Senaryo kısırlığı ve yeni tarz filmlere yöneliş
Bir film çekmek istiyorsunuz. Öncelikle elinizde güzel bir hikâyeniz olacak. Bu hikâyeyi senaryolaştıracaksınız ki güzel bir ortaya çıksın. Güzel filmin, olmazsa olmazı iyi bir senaryo. Sonrasında ise iyi bir yönetmen ve iyi oyuncular ile filmin kalitesi artar.
Bir derdiniz, bir hayaliniz olmalı ki onu senaryolaştırıp film yapabilesiniz. Türk sinemasında da gerek dizi, gerekse film olarak senaryo sıkıntısı çekildiğini düşünüyorum. Aslında derdimiz de çok hayallerimizde çok. Nedense bu dertler ve hayaller herhangi bir senaryoya dönüşmüyor. Tabi bunun nedenleri var. Ama en önemli neden, bence izlenmeme korkusu.
Bir dizi/film yapacaksınız ilk işiniz günümüzde iş yapan ve uzun soluklu giden işlere bakıp aynısını ya da benzerini yapma yoluna gidiyorsunuz. Niye? Çünkü Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Denenmiş başarılı olmuş işler varken yeni denemelere ne gerek var diye düşünüyorsunuz. Aslında bunu televizyon kanalları da düşünüyor. Risk almıyorlar. Risk almayınca yeni tür filmler, farklı denemeler hiç yapılamıyor. O yüzden ülkemiz de farklı tür filmler pek olmuyor. Tabi bu sadece senaryo ile alakalı değil. Filmin çekimine sağlanacak kaynak yetersizliği, farklı imkânlar, teknolojik alt yapı yetersizliği, kalifiye uzman ve eleman eksikliği de cabası. Hak vermemek mümkün değil. Ama bizde artık bir yerlerden başlamalıyız. Bu tarz filmlere harcanan paraları gördükçe çok düşük paralarla ortaya çıkan filmler daha da bir anlam kazanmakta.
Filmleri yapanların kaygısı, daha uzun soluklu olmak ve daha fazla gişe elde etmek tabi ki.Yalnız, yapılacak yeni denemelerin, başarıya ulaşması ile uzun soluklu olması ve gişede başarı sağlaması, hatta yeni filmler yapmak isteyenlere öncü olmak sinemamıza yeni bir soluk getirecektir. Televizyon kanallarımızda ağlamaklı, yöre ve entrikalı tarihi dizilerden sonra farklı bir tarz olması belki de izleyicilerin mevcut izleme alışkanlıklarını da değiştirecektir. O zaman televizyon kanalları izleyici endeksli olduğu için bu tarz filmlere yönelebilir. Her şey ekonomi de olduğu gibi arz talep dengesinde gider. Bir mala talep varsa arz ona göre şekillenir. Talep ise ihtiyaç ile alakalıdır. Talep edecek ona ihtiyaç duyacak ya da duydurtacaksın ki talep artsın. Arzda ona göre belirlensin.
Umarım gerek sinemalarımızda ve gerekse televizyonlarda farklı konu ve konseptte filmleri görürüz. Zira izleyici olarak bizlerinde artık yeni tarz filmler izleme vakti geldi.
👍