ÖMÜR GEÇİYOR HEYHAT

Tek ve gerçek sermayemiz ömrümüz, gözümüzün önünde su gibi akıp giderken…
Bizler hayatın engebeli yokuşlarında, koştur koştur halde…
Günler, haftalar, aylar ve derken yıl geçip gidiyor…

Nihayet 2023 yılına girmiş bulunmaktayız…

Sermayemiz her gün, her saat, her dakika, her saniye bir buz misali yavaş yavaş eriyor ve su misali akıp gitmeye devam ediyor…

Bizler, ömür dediğimiz sermayemizi acaba yeteri kadar verimli kullanabiliyor muyuz?

ÖMÜR AHİRETİN TARLASIDIR…

İnsanlar dünya hayatında her şeyi çok çok ister…
Hiç bıkmaz, doymaz, tıka basa olmuş olsa dahi, yine de istemeye devam eder…

Şan ve şöhret ister, hanlar hamamlar ister…
Zenginlik ister, yetmez, makam ve mevki de ister…
Yetmez, elinden gelse, komple şehrin tapusunu ister. Onu elde etmiş olsa, yine yetmez, doymaz, gözünü başka şehirlere diker, onu da ister…

Bu tarz gözü doymaz insanları görünce
insanın aklına ister istemez şu sözler geliyor:

“…Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!” (Tevfik Fikret)

Peki, insanoğlu dünyada her şeyi çok çok, her şeyi full üstüne full isterken, yine yetinmeyip yine istemeye devam ederken, ömür dediğimiz sermaye bir su misali hızlıca akıp gider, farkına bile varmaz…

ÖLÜM DE VARRRR

Biz istemesek bile, ömür sermayesi bitip tükenmek üzere…
Sonuç olarak aldığımız nefes sayısı sayılı ve hızlıca hedefe doğru ilerliyoruz…
Eninde sonunda son nefese sıra gelecek…

İster Müslüman ol,
İster Ateist,
İster Hristiyan,
İster Musevi…

Ne olursan ol,

Son nefes gittikten sonra, ölüm gelir…

Herkesin gideceği son nokta iki metrelik çukur ve son durak kara toprak…

Herkes ona göre yaşasın!

Hak yesin,
Haksızlık yapsın,
İspiyonculuk yapsın,
Başkasının hakkına göz diksin,
Hasetlik, fesatlık yapsın,
Çalsın, çırpsın,
Köy kurnazlığı yapsın…

Herkesi iki metrelik çukur bekliyor…

Hz. Ali (R.a.)’nin inanmayan bir komşusu vardı. Ona ”Allah’a, ahirete inanıyorsunuz. Peki ya yoksa?” demiş. Hz. Ali (R.a.) ise komşusuna dediği gibi:
”Yoksa benim kaybedecek bir şeyim olmaz; ya varsa, sen ne yapacaksın?”

Dr. Meryem ÇILDIR