HAYATIN ANLAMI VE MAHİYETİ HAKKINDA

Hayat olağanüstü güzelliği ve görünmeyen gücü ile bütün alanlara yayılıyor. Hayat hiçbir engel tanımıyor. Karaları, denizleri, kutupları dolduruyor. Hayat bir kaldırımın taşları arasında, bir duvar dibinde yer buluyor, boy atıyor. Hayat gümrahlığı, tazeliği, canlılığı ve diriliğiyle neşemizi artırıyor. Çiçekler, ağaçlar, ormanlar, böcekler, kuşlar, kaplanlar, çakallar, ceylanlar onun yok edilemez iradesini dile getiriyor. Herkes hayata saygı duymalı. Kendi hayatına dahi son verilemez. Sineklere, böceklere, karıncalara, kurtlara, ağaçlara, otlara, can taşıyan hiçbir şeye zarar veremezsiniz.

Hayat hakkında bir şey öğrenilecekse ancak hayattan öğrenilecektir. Hayat kitaplardan ve kütüphanelerden değil dışımızda cereyan eden, yaşayan şeylerden öğrenilecek. Hayat acı ve sevinçlerden, zahmet ve rahattan, ıstırap ve başarıdan öğrenilecek.  Hayat başarı ve başarısızlıktır, umut ve hayal kırıklığıdır,  zafer ve hezimettir. Hareket ve faaliyettir. Karıncaların hareketlerine, gökte süzülen kartallara, insanların işe gidip gelmelerine, dükkânını açan esnafa, okula giden öğrenciye, demiri döven demirciye, kumda oynayan çocuğa, öfkeden kuduran insana bakın. Banka soymak için plan yapanlara, arkadaşını ayağını kaydırmak için tuzak kuranlara bakın.

Hayattan bize verilen, sonsuzluk içinde kısa bir an. Parlayıp sönen bir kıvılcım… Engin denizin üzerindeki bir köpük ve dalga… Bir an görünüp kayboluyor.  Bizden önce binlerce nesil gelip geçti, bizden sonra da binlerce nesil gelip geçecek. Bu hep böyle devam edecek. Anne babalar çocukları için çalışıp çabalayacak onlar da büyüyüp kendi çocukları için bunu yapacaklar. Hiçbir şey değişmeyecek. Aynı çarkın içinde insanlar dönüp duracaklar. Çoğu ne için yaşadıklarını, ne ve kim olduklarını anlamadan… Çocuk olacağız, genç olacağız, yaşlanacağız ve sonra öleceğiz. Küçük düşünceler hayatımızı dolduracak… Bunlar için birimizi yiyeceğiz.