PERDE ARKASINDAKİ SİHİR

PERDE ARKASINDAKİ SİHİR
25.03.2025
A+
A-

Geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli temsilcilerinden Karagöz ve Hacivat, günümüzde de yaşamaya devam ediyor. Ancak bu kadim sanatın geleceği, onu yaşatan sanatçıların omuzlarında yükseliyor. Genç Tiyatro ve Karagöz Sanatçısı Mehmet Ali Dönmez, hem geleneksel tekniklere hakimiyeti hem de modern yorumlarıyla dikkat çekiyor. Karagöz’e olan tutkusunu, sanatın günümüzdeki yerini ve gelecek nesillere aktarılacak mirası Gazetemize anlattı.

 

MELİKE TİMUR/ ÖZEL HABER

KARAGÖZ’E İLK ADIM

Karagöz’e olan ilgisinin, oyunculuk eğitimi sırasında bir hocasının isteğiyle başladığını belirten genç sanatçı Dönmez , “Çalışkan bir öğrenciydim ve tiyatronun pek çok türünü deneyimlemeye çalıştım. Bir hocamın isteğiyle Karagöz ile tanıştım ve o andan itibaren bu sanata gönül verdim” dedi. İlk başlarda PVC malzemeden figürler yaptığını, zamanla deriye geçiş yaptığını ve geleneksel teknikleri öğrenerek kendini geliştirdiğini ifade etti.

DERİ VE NEVREGANIN DANSI

Kukla yapımında geleneksel malzemeler kullandığını belirten Genç Tiyatro ve Karagöz Sanatçısı Mehmet Ali Dönmez, “İlk figürlerim PVC’dendi ama şu an deriden yapıyorum. Deriye işlemek çok zahmetli ve uzun süren bir işlem aslında ama orijinali ve usulü budur. Hem daha kalıcı oluyor hem de daha net görüntüler elde edebiliyoruz. Tasarımı deriye işlemek içinse nevregan ismi verilen özel bıçaklar var. Bu bıçaklarla ışığın geçmesini istediğimiz yani çizgi görüntüsünü vermek istediğimiz yerlere küçük delikler açıyoruz. Son olarak özel boyalarıyla boyayıp eklem yerlerinden birbirine monte ediyoruz” dedi.

GELENEK VE MODERNİN BULUŞMASI

Karagöz’ün günümüzdeki yerini değerlendiren Dönmez, “Genel bir çerçeveden bakmak gerekirse, sanat ve özelinde tiyatro; içinde doğup büyüdüğü ya da yaşadığı topluma ve o dönemin toplumsal ya da dönemsel dinamiklerine göre şekillenmiştir. Özellikle tiyatro sanatı ortaya çıktığı günden bugüne kadar geçen süreçte her dönemde seyircisinin dikkatini çekmek ve kendini ayakta tutabilmek için yeni biçimsel arayışlara girmiş, hatta içerikte bile revizasyonyapmışır. Özellikle modern dönemle birlikte başlayan süreçte artık karakter ve dilin yapısında bile parçalanmalar yaşanmış, pek çok kavram yapıbozuma uğratılmıştır. Yani tiyatro sanatı her şekilde en güncel olanı yakalamaya gayret etmiştir. Bu noktada Karagöz’ü de bir tiyatro türü olarak ele aldığımızda bu soru daha kıymetli oluyor. Karagöz şu an nerede, ne yapıyor ve güncel mi? Pek çok karagöz sanatçısı ne yazık ki inatla güncelliğin önünde duruyor. Geleneksel olanı korumak ve devam ettirmek noktasında tutucu bir inatları var. Öncelikle bu tutumu değiştirmek lazım. Geleneksel ve modern kavramlarını oturup yeniden tartışmaya açmak ve ortak bir paydada buluşmak gerek. Çünkü yapılan işlere bakıldığında sanatın değişen ve dönüşen dünyasında Karagöz’ün dünya konjektürüne ayak uydurmakta zorlandığı kanaatindeyim. Biçim mi? İçerik mi? Yapı mı? Neyin revize edilmesi gerekiyorsa, oraya dikkat çekilmelidir.  Gelenekselden şaşmayalım derken, günümüzde hala arapça farsça kelimelerle örülü Karagöz oyunları oynatan sanatçılar var. Bir kere yapısı gereği illüzyona sonsuz imkan veren, gerçekliğin ve özdeşleşmenin olmadığı, iki boyutlu göstermeci yapıda, soyutlama ve stilizasyona dayanan, disiplinlerarası bir anlayışa dahi sahip olan bir türün bu kadar kısır imkanlarla kullanılıyor olması çok şaşırtıcı. Bu sebeple Karagöz’ün güncel dönemdeki oyun dağarcığına ve repertuvarına bakarsam mutlu olduğumu söyleyemem. Ama yine de hala gündemde ve yeni sanatçıların ortaya çıkıyor olması da umut veriyor.” dedi ve gelenekselin korunması gerektiğini ancak tutucu bir yaklaşımla değil, yenilikçi bir bakış açısıyla ele alınması gerektiğini vurguladı. “Gelenek, kültürümüzün temelini oluşturur ancak sanat, içinde bulunduğu toplumun dinamiklerine göre şekillenir. Karagöz’ü günümüze taşırken, hem geleneksel özünü korumalı hem de modern yorumlarla zenginleştirmeliyiz” dedi. Shakespeare’in “Venedik Taciri” ve Beckett’in “Godot’yu Beklerken” oyunlarını Karagöz’e uyarlayarak, geleneksel ile moderni buluşturdukları projelerinden bahsetti.

