Tarihin sesi, günümüzde yankılanıyor!

Geçmişin eskimeyen tanıkları, nostaljinin vazgeçilmez ögesi olan radyolar, günümüzde yeniden ön plana çıkmaya başladı. 30 yıldan beri radyo tamir eden, deyim yerindeyse bu mesleğe ‘hayatını veren’ Ahmet Ali Şağın ile radyonun dününü bugününü ve mesleğe başlangıç hikayesini konuştuk.

03.02.2019
A+
A-

Sabri ARSLAN

30 yıldır radyo tamirciliğiyle geçimini sağlayan ‘Nostalji Doktoru’ Ahmet Ali Şağın, bitme noktasına gelen radyo, gramofon tamirciliği mesleğini Setbaşı’ndaki küçük atölyesinde sürdürüyor. Küçüklüğünden beri radyolara gramofonlara merak salan ve Bursa’da tek olan Şağın, mesleğine olan tutkusunu “Bana boş bir kutu getir sana radyo yapayım” sözleriyle özetliyor.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

1962 Aydın doğumluyum. Üç yaşından beri Bursa’dayım. Bu mesleği 30 yıldır sürdürüyorum, 30-35 senedir radyo tamirciliği yapıyorum. Bursa’da bu küçük atölyemizi açtık burada devam ediyoruz.

Mesleğinizin bir hikayesi var mı?

Küçüklüğümden beri merakım vardı. Bu radyoların içinde insan var mı yok mu diye hep merak etmişimdir. O yaşımdan sonra radyolara gramofonlara heves sardık. Bu merakı da sonra meslek edindik.

Bursa veya Türkiye genelinde bu meslekle sizden başka ilgilenen var mı?

Tabii var ama gün geçtikçe azalıyor. Mesela Bursa’da Tahir ustamız vardı rahatsızlığı nedeniyle vefat etti. Ferit diye çok eski çok değerli bir ustamız vardı o da vefat etti. Yani bu kadar kapsamlı malzemesi olan bu kadar çok radyosu olan pek azdır yani. Bursa’da bilemem de İstanbul’da veya başka şehirde olabilir.

Bu mesleği devam ettirecek alttan yetişen eleman var mı?

Şu anda radyo tamirciliği diye bir meslek kalmadı. Gençler de artık hep bilgisayar telefon çağında. Benden başka radyo tamircisi yok yani. Yetişmiyor açıkçası. Şimdikiler daha işe girer girmez ‘ne kadar maaş alırım ne kadar kazanırım ne kadar ederim hesabını yapıyorlar. Ama bu iş sabır işi. Zaten radyo olayı kalmadı artık teknoloji o kadar gelişti ki insanlar artık telefondan müzik dinleyip işini görüyor. Bunlar da evimizin bir köşesinde antika olarak kaldı.

En çok hangi eşyayı tamir ederken etkilendiniz?

Genellikle radyo. İlk başta radyo geliyor sonra gramofon, plakçalarlar. Bütün hepsinin tamirini severek yapıyorum. Öyle bir ayrımım yok eski olan her şeyi severek yaparım. Bana boş bir kutu getir sana radyo yapayım diyerek yolumda ilerliyorum. İçi hiç olmasın hiç fark etmez devrelerini ayarlayıp her şeyi toparlar eski haline getirip veririm.

En eski hangi eşyayı tamir ettiniz?

En eski derken 1930’ların radyoları var. İlk 1930’ların Amerikan radyosu var. Zaten radyo dönemi 1920-1930 yılları arasında başlamıştı. En başta radyo bir iletişim aracıdır. Deprem çantalarında bile radyo koyuluyor. Radyo olmasa durumlardan nasıl haber alacaksın?

Orijinal parça bulurken zorluk yaşıyor musunuz?

Tabii yaşıyorum. Ben sürekli gezme halindeyim. Hurda pazarlarına gidip eski kırık dökük radyoları bulup içindeki devreleri kontrol edip kullanıyorum. Bu aralarda lambalı radyolar daha moda olmaya başladı. Ses kalitesinden dolayı insanlar artık lambalı radyo, plakçalar istiyor. Moda olduğu için eski radyo yapımcıları özel lamba üretimlerine başladı. Onları kolaylıkla bulabiliyoruz diğer parçaları da biz kendimiz uydurup müşterilerimizi memnuniyetle uğurluyoruz.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.