Hasan Saltık ve Kalan Müzik
2 Haziran 2021 tarihinde vefat etmesinin ardından; müzik eleştirmeni, araştırmacısı, yazarı, müzisyen olsun olmasın, müzikle doğrudan ve dolaylı bağlantılar kurmuş birçok isim Hasan Saltık’a methiyeler dizmeyi ihmal etmedi. Methiyelerin haklılık payı yok değildi ama önemi tartışmaya kapalı bir ayrıntının es geçildiği de ortadaydı. Bu ayrıntı da, kurucusu olsa da, Kalan Müzik’in sadece Saltık’tan ibaret olmadığıdır.
Saltık, odağına müziği alan bir şirketin patronuydu elbette ama bilindiği üzere, bir patron, merkezde müzik gibi bir mevzu varsa ve müzik aracılığıyla farklı bir yerden seslenmeyi belleğine yerleştirmişse istese de tek başına hareket edemez.
Saltık bunun farkındaydı ve farkında olmasının arkasında amcasının oğlu Rahmi Saltuk vardı. Onun şirketinde dört yıl çalıştıktan sonra 1992 yılında Kalan Müzik’i kurmuştu.
İlk yıllarda; Grup Yorum özelinde; Türkiye’ye özgü protest ve muhalif müzik gruplarının ve solistlerinin albümlerini çıkarması, Unkapanı’nı Kurt kapanına dönüştürenlerin işine gelmedi çünkü aralarında eğreltiotu istemiyorlardı.
Saltık, eğreltiotu olmayı umursamadığını öncelikle şirketine verdiği isimle belgelemişti. Kalan, Tunceli’nin Zazaca karşılığı olan Galan’dan geliyordu ve onun kurucusu hem Zaza hem de Alevi olduğunu gizleme gereğini hissetmiyordu. Kurt kapanının önde gelenleri, sunileştirilmiş Sünniliğin ve sosyokültürel derinliği olmayan, ırkçılığın kıyılarında turlayan milliyetçiliğin sözcülüğünü üstlendikleri için Saltık’ı İstenmeyen Adam olarakilan etmelerine şaşırmamak gerekir.
Saltık sadece söz konusu güruh değil, bağnazlık illetinden kurtulamayan, Anadolu Aleviliğini araç olarak kullanan sözümona Toplumcuların da şimşeklerini üzerine çekmişti çünkü onlar Saltık’tan sadece Türkiye’ye özgü protest ve muhalif müzik albümlerini finanse etmesini beklerlerken o, arşiv çalışmaları sayesinde olabildiğince farklı sularda kulaç atmaya başlamıştı.
Arşiv çalışmalarını hazırlayanlar ve onların kitleselleşmesi için ter dökenler, Ayrıntı, Metis gibi toplumcu bağnazlık yanında militer, otoriter, cinsiyetçi söylemleri de iğne ve çuvaldız yağmuruna tutan kitaplar yayımlayan yayınevlerinin çalışmalarından da haberdarlardı ve Kalan Müzik’in onların Kurt kapanındaki karşılığı olabileceğini düşünüyorlardı.
Düşündükleri kısa bir süreliğine de olsa gerçekleşti. Televizyon dizilerine ve sinema filmlerine müzik hazırlama işlerine yoğunlaşma arifesindeki Kalan Müzik, parayı araç olarak kullanan bir müzik şirketiydi ama televizyon dizilerine ve sinema filmlerine müzik hazırlama dönemiyle birlikte hem arşiv çalışmalarını azalttı, giderek tozlu rafa kaldırdı, hem de çoğunluğu, sorunları boyundan aşan sözümona albümler çıkararak eğreltiotu, çatlak ses olarak görüldüğü dönemleri geride bırakarak, parayı amaç olarak algıladığı dönemin perdesini araladı.
Saltık, artık, İstenmeyen değil, üst düzey bürokrasinin ve Türkiye’ye özgü oligarşik düzeneğin kurucularının Aranan Adamı olmuştu.
Devrimci Yol çizgisinden, sermayeyi ve sermayedarları protesto hareketliliğinden gelerek sermayedarlığa soyunan Ada Müzik’in sahibi Bülent Forta, söz Saltık’tan açıldığında akla gelen isimdir ama ondan, Sarp Kuray’ın müzikteki, elitist kaygı koleksiyoncusu versiyonu olmasıyla ayrılır.
Hasan Saltık’ın Kalan Müzik’i bugün artık, arşiv çalışmalarıyla onun nitelik düzeyini yükselten isimleri ve onların emeklerini hatırlamayı bile aklının ucuna getirmediği bir noktadadır ve bu yolda emin ve uygun adımlarla ilerlemeye devan etmektedir.