürşidi Schopenhauer’in bu kez yedek kulübesinde bekledikleri eserinin perdesini Mann, aynı adları taşıdıkları için I ve II şeklinde numaralandırılan baba ve oğlu Johann Strausslarla özdeşleşen valsle aralamış ve böylece okuru yormayacağının işaretini vermiştir.