Peyami Safa Yeşilçam ve Televizyonda- 4
Saydam’ı yine Murat Köseoğlu’nun finanse ettiği, Melih Sertesen’in görüntü yönetmenliği koltuğunda oturmaya devam ettiği bu uyarlamada; Kartal Tibet, Hülya Koçyiğit, Muzaffer Tema, İbrahim Delideniz oynamışlardır.
Senaryosunu; Mehmet Taşdiken ve Tufan Güner’le yazan Salih Diriklik, 1985 yılında televizyon çekilen uyarlamayı, Vehbi Okur’dan mali destek alarak yönetmiştir.
Görüntü yönetmeni olarak Süha Kapkı’yla Mustafa Yılmaz’ın çalıştıkları uyarlamanın müzikleri, Mehmet Turgut’la Metin Macun’a aittir.
Oğuz Tunç, Nergis Kumbasar, Yusuf Sezgin, Agah Hün gibi isimleri bir araya getiren bu uyarlamanın zeminindeki eserde hastalık bir metafor olarak kullanılmıştır. Safa’nın hastalıktan yola çıkarak asıl anlatmak istediği, tıbbın sektörleşmesi, sektörleşmenin umursanmaması, sektörleşenin sadece tıp değil, modernizm olması ve bu gidişata kayıtsız kalınması olduğu hâlde, illaki bir isim vermek yetmiyormuş gibi -ilkinde Burhan, ikincisindeyse Safa’yla sözümona özdeşleşmesi için Safa- hastalık ve karşılıksız aşk üzerinden santimantal bir sömürü mekanizması oluşturulmuş ve eser bu mekanizmaya kurban edilmiştir.
İkinci uyarlamayı çeken Diriklik’in tıp fakültesi mezunu olarak bu yapıma imza atması, uyarlamanın, içeriden eleştiriye yelken açmasını beraberinde getirmemiştir.
Diriklik bu bağlamda yalnız değildir. Meslektaşı olan Mustafa Altıoklar’ın da yönetmenliğinde eleştiri değil, sadece varolagelen düzeneğe eklemlenme vardır.
Safa’nın uyarlanan diğer eseri, Server Bedi müstearıyla kaleme aldığı, Alnımın Kara Yazısı’dır.
Leyla ve Orhan adları verilen karakterlerin mutlu birlikteliklerinin, hüsranla neticelenmesini ayrıntılandıran eseri Ertem Göreç, 1968’de, Berker İnanoğlu tarafından finanse edilerek ve Safa Önal’ın senaryosundan yola çıkarak sinemaya uyarlamıştır.
Sevda Ferdağ, Ekrem Bora, Hayati Hamzaoğlu, Erol Taş, Turgut Özatay gibi isimleri kamera önünde buluşturan bu eserden sonra, yine Server Bedi müstearlıSabahsız Geceler Yeşilçam Sokağı’nı mesken tutmuştur.
Annesiyle babasının ayrılmalarını kabullenmeyerek babasının izini bulmaya çalışan ve hayata sevgilisi Sabahat sayesinde tutunan külhanbeyi duruşlu Salih’in hayatına odaklanan eseri Göreç, 1968’de yine İnanoğlu’ndan mali destek alarak ve başka senaryo yazarı ve görüntü yönetmeni aramayarak uyarlamıştır.
Kartal Tibet, Sema Özcan, Nedret Güvenç, Necabettin Yal gibi oyuncuların rol aldıkları uyarlamanın ilham kaynağında Safa, külhan beyliğiyle kabadayılık arasındaki nüansa özellikle dikkat çekmiştir.
Safa’nın kendi imzasını taşıyan Fatih- Harbiye, iki kez televizyona, televizyon dizisi formatında uyarlanmıştır.
Eser, İstanbul’da ikâmet eden iki Darülelhan öğrencisi, Neriman’la Şinasi’nin, diğer eserlerindeki gibi hüsranla neticelenen aşklarının ve Fatih- Harbiye hattında işleyen tramvay aracılığıyla, Doğu- Batı Çatışması’nın arkeolojisine girişmiştir.
Neriman’ın babası Faiz Bey, geleneği özümsemiş, ud icra ve yorumuna vâkıf Şinasi’nin, kızıyla nişanlanmasına izin vermişse de Neriman, kendisini Avrupa hayranlığına kaptırdığı, evlerinin bulunduğu Fatih’i ve oranın hayatını beğenmediği, sözü edilen hattın tramvayıyla gittiği Beyoğlu’nu tercih ettiği için aralarında gerilimli bir ilişki yaşanmıştır.