İsmail Soyberk

10.02.2021
A+
A-

 

Gruplarda, bateriyle birlikte müziğin alt yapısını oluşturan, çoğu zaman sesi kulakla ayırt edilemeyen, perde aralıkları geniş olan bas gitar Türkiye’de; Gürol Ağırbaş, Kamil Erdem gibi isimler tarafından benimsetilmiştir.

13 Ocak 2021 tarihinde, İstanbul’daki evinde geçirdiği kalp krizi sonucu kaldırıldığı hastanede vefat eden İsmail Soyberk de, söz bas gitarın layıkıyla yorumlanması ve icra edilmesinden açıldığında akla gelen isimlerdendir.

Hayata gözlerini kapadığı şehirde 27 Ağustos 1954’te dünyaya gelen, Kocaeli Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Soyberk, müzik çalışmalarına 1977 yılında başlamıştır.

Mühendislik diploması almaya hak kazanmasına rağmen, kendisini enstrümanistliği ve müzisyenliğiyle kabul ettiren Soyberk’in müziğinde Toplum Mühendisliği kavramının yeri yoktur. Onun nazarında bas gitar özelinde müzik, insanları hizaya sokmak değil, hizadan çıkarmak için vardır. Bas gitar gibi, teknik incelik isteyen ve bekleyen bir enstrümanla bu fiilleri somutlaştırması onu diğer isimlerden ayırmıştır.

Soyberk’i onun gibi bas gitar yorumlayan ve icra eden isimlerden ayıran bir başka özelliği de idealistlik ve mükemmeliyetçiliği müzikle bir araya getirmemesi, enstrümanına odaklananlara olağanüstü bir atmosfer oluşturmaktan uzak durması, denemeyi ve yanılmayı tercih ettiği doğal bir ortamı oluşturmasıdır.

Her daim profesyonel bir enstrümanist olarak tanıtılan Soyberk, amatör ruhunu yitirmemiş, amatörlüğünü profesyonelliğine ezdirmemiş bir enstrümanisttir.

Soyberk’in enstrümanistliği, David Lynch’in yönetmenliğini hatırlatmaktadır. Zira Lynch de izleyiciye hizadan çıkmasını hararetle tavsiye eden bir yönetmen olarak, gerçekleştirdiği işin abartılmaması gerektiğini sıklıkla dile getirmiş ve izleyicisinin idealist ve mükemmelliyetçi söylemlerle yüzgöz olmasını engellemiştir.

Soyberk’inStüdyo Müzisyeni olduğu vurgulanmıştır ancak kendisini ve enstrümanını stüdyo dâhil, herhangi bir mekâna sığdırmak gibi bir derdinin olmadığı es geçilmiştir. O, stüdyoya, dünyanın öte tarafına, enstrümanıyla ses vermek için girmiştir.

Bas gitar gibi eşliği önemseyen bir enstrümana hem eşlik, hem de tek başına hareket etme imkânını sağlayan Soyberk, halef beklentisinde olmadığı için, elinde reçetelerle ortalıkta kendilerini gösteren isimlerin yolunda ilerlememiştir.

Müziğin sosyokültürel birikimle anlamını artıracağının bilincinde olan Soyberk, teorinin ete kemiğe bürünmüş versiyonu olan bas gitarı, bu konumundan çıkararak ona konumsuzluk hediye eden bir enstrümanisttir.

Sabrı bir tespih gibi tane tane çekmeyi bilenlerin enstrümanı olan bas gitarı, sabır taşını çatlatmadan bu taşta, elinde iğnesiyle arkeoloji gerçekleştirerek kitleselleştiren İsmail Soyberk, Türkiye’deki müzik piyasasının aranılan ismi olduğu halde, enstrümanını ve müziğini piyasaya alet etmeden bu dünyadan göçmüştür

Onun müzik anlayışını idrak etmek isteyenlerin öncelikle piyasayla aralarına bıçak sırtı bir mesafe yerleştirmeleri gerekmektedir. Aksi halde piyasa, onları, bozulmaya ve bir köşeye atılmaya meyyal bir oyuncak hâline getirmekte gecikmeyecektir.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.