KOORDİNASYON EKSİKLİĞİ VARDI

KOORDİNASYON EKSİKLİĞİ VARDI
25.02.2023
A+
A-

DEVA Partisi Osmangazi İlçe Başkanı Yasin Gök, Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem felaketinin ardından Hatay’a gittiklerini belirterek koordinasyon eksikliğinin olduğunu söyledi.

HIDIRCAN KAYA/ÖZEL HABER 

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Osmangazi İlçe Başkanı Yasin Gök Kent Bursa’ya Hatay’daki izlenimlerini aktardı. Depremin ikinci gününden itibaren Hatay’da olduğunu belirten Başkan Gök, yıkımın inanılmaz boyutta olduğunu söyledi. Çok ciddi çadır eksikliği olduğunu da ifade eden Başkan Gök, “Kızılay’ın çadırlarını göremedik. Bu kadar yıllık bir kurumun çadırı olmaz mı? Biz bu konuyu soruyoruz. Halen daha çadır eksikliğinden bahsediliyor. İnsanlarımızın bazıları enkazdan değil donarak öldü. Bu vebali kimler alır?” dedi. Depremin ilk gerçekleştiği gün ulusal basından yansıyan görüntülerde yıkımın bu boyutta olabileceğini tahmin etmediklerini söyleyen Başkan Gök, “Bölgede görüştüğümüz DEVA Partisi yetkilileri durumun ciddi olduğunu, Hatay’da sağlam bina kalmadığını bize aktardı. Hemen 8 tane iş makinesi çıkarttık o bölgeye. Bot, giysi, battaniye yardımlarını ulaştırdık. Hatay’a girdiğimizde her yerin yıkılmış olduğunu gördük. Götürdüğümüz malzemelerle bir okulun bahçesinde sıcak yemek yapıp hem depremzedelere hem de arama kurtarma ekiplerine dağıttık. Bir enkazın başında elimizden ne geliyorsa yardım etmek istedik. Enkazdan 4 kişiyi çıkarttık, 3’ü sağ 1’i ise vefat etmişti. Yalnız orada çok ciddi koordinasyon eksikliği vardı. Devlet yetkililerini maalesef göremedik, bölge halkı da aynı fikirde” açıklamasında bulundu. Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan öncülüğünde hükümete bazı sorularının olduğunu söyleyen DEVA Partisi Osmangazi İlçe

Başkanı Yasin Gök, şöyle sıraladı:

“KURUMLAR NİÇİN GECİKTİ? BÖYLE BİR AFETE KARŞI GERÇEKTEN HAZIR MIYDI?

“AFAD’ın çok önceden hazırladığı bir Müdahale Planı vardı. Arama-kurtarma, sağlık, yangın, güvenlik, trafik, haberleşme, enerji, tahliye, ulaşım, beslenme, barınma hizmetlerinden sorumlu kurumlarımızın hazır olması ve derhal müdahale etmesi gerekiyordu. Bu kurumlar ne zaman harekete geçtiler? Niçin geciktiler? Kurumlarımız böyle bir afete karşı gerçekten hazır mıydı? Yoksa bu hazırlıklar kâğıt üzerinde kalan bir egzersizden mi ibaretti?”

SOSYAL MEDYA KISITLAMASI

“Afet sonrasında iletişim konusunda ne yaptınız? Sosyal medya kısıtlaması ile kurtarma ve yardımlaşma çalışmalarına engel olduğunuzu düşünüyor musunuz? Vatandaşımızın haber alma özgürlüğüne engel olduğunuzu düşünüyor musunuz?”

ULUSAL DEPREM STRATEJİSİ EYLEM PLANI’NA NE OLDU?

“AFAD, 2012-2023 yıllarını kapsayan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı hazırlamıştı. Bu plan o günkü Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe girdi. Bu planın uygulamasının 2023 yılında tamamlanması hedefleniyordu. Bu eylem planına ne oldu? Bu planda yer alan çalışmaların ne kadarı hayata geçti?”

AFAD KOORDİNASYONUNDAKİ GÖNÜLLÜLERDEN KAÇI 48 SAATTE ÇALIŞMALARA BAŞLADI?

