Tarih öğretmeni Burçin Özgür: 18 Mart ruhu hep yaşayacak

YASEMİN ÖZKEREM / ÖZEL HABER

18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü, bizler için halan önemini korumakta. 18 Mart’ın hafızalarda daha da derinleşmesine katkıda bulunmak ve 18 Mart’ı anmak için Kent Bursa Gazetesi olarak özel bir çalışma yapalım istedik. Görüşlerine yer verdiğimiz Özel Bursa Büyük kolej Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Burçin Özgür ile günün anlam ve önemine vurgu yapmak için bir röportaj gerçekleştirdik.

DÜNYAYA İNANÇ GÜCÜ…

Çanakkale Savaşı tarihin akışını değiştirmiş, emsali görülmemiş bir cesaretle askerlerimizin asil ruhlarıyla kazandığı bir varoluş destanı olduğunu söyleyen Özel Bursa Büyük Kolej Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Burçin Özgür, bu zaferin tüm dünyaya inanç gücü aşıladığını ifade etti.

“ÇANAKKALE SAVAŞI TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİRMİŞTİR”

18 Mart ruhunun bugün de yaşatıldığını vurgulayan Burçin Özgür, “Çanakkale Savaşı tarihin akışını değiştirmiş, emsali görülmemiş bir cesaretle askerlerimizin asil ruhlarıyla kazandığı bir varoluş destanıdır. Çanakkale, öyle bir destandır ki şüphesiz tüm dünyaya inanç gücü olduğunu göstermiş, yüz binlerce gencin vatan için canlarını verdikleri kahramanlıkların adı olmuştur. İşte bu kahraman Türk halkı, Kurtuluş Savaşı’ndaki gençlere ilham verip ışık tutmuşlardır. Bu yüce vatanın toprakları böyle kazanılmıştır. 18 Mart bugün de Türk milletinin ruhuna sirayet etmiş ve Atatürk’ün izinde, onun bizlere emanet ettiği bu cumhuriyete sahip çıkmaktadırlar. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ışığında yürüyen her Türk genci gücünü Çanakkale’den, Sakarya’dan ve Büyük Taaruz’ dan almaktadır. Umudum şudur ki; Türk milleti, Türk gençleri bu 18 Mart ruhunu hep yaşatacaktır” dedi.

MİLLİ DEĞERLERE SAHİP ÇIKMAK

Tarihin her döneminde Türk halkının milli ve manevi değerlere sahip çıktığını belirten Özgür “Tarihimizin her döneminde halkımız, milli ve manevi değerlerine bağlılığını göstermiş ve bu değerler uğruna canını vermeye hazır olduğunu defalarca ispatlamıştır.  Bir toplum ancak geçmiş ve geleceğiyle bütünleşip bir bağ kurarak var olabilir. Kültürümüz, geleneklerimiz, geçmişimiz bizim mihenk taşımızdır. Türk halkının var olmasını sağlayan vazgeçilmez değerlerdir. Mustafa Kemal Atatürk, milli ve manevi değerlerimizi gelecek nesillere aktarmak için yaşatmanın önemini defalarca iletmiş, bunların hayati bir konu olarak her zaman akılda tutulmasının önemli olduğunu vurgulayarak “şunlarsız millet olmaz” anlayışını bir zaruret olarak ortaya koymuştur. Bir millet için en önemli değerlerden biri de diline sahip çıkmaktır. Burada Sayın Oktay Sinanoğlu’nun çok sevdiğim bir sözüne değinmek istiyorum. “Türkçe giderse Türkiye gider” Türkçe, Türkiye’nin en önemli milli değerlerinden biridir. Ancak, dilin doğru ve düzgün kullanılmaması, yabancı dil etkisiyle yapılan yanlış kullanımlar, milli değerlerimize sahip çıkma konusunda bir eksiklik yaratabiliyor. Türk edebiyatı, şairlerimiz, yazarlarımız, Orhan Veli ve Yaşar Kemal gibi isimler, bize kültürel bir kimlik sağlar. Bu değerlerin öğretilmesi ve doğru şekilde yaşatılması çok önemlidir.Türk halkının bağımsızlık mücadelesi ve demokratik değerleri de milli değerlerimiz arasında önemli bir yer tutar. Cumhuriyet’in ilanı, demokrasi, özgürlük ve adalet gibi kavramlar, Türk milletinin benimsemesi gereken önemli değerlerdir. Günümüzde bu değerler, bazen politik, sosyal veya kültürel nedenlerle tehdit altında olabilir. Demokrasiye sahip çıkmak ve hukukun üstünlüğünü savunmak, milli değerlere sahip çıkmanın temel yollarından biridir. Sonuç olarak, milli değerlere sahip çıkmak, sadece geçmişe bir saygı duruşu değil, aynı zamanda geleceğe sağlam bir temel bırakmak anlamına gelir. Bu değerlerimize sahip çıkarken, onları güncel yaşamda ve toplumsal ilişkilerde yaşatmak, bu değerleri gelecek nesillere aktarmak çok önemlidir. Bu sadece toplumsal bilinçle değil, aynı zamanda eğitimle, farkındalıkla ve günlük yaşantımızda bu değerlere sadık kalmakla mümkün olacaktır” diye konuştu.

