HER SON BİR BAŞLANGIÇ
Merhabalar Canlar! Değerli Kent Okuyucuları…
Bugün yaklaşık iki yıldır çalıştığım, birbirinden fazla anım olan Kent Bursa Gazetesi’ne veda vakti. Evet zaman çok hızlı geçiyor. Çok klasiktir ama ilk günümü hatırlıyorum.
Gazetecilik…
Yerel medyanın maddi manevi ağladığı, zor durumda olduğu, Ulusal’ın ise her saniye yarışta olduğu; hem basılı hem dijital anlamda koca bir sektörün içerisinde çırpınan bir meslek…
Yazıya gündemi, yaşanılan hukuksuzlukları, adaletsizlikleri, gazetecileri alınan gözaltına girersek bu işin içinden çıkamam gibi. Ülke karışık, iletişimler karışık, siyaset karışık, medya sektörü karışık, insanlar hal ve hareketleri karışık, duygular karışık, düşünceler karışık…
Bu mesleğe ilk başlama hevesim ve heyecanım, ortaokul ve liseli yıllarımda Türkiye’de ki yarışma programlarını izleyerek başladı. Türkiye’de YouTube dünyasının hayatımıza girmesi ile birlikte müthiş bir dijital video kitapları oluştu. Siyasilerle canlı yayın yapan Gazetecilerde ayrı bir yer tutuyor tabi. İşin hem magazinsel hem siyasi hem şov kısmı hep cazip gelmişti. Hep büyülemişti. Kamera önünde olmak, video çekmek, video çektirmek, fotoğraf yakalamak, en önemlisi içerik üretmek aşırı zevk veren kısımlar. Üniversite sınavına hazırlanırken aklımda büyük bir çoğunlukta Gazetecilik Bölümü vardı. Bunu söylediğimde yakınımdan uzağıma herkesin yaşadığı gibi burun kıvıran, okuma işsiz kalırsın diyenler bir hayli fazlaydı. Korona yaklaşık bir, bir buçuk yılımızı etkilemesine rağmen dolu geçen, asla unutamayacağım bir Üniversite hayatım oldu. Tabi şehir Çanakkale ve bölümde Gazetecilik olunca daha keyifli hale geldi. Öyle ya da böyle bölümü bitirdim. Şimdi yüksek lisans yapıyorum. Aynı şehirde, aynı bölüm de. Gelecekte neler olur bilemem. Belki de hayat akademik anlamda yolumu şekillendirir…
Yeni taze mezun olup, iş arama işsizlik süreçlerinin ne kadar sancılı, sektöre girmenin ne kadar zor olduğunu tüm çalışan mesleki arkadaşlarım ve mesleki büyüklerim, ağabeylerim, ablalarım çok iyi bilir. Tam da böyle bir sürecin başlangıcında ailemin yaşadığı, doğup büyüdüğüm Bursa’ya gelme vaktim gelmişti. Taze bir mezun olarak…
Farklı sektörlerde, öğrencilik dönemimde giyim, alışveriş, gıda ve çeşitli alanlarda çalışmıştım. Ancak kendi bölümümde, pandeminin de etkisi ile stajyerlik yalan olmuştu.
İlk aslında iletişimsel anlamda tecrübem, Telefon ve İnternet üzerine kurumsal firmada oldu. Ama tam anlamı ile sektöre girmemiştim. Bursa’nın yerel bir televizyon kanalında dönüş geldi. Kısa bir televizyonculuk üzerine deneyim sahibi oldum. Kısada sürse, aslında bir nevi eğitim yeri, okul gibiydi.
Durdum düşündüm, dedim bu böyle olmayacak. Sıfırdan bir Instagram hesabı açmalıyım. Bu hesap öyle bir hesap olmalı ki, Bursa’da ki çoğu basın çalışanlarını, çoğu siyasetçiyi eklediğim ve beni takip eden bir hesap haline getirmek. Bu hızla bir ayda 2 bine yakın birbirinden değerli isimlerin takip ettiği bir Instagram hesabı haline gelmişti.
