SIVILAŞMA TEHLİKESİ

SIVILAŞMA TEHLİKESİ
25.02.2023
A+
A-

Şehir ve Bölge Plancısı Eren Altun, yerleşimin ovalardan dağlık alanlara doğru olması geektiğini söylerken zeminlerdeki sıvılaşma tehlikesine de dikkat çekti.

ESRA KURAK CAN/ÖZEL HABER 

Şehir ve Bölge Plancısı Eren Altun, Kent Bursa’ya özel açıklamalarda bulundu. Bursa’daki yapılaşmadan zeminlerdeki sıvılaşma tehlikesine kadar her şeyi anlatan Altun, zeminin yumuşak ve sıvılaşma tehlikesi bulunan binaların depreme karşı diğerlerine göre daha riskli konumda olduğunu söyledi. Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ili etkileyen deprem felaketinin eşi benzeri görülmemiş bir deprem olduğunu söyleyerek, “Zemin olarak tepelere yakın noktalar, sudan biraz daha uzaklaşmış zeminler, kısmen kayalık sayılabilecek ancak heyelan riski de olmayan zeminler yerleşim için daha uygundur. Eski yerleşim yerlerine baktığımız zaman eğimli alanlar tercih edilmiştir” dedi.

“DAĞLIK ALANLAR YERLEŞİM İÇİN TERCİH EDİLMELİ”

Türkiye’de çarpık kentleşmenin değişmesi için insanların değişmesinin gerektiğini ifade eden Altun, “Dağlık arazilerin önemli bir bölümü özel mülkiyet değil, kamuya ait. Orman kanunlarına göre de sen orada bir yapılaşma gerçekleştiremiyorsun. Dolayısıyla da yasaların değişmesi lazım. Eğer orman mülkiyetlerine doğru bir kayma olacaksa orada mutlaka mevzuatta değişiklik olması gerekiyor. Çok fazla eğimli zeminlere de yanaşmamak lazım. Heyelan riski var. Bursa’dan örnek vermek gerekirse Derekızık’a neredeyse Kestel’in tamamını taşıyabilecek kadar orta eğimli alanlar var. Zemini de son derece sağlam” açıklamasında bulundu.

“BİNALAR ÇOK KATLI DİYE YIKILMIYOR”

Doğanbey TOKİ’nin görsel problemi olduğunu, çok katlı olmasının yıkılacak anlamı taşımadığını söyleyen Altun, “Şehrin her tarafı 20 katlı olsaydı böyle sırıtmazdı. Doğal şehir yapısının içerisinde çirkin bir görüntü oluşturdu. Bursa’nın silüetini bozan bir yapı. Binalar çok katlı diye yıkılmıyor. Plana uygun yapılmadığı için hasar alıyor. Uygun inşaat tekniklerini uyguladıktan sonra yıkılması diye bir şey söz konusu değil” şeklinde konuştu.

“GÜÇLÜ BİNA İÇİN YÖNTEMLER BULUNUYOR”

Binanın güçlü olması için birçok yöntemi olduğunu ifade eden Eren Altun, “Japonya’da kolonların bir maddeyle sarılıp yapıştırılması durumu var ve işe de yarıyor açıkçası. Onun mantığı da kolonun dağılmaması. Dağılsa da yayılmıyor. Sanki etrafını demirle kapatmışsın gibi oluyor. Şekil bozulmadığı için de bina yıkılmıyor” dedi.

“YAPI STOĞU YENİLENMELİ”

Bursa’daki yapı stoğunun yenilenmesi gerektiğinin altını çizen Altun, “Asıl yöntem yapı stoğunun yenilenmesi. Yaşadığımız yapılardan eski olanları yenilemeliyiz. Güçlendirmeye inanmıyorum. Ne kadar güçlendirirsen güçlendir, bina yine de hasar görüyor. Kentsel dönüşümde herkes para kazanma peşinde. Vatandaş, 1 tane daire veriyor, karşılığında ise daire ve üstüne de para istiyor” diye konuştu.

“HIZLI DEPREM VE HIZLI YAPILAN BİNA ÖLDÜRÜYOR”

Hızlı deprem ve hızlı yapılan binanın öldürdüğüne işaret eden Altun, “20 yıldır yapılan binalar diğerlerine göre daha nitelikli olmaya başladı. Fay hattına 500 metre ileride binaların yapılması bize saçma geldi. Bizim yüzeyde gördüğümüz fay kırığı her dönemde orada olmuyor ki. Biri başka yerden, diğeri de diğer yandan çıkıyor ortaya. Toprağın en zayıf olduğu noktayı bulup çıkıyor yukarıya” açıklamasında bulundu.

BURSA’DAKİ FAY HATTI NEREDEN GEÇİYOR?

Bursa’da bulunan diri fay hatları hakkında da bilgilendirmede bulunan Eren Altun, Çekirge, Altıparmak Caddesi, İncirli Caddesi üzerinden Kestel ve İnegöl’e kadar uzandığını söyledi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.