KIBRIS RUM TARAFI NE İSTİYOR
BM öncülüğünde, Kıbrıslı taraflar ve garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin de katılımıyla 5+1 formatındaki gayri resmî Kıbrıs konulu konferansın son gün oturumu yapıldı. BM Genel Sekreteri Guterres, yaptığı açıklamada, “Kıbrıs sorunun çözümüyle ilgili resmi görüşmelerin başlaması için yeterli ortak zemin bulamadık. Diyaloğu sürdürmek ve olumlu sonuçlar elde etmek için elimizden geleni yapma konusunda kararlıyız” dedi.
Gelişmeler bu yönde olunca bize de Rum Tarafının ne istediğini sorgulamak düşüyor. Asıl niyetlerini yapılan görüşmelerde birkaç defa dile getiren Rum Kesimi, sürekli olarak 4 yıl önceki Crans Montana görüşmelerine vurgu yaparak, Markarios kafasında olduğunu göstermiş oluyor. Önceki görüşmelerde Türk tarafından açıkça toprak (Güzelyurt bölgesi) talep edilmişti. Tabi o zamanın Cumhurbaşkanı tek devlet sistemini Rum kafasıyla destekleyen Mustafa Akıncı olduğu için nerdeyse kabul görecekti. Çok şükür ki Kıbrıs halkı hatayı fark etti de Sayın Ersin Tatar‘a bayrağı teslim etti.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri işgalci zihniyetli Nikos Anastasiadis ise “Türk tarafının iki devletli çözüm önerileri, bölünmüş adayla ilgili Birleşmiş Milletler kararlarının açık bir ihlali niteliğindedir ve asla kabul edilmeyecektir” diyerek niyetinin adada çözümsüzlük olduğunu göstermiş oldu. Aslında istedikleri kendi kontrolleri altında adaya hakim olmaktır. Bugün ipi gevşet tutarsak, yarın adayı 1974 öncesi istikrarsız ve TÜRKSÜZ hale getirmek için ellerinden gelen herşeyi yapacaklarını bilmemiz gerekiyor.
Bitmeyen ENOSİS yani YUNANİSTAN ile birleşme hevesleri ve EOKA zihniyetleri ile şimdilik gayri resmi görüşmeleri sonuçsuz bıraktılar. Birleşmiş Milletler nezdinde yeniden başlayacak resmi Cenevre süreci büyük bir ihtimalle olumlu sonuçlanacaktır. Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye ile birlikte yeni belirledikleri “Kıbrıs’ta egemen eşitlik temelinde iki devlet” siyasetinden asla vazgeçmeyeceklerini belirterek taviz vermeyeceğini göstermiş oldu.
Çözüm isteniyorsa ENOSİS ve EOKA kafasından çıkıp vereceğimiz reçeteyi kabul etmek zorundalar. Tabi gönül tüm adada Türk hakimiyetinden yana ancak şu an çözüm bu yönde diye açıklama yapıldıysa, bu yöndedir.
Devletimize güvenin!