Psikoloji ve psikoterapi süreci
Herkese merhaba,
Var olduğumuzdan beri gereksinimlerimizi karşılamak ve hayatta kalmak adına birbirimizle etkileşim halinde olma ihtiyacı duymaktayız. Dünyanın küreselleşme şiddeti arttığından beri ise sadece yanı başımızdaki olaylardan değil, tüm dünyanın gündemiyle etkileşim halinde olma ihtiyacımızın artmasıyla bu gereksinime yanıt veren değerli Kent Medya ailesinin bünyesine bu sayı ile katılmış bulunmaktayım.
Bugünden itibaren aldığım mesleki teknik ve beceri eğitimlerine, araştırmalarıma dayanarakbu sıcacık köşede sizleri psikoloji bilimi hakkında bilinmeyenler, yanlış bilinenler, yeni gelişmelerle ve -psikoloji biliminin diğer disiplinlerle etkileşim halinde olduğunu unutmadan- çok kıymetli uzmanlarla birlikte yapacağım keyifli sohbetlerle buluşturmayı planlıyorum. Siz sevgili dostlarımın damerak ettiği konuları yukarıda belirtilen mail adresi üzerinden bana ilettiğiniz takdirde elimden geldiğince bu köşede açıklamayı umuyorum.
Hadi ilk sohbetimizi psikolojinin içeriği, alt alanları ve son zamanlarda gerek sağlık programlarında bahsinin geçmesiyle gerekse dizilerde kurgusal uygulama yöntemleriyle sıklıkla karşılaştığımız, en çok merak edilen konulardan biri olan psikoterapinin içeriği hakkında bilgilenerek gerçekleştirelim.
Psikoloji nedir? Psikolojinin alanları nelerdir?
Psikoloji, duygu ve düşünceler gibi zihinsel süreç ve bu süreçlerin sonucu olarak sergilenen davranışların yapısına dairbilimsel çalışmaları içeren bir bilim dalıdır. Psikolojinin kuramsal temel alt alanları gelişim psikolojisi, kişilik psikolojisi, bilişsel psikoloji, deneysel psikoloji, psikometri ve sosyal psikoloji olarak sıralanabilirken; uygulama alt alanları ise başlıca klinik psikoloji, nöropsikoloji, psikofarmakoloji, sağlık psikolojisi, adli psikoloji, siyaset psikolojisi, çevresel psikoloji, din psikolojisi, eğitim/okul psikolojisi, endüstri ve örgüt psikolojisi, fizyolojik psikoloji, spor ve egzersiz psikolojisi ile trafik psikolojisinden oluşur.
Peki ya psikoterapi nedir? Psikoterapist kimdir?
Psikoterapi dendiğinde birçok kişinin aklında bir divana uzanıp, çocukluğunuzu anlattığınız ya da terapistin, yaşam koçlarının, psikolojik danışmanların size akıl verdiği bir kare canlanmaktadır. Gerçekte psikoterapi ise çoğu kez divana kullanımı olmadandanışmanlık merkezleri, hastaneler, kliniklerde ve günümüz şartlarında pandemi sebebiyle oldukça yaygın olarak çevrimiçi platformlar üzerinden ‘online psikoterapi’ adı altında düzenlenmektedir. Terapi seansları yalnızca klinik psikologların ve psikiyatristlerin uygun gördükleri ekollerden hem teorik hem de pratik eğitiminitamamlamaları ve bunun sonucundapsikoterapist unvanını kazanmalarıyla gerçekleştirilmektedir.
İçeriğe göz attığımızda ise psikoterapi duygularınızı, düşüncelerinizi, kendiniz ve diğerleriyle ilgili inançlarınızı vehayat değerlerinizi güvenli bir biçimde keşfetmeyi ve yaşadığınız zorluklarla ilgili içgörü kazandırmayı, değişim için arttırarak uygun çözüm yolları bulmanıza yardımcı olmayı amaçlar. Kısacapsikoterapi daha işlevsel bir yaşamı mümkün kılmak adına yapılan bir çeşit konuşma tedavisidir.
Psikoterapi doğru olanın aksine halk arasında genellikle ‘bir arkadaşla dertleşir gibi sohbetetmek’ olarak bilinir. Peki psikoterapisti arkadaştan ayıran özellikler nelerdir?
Terapist ile danışan arasındaki ilişki her bir danışan için ayrı ayrı hazırlanan belirli bir plana dayalı, etik kurallara bağlı ve tedavi edici bir ilişkidir. Psikoterapist sizi eleştirmez, size öğüt vermez ve sizinle ilgili bilgileri -siz ya da çevrenizle ilgili bir tehlikeyle karşılaşmadığı sürece- üçüncü kişilerle paylaşmaz. Kendi özelliklerinizin farkına varmanıza yardımcı olurken önceden hedeflenen değişimi gerçekleştirebilmeniz için sizinleortak bir çalışma yürütür, bilgi ve deneyimini kullanarak değişimi sağlıklı bir şekilde sağlamanıza yardımcı olur.Diğer bir deyişlepsikoterapist, sizi gideceğiniz yere bizzat götürmek yerinesiz direksiyondayken bu yolculukta size eşlik edendir. Bunun yanı sıra psikoterapinin gündeminde her zaman için sizin yolculuğunuzun haritası bulunur yani terapistin hayatı gündemin ana konusu olamaz.
Kimler psikoterapi almalı?
Depresyon, kaygı bozukluğu, yeme bozuklukları, obsesif kompülsif bozukluk, panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, davranışsal bağımlılıklar, alkol ve madde bağımlılığı vb. gibi psikiyatrik tanıları almış kişilere; stres yönetimi, öfke kontrolü, zaman yönetimi gibi alanlarda zorlananlara ya da kendini keşif yolculuğuna çıkmak isteyen herkese psikoterapi kapılarını açmaktadır.
Etkili bir psikoterapinin süresi ne kadardır?
Bizler her ne kadar ‘insan’ olarak adlandırılan canlı grubu altında toplansak da hepimizin duygu-düşünce dünyası, davranışları, yaşadığı olaylar, bunlardan etkilenme yoğunluğu ve değişime vereceğimiz yanıt ve direnç birbirinden farklıdır. Bu farklılığı ve eğer varsa alınan tanıları göz önünde bulundurduğumuzda ortak bir tedavi süresi belirlemek gerçekçi olmamaktadır.
Değerli dostlarım, bir sonraki sohbetimizde görüşmek üzere. Kendinize iyi davranmayı ihmal etmeyin, sağlıkla kalın.