Millî Kültürün Biçimlenmesinde Halk Kültürünün Önemi 2

06.03.2021
A+
A-

 

 

Eğitim ve kültür politikaları millîdir. Kültür politikaları evrensellikten kopmadan kültürel değişim ve gelişimle sağlıklı, ilkeli politikalarla sürer. Kültürel kimlik oluşturma politikaları belirlenirken millîlik, çağdaşlık, demokratiklik, evrensellik ilkelerinden taviz verilmez. Kültürel değişim ve gelişimi yozlaşma yabancılaşma olarak algılayan durağan insan tipi yetiştirmeyi amaçlayan kültür politikaları faydadan çok zarar getirir.

 

Kültürünü korumayan, gençlere aktarmayan milletler yabancı kültürlerin etkisiyle yok olurlar. Korumada ilke, statik değil dinamik olmalıdır. Kültürel değişim ve gelişimle, kültür yozlaşması, kültür yabancılaşması arasında ince bir çizgi vardır. Genç kuşak yaşlı kuşağa göre kültürel değişim ve gelişimi daha çabuk yakalayacaktır. Bunu yozlaşma, kültürüne yabancılaşma olarak niteleyip gençleri suçlayıp, sorgulamak, dışlamak yanlıştır.

 

Toplumsal gelişim, bireylerin istek ve beklentilerinde değişim, bilgi birikiminin artması sonucu güne uyum sağlayacak etkin ve mutlu bireylerin yetişmesiyle bireylere kazandırılması gereken temel becerilerinin yanı sıra ulusal değerlerin, ulusal kültürün korunması gerekliliği kendini göstermeye başlamıştır. Küreselleşme karşısında büyük bir tehlike içinde olan ulusal kültür ve değerler irdelenip kültür ve eğitim politikalarının tekrar gözden geçirilmesi, programların yeniden geliştirilmesi ve yapılandırılması gerçeğini gündeme getirmiştir.

 

Anadolu şehirlerinde halk kültürünün içinde birbiri içine geçmiş ebruli, birbirinden ayrılamaz kültürel unsurlar bulunmaktadır. Böyle bir manzarada, aynı yörede yaşayanlar arasındaki ilişkilerin asırlardır sorunsuz devam etmesinin nasıl olduğu düşünülmelidir. Tüm kültürel unsurlar da Türkiye bütününün birer parçasıdır.

 

Sayın D.Mehmet Doğan’ın 2013 yılında yayınlanan Halk Kültürü ve Etnografya Terimleri Sözlüğüm için yazdığı sunuş yazısında “..Halk kültürünün muayyen bir zamana, daha çok geçmişe yönelik bir alan olarak anlaşılmaya müsait bir yapısı olduğunu söyleyebiliriz. Daha doğrusu, günümüzde artık kaybolmaya yüz tutan bir kültürel alan olarak görüldüğü bir gerçek. Ya bugün? Bugün halk kültüründen söz edilemez mi? Bugünün dünyası, “global/küresel köy” kavramı ile ifade edilebiliyor. Ulaştırma vasıtalarının hızla gelişmesi, iletişim imkanlarının alabildiğine artması, dünyada farklı, özgün kültürel alanların tahribine yol açmıştır. Kültürler arasında geçirgenlik artmış, milli ve mahalli kültürel yapılar korunmaya muhtaç hale gelmiştir…”

 

Gittiğimiz yerlerde gördüğümüz birçok halk kültürü malzemelerinin özellikleri kayboluyor. İnsanlar geleneksel kültürel değerlerini bırakıp modern kültürün hâkimiyetine giriyor. Bunların süratlice araştırılıp, arşivlenip araştırmacıların istifadesine sunulması en içten dileklerimizdir.

 

Bu kadar muhteşem bir yazı dizisinin ardından hoca kim dir ? sorusunu cevapsız bırakmayalım tabiî ki.

Ahmet ŞENOL

“Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Halk Bilimi Bölümünde Halk Oyunları Öğretim Görevlisi (1993-2002), Türkiye Elektrik Üretim-İletim Genel Müdürlüğü TEAŞ) Müşteri Hizmetleri Daire Başkanı (Emekli) – Millî Eğitim Bakanlığı Halk Oyunları Jüri Üyesi Yetiştirme Kursları Öğretim Görevlisi (1987-2006) ve “A “kategorisi Jüri Üyesi, Halk Kültürü Araştırmacısı, Yazar, Şair, GESAM üyesi (fotoğraf sanatçısı), Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi ve Haysiyet Divanı Üyesi, Ulukışla Yardımlaşma Derneği Üyesi, Başkent Niğde Vakfı Mütevelli üyesi”

 

 

 

 

 

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.