“MOBİLYA BİR YAŞAM ALANIDIR”

Bursa’da mobilyacılık sektöründe çalışan Mehmet Taşdemir ile mobilyacılığın nasıl bir meslek olduğunu, zorluğunu, sürecini konuştuk. İnsanlarla iletişimin güçlü olması gerektiğinin altını çizen Taşdemir, mesleğinin de iyi yönlerinin fazlasıyla olduğunu söyleyip, bu mesleği yapmayı sevdiğini ve tavsiye ettiğini ifade etti.

SAVAŞ ESEN

DO&ZE Mobilya’nın sahibi Mehmet Taşdemir ile mobilya sektörü hakkında konuştuk. 15 yıldır satış, pazarlama, saha yönetimi gibi pozisyonlarda çalıştığını vurgulayan Taşdemir, “Türkiye’nin birçok yerinde özel eğitim kurumları, özel okullar, kolejler, köklü eğitim kurumlarının anahtar teslim proje işlerini, ev, ofis veya iş yerlerinin, otellerin proje işlerini yaptık. Yıllarca çalıştıktan sonra iş alanında oluşan bilgi birikimini ve deneyimin sonucunda da kendi işimi yapmaya başladım. Kendime bir iş yeri kurdum. Firmamızın ismi DO&ZE Mobilya. Yaklaşık 6-7 aydır kendi işimizi yapmaya başladık. Yaptığımız işlerde yola çıkış noktamız aynı. Proje işleri alıyoruz. İş ortaklarımızla beraber çözmeye çalışıyoruz. Bursa’da sürekli büyüyen, nüfusu artan bir şehir. Bulunduğumuz bölge itibariyle de insanların sürekli ihtiyaçları olan ve artan bir şehir. Bu bir avantaj. Mağazamızı da ofis olarak kullanıyoruz. Mağazamızda evlere yönelik ev mobilyası, insanların evlerinde kullanabildikleri özel üretim tasarım mobilyalar, aksesuarlar bulunuyor. Ayrıca Rani Mobilya bayiliğini aldık. Bu bayimizde de ürünlerin satışını yapıyoruz” dedi.

“EĞİTİM SEKTÖRÜNDE BULUNDUM”

Sektöre nasıl başladığını söyleyen ve eğitim sektöründe bulunmanın olumlu yönde etkilendiğini ifade eden Taşdemir; ‘’Eğitim sektöründen geldim. Türkiye’nin her yerinde gezip okulları birebir satış yapıyorduk. İşte okul öncesiyle ilgili materyaller, yapbozlar ve diğer ürünler. Tabii bu işin içinde ilerlerken mobilya da giriyor yavaş yavaş. Masa, sandalye var mı diye size soruyorlar. Daha sonra otellerin proje işini yapan firmayla çalışmaya başladım. Burada da belli bir süremiz tecrübe edinmekle geçti” açıklamasında bulundu.

‘’SEKTÖRDE ÇOK FAZLA MOBİLYACI VAR’’

Sektörün zorlukları hakkında görüşlerini dile getiren Taşdemir, çok fazla mobilyacının olduğunu ifade etti. Taşdemir, “Merdiven altı dediğimizden başlayıp da büyük firmaya kadar herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor kendince. Özellikle eğitim kurumları veya projeli işlerde çok daha dikkat etmek gerekiyor. Örnek verirsem bir eğitim mobilyası yaparken eğitim kurumlarına herhangi bir keskin köşe keskin kenar sivri köşe olmamasına dikkat edilmesi gibi zorluklar var ama birçoğu bunları bilmiyor, dikkat etmiyorlar. Normal bir mobilya mantığıyla bakıyorlar. Bu durumda merdiven altı firmaların veya hiç üretimde bile bulunmayıp sadece dışarıda fason kestirip yapan firmaların piyasadaki fiyat istikrarınıbozması biraz sıkıntı yaratıyor bize” şeklinde konuştu.

‘’EN ZEVKLİ KISIM MÜŞTERİLERİMİZİ MUTLU ETMEK’’

İşimizin iyi yönü ise İşimi çok severek yapıyorum yıllardır. Zaten sevmesek 15-16 yıldır bu sektörde olmayız. Çünkü sıfırdan bir işe başlıyorsunuz ve bitirdiğinizde çok güzel bir şey çıkıyor ortaya. Mesela inşaat halinde boş bir binaya giriyorsunuz. Biz bu boş binayı renklendiriyoruz. Mobilyasını koyup, koltuğunu koyup her şeyini yaparak yeni bir alan yaratmış oluyorsunuz. İşin bitiminde oturup onu seyrettiğinizde, karşınızdaki müşterinin de memnuniyetini aldığınız zaman işin en zevkli kısmı da orası” dedi.