Orhan Sarıbal: “Çiftçi kaderine terk edildi”

Orhan Sarıbal: “Çiftçi kaderine terk edildi”
23.11.2022
A+
A-

Kent Gazetesi’ne ziyarette bulunan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Türkiye’nin geçmişten bugüne tarım politikalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

ESRA KURAK
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Kent Gazetesi’ni ziyaret etti. Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hıdırcan Kaya ve Muhabir Esra Kurak’la sohbet eden Sarıbal, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarından bugüne kadar geçen süreçte tarım politikalarının evrimini ve AK Parti iktidarında tarım politikalarına yönelik yapılan yanlışları paylaştı.

TÜRKİYE’DE 3 BİN 500’E YAKIN ENDEMİK ÜRÜN VAR

Bu süreci 3 dönemde anlatan Sarıbal; 1922 ve 2002, 2022-2022 ve 2022’den sonrası olarak değerlendirilmesi gereken tarımsal sürece ilişkin can alıcı bilgiler paylaştı. “Türkiye tarım potansiyeli güçlü bir ülke. Onu kesinlikle söylemek lazım. Avrupa ülkeleriyle kıyasladığımızda en fazla tarım toprağı bulunan ülke” diyen Sarıbal şunları aktardı: “İklimsel farklılıklar ve ürün çeşitliliğiyle dünyanın en önemli ülkesi. 13 bin civarında biyoçeşitliliği var, bunun yaklaşık 3 bin 500’ü yerel yani endemik çeşitler.”

TEKEL’İN KURULUŞU VE TARIMIN GELİŞİMİ

Kurtuluş Savaşı sonrası yoksulluğun diz boyu yaşandığı bir dönemden geçildiğini hatırlatan Orhan Sarıbal, o günkü koşullarla bugünün kıyaslanamayacağını vurguladı. Ancak işe tarımdan başlandığını hatırlatan Sarıbal, “Tarım üzerine kurulu çok hızlı bir hikaye başlamış. Ziraat Bankası’nı, tarım kredi kooperatiflerini, şeker fabrikalarını, ipek koza işleme atölyelerini kurmuşlar. Tarımda hızlı bir yatırım süreci var. Ama eş zamanlı olarak dünyaya entegrasyon var. Diğer yanda ciddi bir Osmanlı borcu var. Bir de Tekel var. Tekel nerede? Düyûn-ı Umûmiye aracılığıyla İtalya ve Fransız şirketlerin elinde. Osmanlı borcunu ödeyemeyecek duruma geldiği için üretim ürünlerinden bir kısmını o yabancı şirketlere devrediyor. Atatürk onları tekrar kamulaştırıyor ve Tekel kuruluyor. 1950’lere kadar gelen sanayiye baktığımız zaman hepsi tarıma dayalı” ifadelerine yer verdi.

“KIRILMA NOKTASI BUDUR”

18 kamu kurumunun çiftçiyi ve üreticiyi desteklediğini, devletin tarıma destek ve teşviklerinin önemli bir boyutta olduğunu belirten CHP’li Orhan Sarıbal, “1980’den itibaren paradigma değişiyor. 12 Eylül darbesi sonrası Türkiye her anlamda ciddi değişikliklere gitti. Kırılma noktası budur. 24 Ocak kararlarıyla uygulanamayan ancak 12 Eylül darbesiyle hayata geçirilen bu uygulamalarla birlikte devlet, tarımı finanse etmeyi bırakmış ve alıcı rolünü bırakmıştır. 12 Eylül darbesiyle birlikte üreten toplum, yerini tüketen topluma bırakmıştır. Denge arz-talep yönünde değişti. Çiftçi o yıl hangi ürün para ediyorsa onu ekmeye başladı. Bu defa üretim fazlası oluştu. Üretim fazlasından dolayı bu kez ürünü para etmedi. 2017 yılında 10 kilo patatesi 2 liraya, 7 kilo soğanı 1 liraya alıyorduk. Sahip çıkılmadı çiftçiye, çiftçi 2018 ve 2019 yılında ekmedi, bugün soğan 10-12 lira, patates 10-12 lira” dedi.

ÇİFTÇİ HAK ETTİĞİ DESTEĞİ ALAMIYOR

Tarım Kanunu’nun 21. Maddesi olan “Çiftçiye her yıl bütçeden milli gelirin en az yüzde 1’i oranında pay verilir” ifadesini hatırlatan Sarıbal, “Ama maalesef bugüne kadar bunların hiçbiri olmadı. Ya binde 29, ya da binde 45… Yaklaşık 15 yılda tarım binde 33 seviyesinde desteklendi. Örneğin bu yıl çiftçiye vermeleri gereken çok net bir rakam vardı. 140 milyar civarında bir gayrisafi milli hasıla görüldü. Bu yıl yaklaşık olarak verilecek destek 37 milyar, hepsini verirlerse. Şu ana kadar 33 milyar verildi. 2023 yılında tarıma verilmesi gereken destek 186 milyar, açıklanan destek 54 milyar. Kendi çıkardıkları kanunu hiçbir zaman uygulamadılar” şeklinde konuştu.

CHP’NİN TARIM POLİTİKALARI

Çiftçinin sorununu çözmeden tarımın sorununun çözülmeyeceğine dikkat çeken CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, konuşmasını şu ifadelerle tamamladı: “Tarım topraklarımızı en üst seviyede değerlendireceğiz. Sulanabilir alanları en kısa sürede sulayarak verimli alanlara dönüştüreceğiz. 80 öncesindeki kamucu tarım politikalarının bir kısmını tekrar yerine getiriyoruz. Çiftçi, kapsayıcı bir sigorta sistemine dahil olacak. Dolu yağdı, fırtına oldu önemli değil, maliyetini karşılayacak. İthalatı en aza indireceğiz. Genç çiftçilerin ve kadınların tamamı sigortalı olacak, sigortasını devlet karşılayacak.”

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.