SAĞLIK OLSUN

Sağlık hakkında o kadar çok şeyler yazıldı ki ormanlar kâğıt, denizler mürekkep oldu, sırf insanlarda sağlık olsun diye…

Ben de sağlık hakkında bir yazı kaleme almak istedim…

Eeee malumunuz, kambersiz düğün olmaz…

İnsanın hayatında en değerli hazinesi şüphesiz sağlığıdır…

“Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur” Gazi Mustafa Kemal.

İnsanın sağlığı yoksa, gözü hiçbir şey görmez. Hele başı ağrımış olsa, tüm gün canı hiçbir şey yapmak istemez. Tek derdi baş ağrısının geçmesi olur, çünkü her işin başı sağlık…

SALGIN DÖNEMİ

Malumunuz duymayan kalmadı, tüm dünyanın üzerinden silindir gibi geçti korona virüs salgın dönemi… Evlere, hatta bir kısmımız odalara bile kapatıldı. Uzunca bir süre, kimse kimse ile yüz yüze görüşmedi…

Deyim yerindeyse, mahşer provası gibi; evlat anneden, anne evladından kaçtı…

Eee, can tatlı!

Her şey temassız ve uzaktan işlere döndü…

Tabi ki bu durum insanların psikolojisini olumsuz etkiledi, şüphesiz…
Çünkü insanın en büyük ihtiyaçlarından biridir sosyalleşmek…

Salgın hâlâ bitmiş değil, maske takmaya devam ediyoruz…

Salgın döneminin ilk günlerinde bir market furyası vardı, raflar birkaç saat içinde boşalmıştı…

Özellikle temizlik malzemeleri tamamen bitme noktasına gelmişti.

Gelmişti diyorum, çünkü her nedense, hiç bitmiyordu. Özellikle tuvalet kağıtları herkes tarafından kapış kapış alınırken, yine de bol bol raflarda yerini alıyordu…

BİRİLERİ BİR ŞEYLER Mİ BİLİYORDU?

Evet herkes marketlerden tuvalet kağıdı toplarken
O günlerde internette gezinirken bir yazı dikkatimi çekti:

“Tuvalet kağıdı almayın”
Eeee ne alalım?
“Borsadan tuvalet kağıdı şirketlerinin hisse senetlerini alın…”

“Allah Allah, herkes can derdinde, bizim kasap ölümün kol gezdiği yerde, niye ve neden yine et derdine düşmüş, bu iş nasıl oluyor?” diye düşünüyor insan ister istemez…

Tabi ki her zaman alnımın teri ile kazanılan paranın mutluluğu ve lezzeti bana yetmiştir…

O tarz fırsatçılık işlerine hiç bulaşmamış biriyim, o ayrı konu…
O dönem marketten evine stok yapmayan, her zamanki rutininde alış veriş yapmış, sayılı kişiden biriyim. Yağma, ilkellik göstergesidir kanımca.

Fakat ister istemez insana yine de ilginç geliyor…

Herkes ölümden korkarken, nasıl oluyor da birileri hala borsa diyor, hisse senedi diyor, coin diyor, petrol diyor, döviz diyor, altın diyor diye düşünüyor insan…

Ve marketler hiç stok yapmadan, raflarda tuvalet kağıdını satmaya sürekli devam etti…

KAZIN AYAĞI HİÇ ÖYLE DEĞİLMİŞ

Tabi ki dünya salgın ile boğuşurken, Ay’a çıktım, Mars’a zıpladım, Uranüs’te göbek attım, Jüpiter’de top oynadım diye iddia eden kimseler, her nedense, dünyada ölümün kol gezdiğini bildikleri halde, dünyayı hiç terk etmediler…

İnsan düşünüyor, neden acaba?

Dünyayı mı çok seviyorlar?
Yoksa dünyadaki insanları mı?

Tabi ki onların tek sevdiği kendi yaşamları ve servetleri…

Neden uzaya kaçmadılar?

UZAYA KAÇAN KİMLER

Altın, uzaya çıktı…
Coin, Jüpiter’e çıktı…
Petrol, Uranüs yapıp geldi…
Luna, yerin dibine girdi (luna park oldu).

Sonra emtialar döndüler dünyaya, bir daha indi çıktı uzaya, gezegenler arası yer değişimi oldu, hatta galakside horon teptiler, yıldızlar arasında patlama çatlama yaşadılar…

HAVADA KUŞA BAK MİSALİ

İnsan ister istemez düşünüyor…

İnsan sağlığı bu kadar önemli ve değerli ise…

Bir başımız ağrıdığında bile gözümüz hiçbir şey görmez… Para pul umurumuzda olmaz… Yeter ki baş ağrımız geçsin derdine düşeriz.
En basit bir baş ağrısında bile…

Ölümün kol gezdiği salgın döneminde nasıl oluyor da dünyada bu kadar para pul işleri dönüyor, hem de baş döndürücü bir hızla…

Yoksa birileri bize “Havada kuşa bak” misali mi yaptı?

“Ölüm, ölüm, kaçın” derken, uzaya gitme becerisine sahip dünyanın ultra ultra lüks zenginleri neden uzaya, hatta galaksinin arkasına kaçıp saklanmadılar?

Yoksa bizim bildiğimizden daha çok bilgiye mi sahiptiler?

SANKİ PARA İLE SAĞLIK AT BAŞI GİBİ

Eski jenerasyon belki duymuştur, ilgilenenler iyi bilir.
Ben de sadece duyanlardanım.

At yarışı meraklıları vardır.

Spiker sürekli heyecanlı ve hararetli şekilde oldukça yüksek bir tansiyonla anlatır:

“…Pembe yele geliyorrrrr, kara pilot hemen arkasında…
Kara pilot, pembe yeleyi geçebilecek mi?
Yine at başı kalıyorlar.
Sonuca varış hakemleri karar verecek.
Finiş çizgisine yine her zaman gibi aynı anda girdiler…”

Salgın döneminden bu yana sanki sağlık ve para bir takım insanlar için at başı gidiyor…

Kim kazanmış, n’olmuşşşş?

Korona’yı bulanlar mı, yoksa Korona’yı bitirenler mi?

Para mı, sağlık mı?

Yoksa at başı mı?

Kararı kimler veriyorsa, yine onlar mı kazanmış?

Bu emtialar ile çocuk oyuncağı gibi kimler oynuyor?

Birden bire Mars’a çıkıyor, sonra tekrar dünyaya iniyor…

Ardından bir Jüpiter’e gidiyor…

Kendileri uzaya kaçmayıp emtiaları uzaya çıkaranlar mı kazanıyor?

Sahi, uzaylılar salgın döneminde Dünya’yı ziyarete geldiler mi, yoksa onlara da mı Dünya’ya gelmeleri yasaklandı?

Uzaylılar Dünya’ya geldiyse, maske taktılar mı?

Takmadılarsa,
Korona virüs uzaylılara da bulaşmış mıdır?

Onlara maske lazım olur mu acaba?

Uydurellezi mine’l becer…

Sağlıktan girdik, paradan çıktık…
Yoksa dünyada insanların sağlıkları ve paraları ile ilgili aralarında organik bir bağ mı var?

Sağlık olsun…

Kalın sağlıcakla…

Dr. Meryem ÇILDIR