“Afetlerin sık yaşandığı ülkelerde çok sayıda gönüllü eğitiliyor ve afet anında derhal mobilize oluyor. Koordinasyon içinde çalışıyor. Bu depremde AFAD’ın eğittiği, mobilize ettiği, koordine ettiği gönüllü sayısı kaçtır? Bu gönüllülerden ilk 24 saatte, ilk 48 saatte kaç tanesi afet bölgesinde çalışmalara başlamıştır?”

TÜRKLÜK TARTIŞMASI

Geçtiğimiz ay DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın bir televizyon kanalında ‘Anayasadaki Türklük kavramı’ ile ilgili açıklamasına istinaden Başkan Gök, medyanın cımbızlayarak kelime seçtiğini söyledi. Başkan Gök, “Madde 66’nın ne olduğunu bilmek önemli. Türkiye’de özellikle taraflı medyanın yaptığı en büyük şey söylenenleri cımbızlayarak istediği algıyı oluşturmak. Madde 66 ne diyor? Şöyle; Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür diyor. Devamında ise şöyle bir soru geliyor aklıma; 400 bin dolarla mülk alan birisi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabiliyor ya da mültecilere vatandaşlık veriliyor. Bu kişiler Türk mü? Bizim söylediğimiz sadece madde 66’nın tartışmaya açılması. Mesela vatandaşlığı parayla olan birisinin kendisine Türk demesini kabul etmiyorum. Türklüğün de kendine göre bir özü var. Türklük sıfatı bu insanların üzerinde olmamalı. Türklük kavramının çıkarılması tamamen algı yönetimi. Söylediklerimizle hiçbir alakası bulunmuyor” açıklamasını yaptı.

“REKABET ETMELİYİZ”

Geçtiğimiz ay yine Ali Babacan’ın İHA-SİHA konuşması, tartışma konusu olmuştu. Babacan’ın İHA-SİHA’dan gururla bahsettiğini söyleyen Başkan Gök, “Ali Babacan İHA-SİHA’dan, Bayraktar’ın başarısından kıvanç duyduğunu, gururunu kabarttığını her yerde söylüyor. Biz yaptıkları başarılarının arkasındayız ve destekliyoruz. Genel Başkanımızın burada söylediği şey şuydu; Neden birkaç tane daha Bayraktarımız olmasın? Neden birkaç tane daha TOGG’umuz olmasın? Sokağa çıktığımızda birçok Çinli elektrikli otomobil görüyoruz. Neden bunlarla rekabet edemeyelim, biz bunu sorguluyoruz. Savunma Sanayii’ne destek her anlamda verilmeli. Diğer firmaların da önünün açılmasını istiyoruz. İHA-SİHA konusunda devletin yeterli altyapısı var. Özel sektörün önü açılsın. Bunlar bizim gurur kaynağımız. Ali Babacan’ın söylemiş olduğu cümleyi medya kırparak aldı. Eğer harcanan para devletinse bunun denetlenmesini savunuyoruz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyacağız. Birkaç tane daha İHA-SİHA üreten firma olunca rekabet de ortaya çıkar” şeklinde konuştu.

SOSYAL MEDYA PLATFORMUNA İSTİFA TEPKİSİ

Bir sosyal medya platformunun ‘DEVA Partisi Bursa’da istifa depremi’ diye attığı başlığa da tepki gösteren Başkan Gök, “Biz, yeni partiyiz. 3’üncü yılımızı dolduracağız. Sosyal medyadaki bir eğlence platformunun attığı başlık sanki buradaki ilçe başkanının, 5 kurucunun istifalarının çok kısa bir zaman aralığında olduğu algısını yarattılar. Bahsettikleri konu teşkilatın kuruluşundan bu yana gelen istifalar. Aşağı yukarı 2 buçuk-3 yıllık istifa sürecini sanki yakın zamanda olmuş gibi paylaştılar. Algı yönetimi oluşturmaya çalışıldı. Böyle olunca da biz buna tepki gösterdik. Evet, istifa süreci her partide olduğu gibi DEVA Partisi’nde de var. Biz yeni kurulan bir parti olduğumuz için kan uyuşmaz, fikirler tutmaz, bu çok normal. Partinin yüzde 80’inden fazlası daha önce siyaset yapmamış kişilerden oluşuyor. Biz, siyasetteki zihniyeti değiştirmek için siyaset yapıyoruz. İstifa eden arkadaşlarımızın çoğunluğu, daha önce siyaset yapmış kişiler” ifadelerini kullandı.

