Merhamet neydi?
Merhamet, insan olmanın birinci şartıdır. Kâinattaki her şey gibi, merhamet duygusu da Allah’ın insanlığa bir lütfudur.
Evlât sevgisi, anne babaya hürmet, yaşlılara, yoksullara, hastalara, kimsesizlere, hayvanlara yardım etme gibi erdemler merhamet duygusunun yansımasıdır. Ama görüyorum ki ülkemizde ve dünyada, son dönemlerde merhamet duygusunun daha çok gündeme getirilmesi gerektiği aşikârdır. Medyada vahşet, cinayet gibi haberlerin yerini merhamet haberleri ile dolduramıyoruz. Her insan fıtraten merhametlidir esasında. Tabi bu duyguyu muhafaza edebiliyor muyuz tartışılır…
Karşısında duramadığımız hiçbir zulmün merhemi olamaz bizim merhametimiz. Bu sadece kendi vicdanımızı tatmin etme egosudur.
YOKSULLUĞUN SİYASETİ OLMAZ
Yoksulluğun siyaseti olmaz merhameti olur, merhamet de insan olanda bulunur.
Yere düşen insanlığı ayağa kaldırmak, yükselen doları düşürmekten çok daha anlamlıdır.
Merhametsiz bir dünyada yaşıyoruz. İnsanların birbirine karşı acımasız, sevgisiz olduğu bir dünya. Yoksulluktan yolsuzluğa kadar yaşadığımız birçok sıkıntının nedeni, içimizdeki merhamet eksikliğinden kaynaklanıyor.
Bu her zaman böyle miydi bilemem…
Hayat telaşından kurtulup yavaşlamayı denemeliyiz en azından kendimizden başlamalı önce, sonra insanlara, hayvanlara, doğaya en çok da kadınlara.
Çünkü bunlar bu ülkede en çok merhametsizliği yaşayanlar…