GELENEK NEDİR? NASIL KORUNUR?

Gelenek kavramını da değerlendiren Genç Sanatçı Dönmez, “Gelenek, kültürümüzün temelini oluşturan ve bizi biz yapan parçaların bütünüdür diyebilirim. Toplumun gelişim çizgisinde önemli bir hafızadır ve birleştiricidir. İnsanlar arası ilişkileri güçlendirerek toplumsal dayanışmayı arttırır. Ancak geleneksel olan bize sadece itici güç görevi görmeli, orayı iyi kavrayıp üzerine ne koyabileceğimizi tartışmalıyız. Günümüzde gelenekselden kopmayalım diyerek 600 yıl önceki dili, biçimi, yapıyı, teknikleri kullanamazsınız. Bu gelenekselcilik değil, tutuculuktur” dedi.

SABIR VE DOĞRU MALZEME

Kukla yapımının zorlu bir süreç olduğunu belirten Genç Tiyatro ve Karagöz Sanatçısı Mehmet Ali Dönmez, “Karagöz figürlerini yapmak çok zahmetli. Sadece deri parçasını figüre hazır hale getirmek için bir hafta gerekiyor. Deriyi temizlemek, düzleşmesi için ağırlık altında beklemek vs… Sonra deriye çizim ve o çizimi de tek tek delme işi var. Büyük ve karmaşık bir figürse vay halinize, günlerce figür işliyorsunuz, sonra yeniden bir zımpara, yeniden bir presleme işlemi son olarak boyama derken ciddi bir emek ve sabır işi. Bu işlemlerde tek bir hata yaparsanız her şeyi baştan yapmanız gerekiyor. Bir de doğru malzeme sorunu var tabi. Zorlayanlardan biri de bu. Doğru deriyi bulmak gerçekten çok zor” dedi.

KUKLA YAPIMININ MALİYETİ VE GELECEĞİ

Kukla yapımında kullanılan malzemelerin maliyetinin değişkenlik gösterdiğini belirten genç sanatçı, kukla yapımının geleceği hakkında ise şunları söyledi: “Kukla yapımı tarih boyunca vardı, yine devam da edecek. Ama teknik ve metotlarda elbette gelişim olacak, tasvir yapımı hem daha kolay hem de daha pratik hale gelecektir. Teknoloji sürekli gelişiyor. Bizim için en doğru malzeme deri ve nevregan kullanımı ama kullanılan malzemelerde bile değişiklik olacaktır. Ama kukla sanatı hep olduğu gibi var olmaya devam edecektir.”

NESİLDEN NESİLE AKTARILAN SEVGİ

Karagöz’ün çocuklar tarafından büyük ilgi gördüğünü belirten genç sanatçı Dönmez, “Karagöz’ün sakarlıkları, yanlış anlamaları ve Hacivat’la atışmaları çocukları çok eğlendiriyor. Her gösterimde kahkahalar eksik olmuyor. Çocukların tepkilerini dikkate alarak oyunlarını şekillendirdiğini ve Karagöz’ün çocukların dostu olduğunu ifade ediyor.”

UNUTULMAZ ANILAR

Kukla yapımı sırasında yaşadığı ilginç bir anısını da paylaşan genç sanatçı, “Karagöz için bir ev tasarımı yapmıştım. Büyükçe ve detaylı bir evdi. Tasarım ve yapım için sanırım 5-6 ay uğraşmıştım. Son aşamalarına doğru geldiğimde figürün üzerine komple boya döküldü. Deri boyayı hemen emdiği için kurtarmak mümkün olmadı. Çöp olan figürü masada önüme koyup saatlerce onu izledim. Aklıma gelince hala üzülüyorum” dedi.

KARAGÖZ BENİM İÇİN…

Karagöz’ün kendisi için ne ifade ettiğini de açıklayan Genç Tiyatro ve Karagöz Sanatçısı Mehmet Ali Dönmez, “Karagöz benim için; deli dolu, kurnaz bir anarşistle çıkılan yolculuktur, diyebilirim. Hem de ne yolculuk…” dedi.

GELECEK NESİL KARAGÖZ SANATÇILARINA TAVSİYELER

Gelecek nesil Karagöz sanatçılarına tavsiyelerde bulunan genç sanatçi Dönmez, “Asla ellerindekiyle yetinmesinler. Karagöz’le ilgili büyük bir birikim var, bunu kullansınlar ama saplanıp kalmasınlar. Her zaman en güzelini, en yenisini, en güncelini ve en doğrusunu arasınlar. Tutucu değil, yenilikçi olsunlar. Karagöz ancak o zaman layık olduğu biçime ve rütbeye erişecektir” dedi.

Karagöz’e gönül veren Genç Tiyatro ve Karagöz Sanatçısı Mehmet Ali Dönmez, hem geleneksel mirası koruyarak hem de çağdaş yorumlarla Karagöz’ü geleceğe taşıyor. Sanatçının tutkusu, emeği ve yenilikçi yaklaşımı, Karagöz’ün gelecek nesiller tarafından da sevilerek izlenmesini sağlayacak gibi görünüyor.

                                  

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.