18 MART ÖNEMLİ MESAJLAR VERİYOR

Çanakkale Zaferi Türk milletinin her türlü zorluğa karşı birlikte hareket ettiği bir savunmanın simgesi olduğunu söyleyen Özgür, aynı zamanda 18 Mart’ın günümüz insanının da önem verdiğini de belirtti.

18 Mart’ın birlikte güçlü olunduğu mesajını da verdiğinin altını çizen Özgür şunları söyledi:

“Çanakkale Zaferi, Türk milletinin her türlü zorluğa karşı birlikte hareket ederek, vatanını savunma kararlılığını simgeler. 18 Mart, birlikte güçlü olduğumuzu ve toplumsal dayanışma ruhunun ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Çanakkale’deki şehitler, vatanı için canını feda eden kahramanlardır. 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü, fedakarlığın ve kahramanlığın değerini anlamamız için bir fırsattır. Kahramanlarımızın cesareti ve mücadeleleri, bugünümüzü inşa etmemize olanak sağlamıştır.18 Mart, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesidir. Bugün, özgür bir şekilde yaşamanın değerini bilmemiz gerektiğini hatırlatır. Her bir birey, vatanın bağımsızlığına katkıda bulunan birer parça olmalıdır.Çanakkale Zaferi, Türk milletinin hiçbir koşulda umudunu kaybetmeyip zorlukları aşabileceğini gösteren yüce bir destandır. 18 Mart, geleceğe umutla bakmak ve her türlü engeli aşmak için mücadele etme mesajı verir.Çanakkale, vatan sevgisinin ve milli bilincin en üst seviyede olduğu bir dönemi simgeler. Türk halkına vatanı savunma ve milli değerleri koruma sorumluluğumuzu hatırlatır. Kısacası 18 Mart, yalnızca tarihsel bir zaferi anmak değil, aynı zamanda bugünümüzü daha iyi bir şekilde inşa etmek amacıyla Türk milleti için bir rehber olmuştur. Bu tarih, geçmişten gelen değerleri geleceğe taşıyarak, her birimize güçlü bir milli bilinç ve aidiyet duygusu kazandırmalıdır.”

Çanakkale’nin dünya için önemli anlamlar taşıdığını da söyleyen Özgür, dünyadaki birçok olayın da seyrini değiştiren bir etkiye sahip olduğunu ifade etti.

Çanakkale Savaşı’nda birçok halkın ve ulusun acı çektiğine de ifade eden Özgür son olarak şunlara dikkat çekti: “18 Mart 1915’teki Çanakkale Zaferi, Birinci Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren, dünya genelinde büyük bir etkisi olan bir olaydır.Çanakkale, savaşın ne kadar zorlu ve yıkıcı olabileceğinin bir örneğidir. Bu zafer, birçok halkın ve ulusun acı çektiği, askeri stratejilerin ve liderliğin ne denli önemli olduğu bir dönemin simgesidir. Ayrıca, savaşın yıkıcı etkilerini ve savaşın bir halk için nasıl kalıcı izler bırakabileceğini de gözler önüne serdi.Çanakkale Zaferi, sadece Türk halkı için değil, dünya tarihi için de büyük bir anlam taşır. Millî mücadele, bağımsızlık, barış ve uluslararası dayanışma gibi evrensel değerlerin bir simgesi olarak dünya çapında hatırlanır. Çanakkale, büyük bir direnişin, insanlığın savaşa karşı duyduğu derin saygının ve barışa olan ihtiyacın bir yansımasıdır. Bu zaferin uluslararası anlamı, insanlık tarihinin her döneminde hepimizin öğrenmesi gereken bir ders olarak kalacaktır. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum” sözü de bize Türk askerlerinin, bu toprakları canlarını feda etme uğruna savaşarak kazanılan bir zafer olduğunu gösterir. Temennim Türk gençlerinin bu uğurda bu yurda ve bu topraklara sahip çıkmasıdır.”