MISIR İLE MEB

‘Diplomaside devletlerin sürekli dost ve düşmanları yoktur, çıkarları vardır’

Yukarıdaki söz 19’ncu yüzyıl İngiliz Başbakanlarından Lord Palmerstone’a aittir. Kesinlikle haklı ve yerinde bir sözdür. Üzerine saatlerce konuşulabilir, yazılar yazılabilir.

Ülkemizin yaptığı hamlelerde aynen bu şekilde okunabilir/okunmalıdır. Mısır’da Abdülfettah ES-SİSİ’yi sevmeyiz. Desteklemeyebiliriz de. Ancak söz konusu Türkiyemiz’in çıkarları olduğu zaman karşımıza alıp Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması yapabiliriz/yapmalıyız da.

Hali hazırda Mısır ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında MEB anlaşması bulunmaktadır. Darbeci SİSİ istikrar getireceğini düşündüğü bölgeyi hergün biraz daha karmaşaya sürüklemektedir. Gidişatın bu yönde olduğunu fark etmiş olacak ki Türkiye’ye tutunma kararı almış gibi görünüyor. Son zamanlardaki açıklamalardan bunu anlamak zor olmasa gerek. Mısır’ın içindeki diğer kanat ise Türkiye ile anlaşmaya yanaşmayanlardan. Tersine yapılan açıklamaları okuyunca Mısır’ı yöneten iki kanat olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Bu kanat Libya’da Hafter milislerini destekleyerek, Mısır ile Türkiye’yi karşı karşıya getirmeye çalışmış hatta hâlâ bu yönde çalışmaktadır. Mısır’ın geri çekilmesi, Türkiye’nin akıllı politikaları ile diplomasi kanalının kullanılması sonucu bu karşılaşma bölgede cereyan etmemiştir.

Türkiye’nin Libya ile yaptığı deniz yetki anlaşmasına karşılık olarak Mısır, Yunanistan ile sözüm ona Meis Adası üzerinden karşılıklı kıyılar baz alınarak 2020 MEB ilan ettiler. Ancak ada kıyıları uluslararası deniz hukukuna göre MEB için geçerli değildir. Aynı zamanda ilan edilen MEB bölgesi, hem Türkiye’nin Libya ile yaptığı MEB sınırlarını gasp etmiş oluyor hem de Mısır bu anlaşma ile 15 bin kilometrekare kayba uğramış oluyor.

Bölgedeki güç dengelerini okumayı yeni öğrenen Mısırlı diplomatlar, Yunanistan ile bir yere varamayacaklarını anlamış olacaklar ki Türkiye ile yakınlaşmanın daha faydalı olacağını dile getirmeye başladılar.

 Türkiyemiz de bu samimi yakınlaşma çağrısına olumlu cevap vererek olası bir MEB anlaşmasına yeşil ışık yakmış oldu. Asırlardır tarihi bağımız bulunan Mısır ile atacağımız bu adım çok önemlidir. Eğer Mısır’daki darbeyi engelleyebilseydik, bu atılımı yıllar önce rahmetli Muhammed Mursi atmış ve büyük yol kat etmiş olacaktık.

Devletimizin çıkarları gereği Mısır’ın şu anki yönetimi ile yakınlaşabiliriz, İsrail ile de yakınlaşabiliriz. Yıllardır Rusya ile yakınlaştığımız gibi. Ancak hiç biri sürekli dost değildir. Doğu Akdeniz Türk Gölü, çok yakında.

Devlet duygularla yönetilmez, akıl ile yönetilir.