Millî Kültürün Biçimlenmesinde Halk Kültürünün Önemi 1
Küreselleşme karşısında şehirlerimizdeki büyük bir tehlike içinde olan halk kültür ve değerleri irdelenip, özellikle şehirlerimizdeki kültür ve eğitim politikalarının tekrar gözden geçirilmesi, programların yeniden geliştirilmesi ve yapılandırılması gerçeğini gündeme getirmiştir. Yıllardır göz ardı edilen kültür ve değerleri çerçevesinde kaynağını halk kültüründen alan ürünlere eğitim programlarında yer verilmelidir.
Halk kültürü ürünleri küreselleşmeyle birlikte şehirlerimizde hızla değişmeye, hatta yok olmaya başlamıştır. Halk kültürü mirası olan bu ürünlerin eğitim programlarında yer alarak gelecek kuşaklara aktarılması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bunun yanı sıra Halk Kültürünün gelecek kuşaklara aktarılmasının, nasıl ve hangi yöntemlerle verilmesi gerektiği sorularına da yanıt aramak gerekmektedir.
Çeşitli etkiler nedeniyle sürekli yeni yaşam koşulları ortaya çıktığından, toplumlar ve kültürler de sürekli bir değişim içindeler. Bu değişim bazen yavaş yavaş gerçekleşiyor, bazen de bir patlama biçiminde olabiliyor. Pek çok toplum için Batı kültürü ve ona bağlı olan maddesel ve teknik üstünlükle karşılaşmak, varlıklarını tehdit eden bir şok etkisi yapıyor, çünkü bu onların geleneksel toplum yapısının sorgulanmasına yol açıyor. Bu da hangi yöne gideceğini bilememek, kişiliğini ve kendine güvenini yitirmek gibi sonuçlara neden olabiliyor.
Millî kültürün biçimlenmesinde, halk kültürünün önemi büyüktür. Halk kültürü ürünlerine eğitimin her kademesinde yer verilerek tanıtılmalı ve sevdirilmelidir. Halk kültürünü ülkeye ve dünyaya tanıtma çalışmaları kültür politikaları doğrultusunda yönlendirilmelidir. Bireysel gayretler, yerel kurum ve kuruluşların iyi niyetle yaptıkları çalışmalar desteklenip amaca uygun duruma gelmesi sağlanmalıdır.
Millî kültür bütün yöre kültürlerinin matematiksel toplamıdır. Millî kültür denince yerellikten çıkmış, onu aşarak yurt bütünlüğünde, bütün bir millet tarafından benimsenmiş ortak değerleri, yaşama biçimlerini ve bunlara bağlı unsurları anlıyoruz.
Kültür toplumu oluşturan bireyler, gruplar arasındaki kurumlaşmış ilişkiler bütünüdür. Her türlü toplumsal olgu kültür potasında eriyerek içerik ve bütünlük kazanır. Kültür kişilik mekanizmaları yoluyla çevreye yansır, aktarılır. Kişisel ve kaynaksal kurumlarla beslenerek toplumda yaratılan kültürün yöresel ve bölgesel farklılıkları olması doğaldır.
Kültür politikaları, günümüz ve geleceğin kültür yapısının belirlenmesinde, kültürel mirasın korunması ve tanıtılmasında etkin bir rol oynar. Kültür politikalarının ilkeleri bilimsel çalışmalarla akılcı ve gerçekçi olarak saptanır.
Toplumun gerçeklerine maddî ve manevî değerlere uygun esaslara dayandırılır. Toplumun kültürel mirası sonucu oluşan yaşama biçimi inanç ve değerleri günlük kültür politikalarıyla yeniden yapılandırılamaz.