Mimarlar Odası meslektaşlarının istismarına sessiz kalmadı
Mimarlar Odası Bursa Şubesi, son dönemlerde genç kadın mimarların uğradığı kişilik haklarına saldırı boyutuna ulaşan gayri ahlaki istismarlara sessiz kalmadı.
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Ömer Faruk Şahin, Şube’de düzenlediği basın açıklamasında, “Toplumsal hayata doğrudan zarar veren, travmatik sonuçlar doğuran bu tacizlerin derhal ve tereddütsüz cezalandırılması gerekir. Yasal anlamda takibin yapılabilmesi için, Cumhuriyet Başsavcılıklarına kişisel yazılı şikâyetin zorunlu olduğu bu tür durumlarda her zaman meslektaşlarımızın yanında saf tutacağımız bilinmelidir. Ayrıca, TMMOB Disiplin Yönetmeliği gereğince, tacizi yapanın hangi meslekten olduğuna bakmaksızın disiplin hukuku bakımından da cezaya çarptırılmasının takibini yapacağız” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması, Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Ömer Faruk Şahin ile birlikte, Bursa Büyükşehir Belediyesi Geçmiş Dönem Başkan Vekili ve AK Parti Meclis Üyesi Mimar Zehra Sönmez, Nilüfer Belediyesi Geçmiş Dönem CHP Meclis Üyesi Mimar Hanife Rezzan Güler, Bursa Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Nazlı Ceren Şendoğan ve Mimarlar Odası Bursa Şubesi Avukatı Eralp Atabek’in katılımıyla yapıldı. Basın açıklamasına, siyasi partilerin kadın kolu temsilcileri, diğer akademik oda yetkilileri ve kadın derneklerinin yöneticileri katıldı.
Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Ömer Faruk Şahin tarafından okunan basın açıklaması metni şu şekildedir:
“Bugün sizlerle, son dönemde genç meslektaşlarımıza yönelik yaşanan, kişilik haklarına saldırı boyutuna kadar varan, hoş olmayan bazı durumlar hakkında bilgi paylaşacağız.
Odamızın web sayfasında meslektaşlarımıza kolaylık sağlamak amacıyla oluşturduğumuz iş ilanları bölümüne başvurular yapılmaktadır. Bu ilanlar sayesinde çok sayıda, özellikle genç meslektaşımız iş bulmuş ve halen çalışmaktadır. Yakın tarihte bu ilanlardan birini veren işverenin iş görüşmesindeki tutumu nedeniyle rahatsızlık yaşanmıştır. Çalışma şeklini bilme imkanımız olmayan bir kişi tarafından verilen ilk görüşme randevusuna giden genç mimar arkadaşlarımız hiç de hoş olmayan, hatta tacize kayan tavırla karşılaştıklarını öncelikle sosyal medyada beyan etmişlerdir.
TMMOB Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetimini ve beni üzen bu durum üzerine derhal tedbir almış, ilanı web sayfamızdan çıkarmış bulunuyoruz. Sosyal medyadan takibini yaparak bu konudan yakınan meslektaşlarımıza ulaşmaya çalıştık. Ancak, bir yazılı, iki de sözlü başvuru alabildik. Kendilerine daima yanlarında olduğumuz, her türlü desteği vermeye hazır bulunduğumuzu bildirdik. Şube avukatımız da sözlü başvuru yapan genç kadın mimar arkadaşımızla görüştü.
Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki;
Mimarlık saygın bir meslektir.
Mimar, yaşama değer katan, en temel insan ihtiyaçlarından olan barınma ve sosyal yaşam olgusunu kurgulayan, yani hayatı tasarlayan kişidir.
Mimar bunu yaparken bir eğitim sürecinden, mesleki formasyondan geçer. Temel bilgileri alır ve bunları insan hayatına, toplumun beklentilerine ve yaşam biçimine uyarlar.
Eğitim bunun başlangıcı olmakla birlikte, zaman içerisinde elde edilen birikimlerle olgunluğa ulaşılır.
Bu birikimleri elde etmek için de mimarın hayattan beslenmesi gerekir.
Çünkü mimarın bakış açısı, özgün, rahat ve sanatsal kavramları içinde barındırır.
Ve tabii ki çalışma ortamı…
Çalışma ortamında yaratıcılığın ortaya çıkabileceği şartlar da bir o kadar önemlidir.
Aynı zamanda mimarlık kadınların da yoğun çalıştığı bir meslektir.
Ve fakat, son zamanlarda yaşanan bazı münferit ve özellikle genç kadın meslektaşlarımıza yönelik, olumsuz, gayri ahlaki yaklaşımlar görülmektedir. Cinsiyetler arası huzuru ve saygıyı bozan tutumlar, yaş, statü, maddi üstünlük gibi unsurlar eşliğinde sergilenmektedir. Bu hadsizliğe cevabını vermek mecburiyetinde olduğumuzu düşünüyoruz. Toplumsal hayata doğrudan zarar veren, travmatik sonuçlar doğuran bu tacizlerin derhal ve tereddütsüz cezalandırılması gerekir. Yasal anlamda takibin yapılabilmesi için, Cumhuriyet Başsavcılıklarına kişisel yazılı şikayetin zorunlu olduğu bu tür durumlarda her zaman meslektaşlarımızın yanında saf tutacağımız bilinmelidir. Ayrıca, TMMOB Disiplin Yönetmeliği gereğince, tacizi yapanın hangi meslekten olduğuna bakmaksızın disiplin hukuku bakımından da cezaya çarptırılmasının takibini yapacağız.
TMMOB Mimarlar Odası Ana Yönetmeliği’nin 6/B maddesindeki, ‘Meslek onurunu ve üye haklarını korumak’ olarak tanımlanan görev ve yetkisini kullanarak tüm meslektaşlarımızın ve üyelerimizin haklarının koruyucusuyuz.
Bunu sadece kadın mimar meslektaşlarımız için değil, hangi meslek grubundan olursa olsun ve kime yapılırsa yapılsın kadın/erkek bütün çalışanlar için dile getiriyoruz.
Mimarların çalışma şartlarının olumsuzluğuna da değinmek isterim. En az lisans seviyesinde eğitim alan Mimarlar artık neredeyse asgari ücret düzeyinde çalışmak zorunda kalmaktadır. Mimar, hayatı tasarlayan kişi olarak yaratıcılık yeteneklerini geri plana atıp ekonomik sorunlar ile mücadele etmektedirler.
Ahlak dışı, taciz ve baskı içeren, ekonomik sıkıntılarla boğuşan bir meslek olmak istemiyoruz. Odamız, mimarın kişisel varlığını, cinsiyetini koruyucu ve çalışma şartları düzeltecek çalışmaları yapmak için bütün kurumlarla ile işbirlikleri gerçekleştirmeye çalışmaktadır.”