Sinema salonları açılacak mı?
Tüm dünyayı sarsan ve etkisini ülkemizin de yoğun bir şekilde hissettiği korona illeti bütün sektörleri etkilediği gibi sinema sektörünü de derinden etkiledi. Pek çok alanda sağlıklı bir ortam oluşmadığı için işlere ara verildi ya da yavaşlatıldı. Film piyasası da bundan nasibini aldı. Yapılan projeler teker teker ya iptal edildi ya ertelendi. Pek çok yapım firması projelerini ileri tarihlere kaydırdı.
Pandemi sürecinin ilk başlarında, özellikle televizyon dizileri çekimlerine ara verdi. İnsanlar evlere kapandı. Evde zaman geçirmek içinde televizyonlara ve filmlere sarıldılar. İlk aylarda bu eğlenceli durum zaman geçtikçe eve kapanma psikolojisi ve sağlıklı ortamın bir türlü tahsis edilememesi sonucu işkence haline dönüşmeye başladı.
Sinemalar kapandı. Birçok firma filmlerini dijital platformlara sattı. Yeni yapacakları projeleri bekletti. Ama zaman geçtikçe sürecin bir türlü bitmemesi hastalığı azaltmakta ve önlemekte tek silah olan maske, mesafe ve temizlik kurallarının özellikle kapalı ortamlarda zorluk oluşturmasından dolayı sinema salonları gibi kapalı salon etkinliklerinin yapılamamasına yol açtı. Sinema olmayınca televizyon dizileri ve filmleri daha çok anlam kazandı. Malum televizyon kültürü çabuk tüketilebilir olduğu için çabuk üretilip ve hazır hale getirilmesi gerekti. O yüzden televizyon programları ve diziler kontrollü ve hızlı bir şekilde üretime geçtiler. Fakat aynı şeyi sinema sektörü için söyleyemiyorum. Gösterilecek mecralar kapalı olduğu için üretimin seyri de ağır işledi.
Bildiğiniz üzere, ülkemizde sinema salonları kapatılmış ve mart ayında açılması planlanmıştı. Ama hem sağlık sorunlarının ortadan kalkmaması ve hem de sinema sektörü açılışın Nisan ayına sarkıtılmasının daha doğru olduğu kanısına vardılar.
Pandemi süreci üçüncü pikini yaşarken nisan da sinema salonlarının açılması tehlikeye girdi. Gerçi açılsa bile geçen sene ve bu sene içerisinde çekilip vizyonagirecek film sayısı da oldukça düşük olacaktı. Sinemalar açılsa bile izleyiciler, pandeminin başladığı dönem de vizyona giremeyen filmleri ya da ikinci kez vizyona sokulacak filmleri izleyecekler.
Sinemanın eski şaşalı günlerine geri dönmesi ancak insanların eski yaşamına dönmesiyle doğru orantılı olacaktır.Kovid virüsünün getirdiği yeni hayat şekli pandeminin sonu gelse bile bazı değişiklikleri kalıcı yapacak. Sinema sektöründe de bu yeni yaşam tarzına adapte olacak şekilde yön kayması yaşayabiliriz.
Kovid süreci sinemacıların hikâye ve senaryo alanını genişletse de çekilen senaryoların sonunda oluşan filmlerin gösterilememesine yol açtığından bir an önce bu sorundan kurtulmak tüm sektörlerde olduğu gibi sinema sektörünün de temennisi olacaktır.
Bir sinemasever olarak bizlerde bir an önce sağlıkla sinemanın o eşsiz büyüsünü tekrar yaşamayı arzuluyoruz.