Bir türlü başlamayan Gazetecilik kariyerimin yanında, hem çevre edinmek hem de tecrübe edinmek adına Türkiye’nin Ana Muhalefet Partisi CHP’de gençlik kollarında görevler almaya başladım. Kısa sürede birçok değerli isimle tanıştım. İl komisyonları, İl ve İlçe gençlik yönetimlerinde görevler aldım. Gelelim işin medya sektörü ayağına…
Kendi çapımda geliştirdiğim ve büyüttüğüm Instagram hesabımda, aktif şekilde birçok paylaşımda bulundum. Günlük alanlarda, meydanlarda yer aldığım görüntüleri paylaştım. Taze 22-23 yaşında bir genç olarak. Bir şekilde çevre edinmeye başladıktan sonra 2023 Genel seçimlerinde birbirinden farklı birçok isim milletvekili olmak için yarıştı. Bir vekilimizin fotoğrafçılığını yaparak genç yaşımda tecrübe edinmek benim için değerliydi. Böylelikle birçok ilçeyi, yeri gezme fırsatım oldu. İş seçim sürecinde iki aylık bir işti. O da son oldu. Tam bavulumu hazırlanıp, okuduğum ve yaşamak istediğim şehir Çanakkale’ye gideceğim günlerde bir telefon çaldı…
Telefonda ki isim iki yıl çalıştığım ve bu işe girmeme aracı olan, güvenen, Bursa’nın en genç Yazı İşleri Müdürlerinden Hıdırcan Kaya idi. Bana hem arkadaşlık, hem de ağabeylik yapmış biri. Bugün ayrıldığım Kent Bursa Gazetesi’nde sayfa editörlüğünü, haber editörlüğünü, sayfa bir ve manşet editörlüğü, haber muhabirliğini ve köşe yazarlığı tecrübelerim burada başladı. Dönüp baktığımda müthiş bir okul oldu gazete. Mezun olduğumda bundan 3 yıl önce sektörde 2-3 yıl tecrübe sahibi olmak, Basın Kartı sahibi olmak, benim için en ideal, en değerli hedefti. Ve bir şekilde bu süreç öyle ya da böyle gerçekleşti.
2 yıllık Bursa Kent Gazetesi’nde bulunduğum süre zarfında çok değerli arkadaşlıklarda edindim. Başta şuan ki Yazı İşleri müdürüm değerli, canım ablam Yasemin Özkerem, geçmiş dönem Yazı İşleri Müdürüm, abim Hıdırcan Kaya, Genel Müdürümüz, ablacım Tüba Demir, tasarımcı ve muhabir ablam Nilgün Liman, emek arkadaşlarım Melike Timur, Semanur Çinar, İrem Erbaş ile çalışma fırsatım oldu. Hepsine emekleri için ayrı ayrı teşekkür ederim…
Her son bir başlangıç…
Yazıda başlıkta bahsettiğim gibi,
Hayatımda iş anlamında yeni bir sayfa açıyorum. Her son bir başlangıç…
Gülerek girdiğim işyerimden, yine gülerek çıkıyorum…
Yazıma Nazım Hikmet’in, çok sevdiğim Şahsiyet dizisinin son sahnesinde geçen şiirinin kısmından bir bölümü ile bitirmek istiyorum…
‘’YANİ, ÖYLESİNE CİDDİYE ALACAKSIN Kİ YAŞAMAYI,
YETMİŞİNDE BİLE, MESELA, ZEYTİN DİKECEKSİN,
HEM DE ÖYLE ÇOCUKLARA FALAN KALIR DİYE DEĞİL,
ÖLMEKTEN KORKTUĞUN HALDE ÖLÜME İNANMADIĞIN İÇİN,
YAŞAMAK, YANİ AĞIR BASTIĞINDAN.’’
ÖYLESİNE CİDDİYE ALACAKSIN Kİ YAŞAMAYI, HİSSEDECEKSİN. İYİSİ VE KÖTÜSÜYLE…
TÜM GÜZELLİKLERİYLE, YAŞAMA DİRENİŞİ VE UMUDUYLA…
ÖYLESİNE CİDDİYE ALACAKSIN YAŞAMAYI…
ESEN’LE KALIN CANLAR…