“LİYAKATLİ KADROLARLA ZİHNİYETİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”

AK Parti döneminin tamamını eleştirmediklerini, güzel gelişmeler olduğunu da söyleyen Gök, “Türkiye’deki başarıların çoğu Ali Babacan ve ekibinin hükümette görev aldığı zamanlarda meydana geldi. Türkiye’deki kazanımların çoğu o dönemde elde edildi. AK Parti kurulduğundan beri ne yapmışsa yanlış yapmıştır görüşü bize uygun değil. Bu 20 yıl içinde yanlışlar da vardır, doğrular da vardır. Bu dönemde ülkemizin kazanımları oldu. Daire, emtia, araba fiyatları ucuzdu. Kazandığımız paranın satın alma gücü vardı. Ali Babacan bir gün parti kurarsa ben de katılırım diye düşünüyordum. Parti kuracağız diye açıklama yaptıktan sonra ilk başvuranlardan birisiyim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle beraber kazanımlarımız, satın alma gücümüz düşmeye başladı. Siyasete başlayanların çoğunun rant elde ettiğini gördük. Bunu da düzeltmek için siyasete başladım diyebilirim. Ülke için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Liyakatli kadrolarla bu zihniyeti değiştireceğiz” dedi.

“22 TANE EYLEM PLANI AÇIKLADIK”

Bu zamana kadar 22 tane eylem planı açıkladıklarını ifade eden Başkan Gök, bunlardan birisinin de afet eylem planı olduğunu söyledi. Gelinen noktada bu eylem planının ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha gördüklerini ifade eden Gök, “Bunlar içerisinde Türkiye’deki saha, sektör ve sorumlularla ilgili eylem planlarımız mevcut. 90-180 ve 360 günde ne yapacaklarımızı burada açıkladık. Bütün liyakatli insanlardan bilgiler de alınarak bu eylem planlarımızı açıkladık. Her soruna, sıkıntıya ve probleme çözüm bulmaya çalıştık. Eksikler varsa tamamlanır, yanlışlar varsa düzeltilir cümlesi de genel başkanımızın cümlesi. Altılı masadaki diğer partilerle de ortak mutabakata varılarak bir metin ortaya çıkardık. Millet İttifakı olarak cumhurbaşkanı kim olursa olsun, bakanlar kim olursa olsun, uygulanacak ana metin bu. O yüzden biz bunu çok değerli buluyoruz. Türkiye’nin yeni yüzyılında baş kitap olacak” şeklinde konuştu.

“2 YILDA ENFLASYONU TEK HANEYE İNDİRECEĞİZ”

Ekonomi konusunda Ali Babacan ve ekibinin tecrübesinin çok fazla olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Gök, “2002’de çok büyük kriz ortamı vardı. 20’nin üzerinde banka batmıştı. Ali Babacan’ın devlet tecrübesi ve kriz tecrübesi çok fazla. Babacan, 2002’deki krizi alıp Türkiye’yi düze çıkarttı. Merkez Bankası ve TÜİK gibi kurumlar bağımsız olmalıdır. Bu kurumların bağımsız olmasının borçlanma faizleri açısından bile çok önemli. Ekonominin düzelmesi için adaletin tahsis edilmesi lazım. Ekonominin büyümesi için yabancı yatırımcının gelmesi gerekiyor. Bu yatırımcının gelmesi için de ülkedeki adalet sisteminin kusursuz olması gerekiyor. Genel Başkanımızın taahhütü çok önemli. 6 ayda kriz ortamını ortadan kaldıracağız, 2 yıl içerisinde de enflasyonu tek haneye indireceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.