Misyon Kudüs
Ramazan ayında başlayan İsrail saldırıları bayramda da devam ediyor. Ancak bu sefer savaş anlamında dersine iyi çalışmış olan Hamas örgütü beklenenden farklı bir şekilde işgalci İsrail’e cevap veriyor. Tabi savaşlar sadece cephede kazanılmıyor. Birde bu savaşın masa bölümü olacaktır. Şimdilik işgalci güçler duracağa benzemiyor ancak mağdur edebiyatı yapmasına neredeyse kesin gözüyle bakıyorum. Çünkü bu sefer direniş, hiç beklemedikleri gibi oluyor.
Dünya’da algıyı profesyonelce yönetebilen devletlerden birisidir İsrail. Bu konuda o kadar başarılı olmuşlardır ki, dünya insanları maalesef Müslüman Halkları terörist olarak görmektedir. Hatta ‘İslamofobinin’ fikir babası Bernard Lewis İngiliz Yahudisi’dir. İşin içinde hem İngiliz hem de Yahudi olması sizi şaşırtmadı sanırım. Algıyı bu kadar rahat kontrol edebilirken yakında ben mağdurum söylemlerini duymamız normal olacaktır. Mağdur edebiyatı dünyada en çok tutan projedir ve en tehlikelisidir. İsrail’i destekleyen iri devletler sanki İsrail hiç Müslüman öldürmemiş gibi konuşup, ölen sadece Yahudi’ymiş gibi konuşmaya başladıkları zaman, dünya insanları üzerinde oluşturacakları algıyı tahmin etmek zor olmasa gerek. Tabi burada hedef Filistin değil, tüm bir İslam Âlemidir. Bu yüzden Hristiyan toplumlarınında (şimdinin evanjelisti), İsrail’den yana tavır koymaları normaldir. Bunlardan bazıları ise Fransa, Almanya gibi devletlerdir. Almanya’nın bu konuda İsrail’e destek vermesi ilginç geliyor. Nazi Almanya’sının Yahudileri ne kadar sevmediklerini hepimiz biliyoruz.(Tabi işin derin kısmını daha sonra yazarız inşaALLAH)
Birde ters açıdan bakalım
Aslında yaşanan tüm gelişmeler ve bölgede süren kargaşa, bölgeyi uluslararası müdahaleye açık hale getiriyor. 1997 senesinde Necmettin Erbakan’ın girişimleri ile Hebron (El-Halil) bölgesine askeri personel gönderilmesi konusunda mutabık kalınmıştı. Tabi ki bu bir barış gücü minvalinde olmadığı girişimler boşa çıktı. Benzer bir uygulama Birleşmiş Milletler çatışı altında yapılabilir mi? Yapılabilir. Ancak kısa tarihinde hiçbir Birleşmiş Milletler kararını tanımayan İsrail, alınacak yeni bir kararı tanımayacaktır. Özetle dünyanın İsrail üzerinde herhangi bir yaptırım gücü yoktur.
Arap Yahudilerinin ise Müslüman Filistinliler ile birlikte yürüyüş yaptıkları gelen haberler arasında. Hatta yürüyüşlerin iç karışıklığa dönüştüğünü görüyoruz. Arap Yahudilerini araştırın büyük olasılıkla Sefarad Yahudileri olduğunu göreceksiniz. İsrail’de iktidar da olanlar ise Aşkenaz Yahudileridir. Uzunca bir süredir iktidar olan Aşkenazları, Sefaradlar artık iktidarda görmek istemiyorlar. Bu karışıklık İsrail’de birçok ezberi bozacak türden gelişmelere sebep olacaktır. Tabi Sefarad Yahudileri babamızın oğlu değildir ancak bir farkla. Osmanlı Devletinin İspanya’dan getirdiği kavimdir Sefarad Yahudileri. Aşkenazlar zalimse Sefaradlar onların 3 mislidir.
Türkiye’miz ise diplomasi trafiğini en yoğun sürdüren ülkelerden biri oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Abbas ve Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye ile telefonda görüştü ve yapılan saldırıları terör saldırısı olarak niteledi. Ayrıca konuyla alakalı olarak Libya Milli Birlik hükümeti başkanı Abdülhamid Dibeybe, Nijerya Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari, Irak Başbakanı Kazımi, Afganistan Cumhurbaşkanı Gani, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov ile görüşmeler gerçekleştirerek uluslararası alanda Türkiye’nin girişimlerinin yanında görmek istediklerini ifade etti. Yani iş sandığınızdan da daha farklı hale geliyor.
Her geçen gün Türkiye’ye ihtiyacı daha fazla artan İsrail, bir bakarsınız davet eden taraf oluverir. Geldiğimiz noktada, bir grup SİHA’nın çözemeyeceği savaş yoktur.
Adım Adım Kudüs’e yürüyoruz. Şüpheniz olmasın
Devletimize Güvenin
Soru şu, ortanın doğusunda sıkışan küresel sermayenin paralel (devleti) İsrail Hazar bölgesinde Yahudi bir Türk devleti kurabilir mi, yani, küresel sermaye ortanın doğusundaki işgal güçlerini rahatlatmak ve Hazar havzası yer altı kaynaklarına çökmek için harekete geçebilir mi?
Ahmet Bican Bey gelişmelerden anladığım kadarıyla yeni İsrail Hazar bölgesinde kurulmaya çalışılıyor. Ortanın doğusundaki İsrail bu sefer yalnız bırakıldı. Aşkenazlar direniyor kısaca.Ancak burada bir fark var. O da Kırım. Kırım bizim olacak..