ÖZGÜRLÜK HAKKINDA
Özgürlük insanın en derin arzusudur. Özgürlükle insan kişi olur ve sorumluluk yüklenir. Gerçek özgürlük sadece maddi, fiziki, siyasi ve ekonomik özgürlük değil; insanın ruhi, manevi, ahlaki ve içsel özgürlüğüdür. Hırslarımızın, şehvetlerimizin, bencilliğimizin gurur ve kibrimizin köleliğinden kurtulmaktır. Böyle biri zindanda da olsa, zincirlerle de bağlansa dünyanın en özgür insanıdır.
Özgürlük, nerede özgür olmadığını bilmekten doğar. Sınırlarınızı öğrendiğinizde özgür olursunuz. İnsan elbette istediği her şeyi yapamaz. Bizim özgürlüğümüz başkalarının özgürlüğü ile sınırlıdır. Tabiatın yasalarını tanıyarak tabiata karşı, toplumun yasalarını tanıyarak topluma karşı, devletin yasalarını tanıyarak devlete karşı özgür oluruz. İtaatle özgürlük birbirini gerektirir, birbirinden ayrılmazlar.
Özgür olmayan insanın sahip olduğu hiçbir şeyin değeri yoktur. Özgür olmayanın ne dini, ne erdemi, ne ahlakı vardır. Allah insana özgürlük verdiği için onu yükseltmiş, emir ve yasaklarına muhatap kılmış ve ona sorumluluk yüklemiştir. Serbestçe karar verme yeteneği olmayan insanlar özgür değildir.
Kendimizi zahiren özgür sanırız ama esasında sandığımız kadar özgür değiliz. Özgürlük, içgüdülerin üzerimizdeki egemenliğini kırıp aklın emrine girmekle kazanılır. Bir insanın akıl seviyesi ne kadar artarsa o kadar özgür olur. Akıldan kast ettiğim, yaşamında sağduyulu ve doğru kararlar vermektir. Modern insan görünüşte özgür ama esasta dıştan telkin edilen binlerce şeylerin esiridir.
Her bağlantı özgürlüğümüzü kısıtlar. Peşin yargılardan, şartlanmalardan arınmış olarak olaylara bakmalı, doğru sandığımız şeyleri bile sorgulamalı, hakikatin hatırını her şeyin üstünde tutmalıyız. Bunun için dost, arkadaş, akraba, öğretmen, amir hatta anne baba tanımamalıyız. Kimse bizim sorumluluğumuzu paylaşamaz. Bu bizim hayatımızdır, yalnız doğar, yalnız yaşar ve yalnız ölürüz.
Bütün iyiliklerin kaynağı özgürlük, bütün kötülüklerin kaynağı köleliktir. Özgür insan ne malın, ne şöhretin, ne iktidarın ve ne de nefsanî şeylerin kölesi olur. Kötülük, insanin bir şeye aşırı bağımlılığıdır. Bizim birinci vazifemiz özgür olmaya çalışmaktır. Özgürlük hasedin, kinin, tamahkârlığın, korkaklığın, gurur ve kibrin pençesinden kurtulmaktır. Böyle bir insan dünyanın en güçlü insanıdır.
Varoluşçu düşünürlerden Sartre’a göre: insan kendini özgürce oluşturur. Onun önceden belirlenmiş bir özü yoktur. Diğer varlıklar ise özgürlükten yoksundurlar. Kendileri için çizilmiş programa uyarak hareket ederler. İnsanın uyacağı bir ahlak tablosu yoktur. Kendi ilkelerini bizzat kendisi belirleyecektir. Birisine danışsa bile kendini seçmekten kurtulamaz, o özgürlüğe mahkûmdur.
Özgür olmak isteyen daha az şeye ihtiyaç duyarak yaşamalı. Bir şeyi olmayanın bir şeyini kaybetmek korkusu olmaz. Yaşamak için bize gerekli olan şeylerin temini o kadar zor değildir. Bizi mahveden aç gözlülüktür. Allah yeryüzündeki her canlının rızkını verir. Daha fazlasını isteyenin büyük sıkıntılara katlanması gerekecek