GAZETECİLİĞİN DAYANILMAZ SEFİLLİĞİ!!!
İnternet medyası yasasına ilişkin, dijital yayıncılık yapan medya yasanın çıkmamasında sıkıntı yaşarken, diğer taraftan yasanın getireceği yaptırımlar nedeni ile kaygılı.
Klasik anlamda yapılan gazetecilik ve medya tanımı hızlı bir şekilde tarihin tozlu raflarında yerini alıyor.
Küresel olarak dünya hızlı bir şekilde ışık hızında ekonomik politik dijital dönüşüm yaşıyor.
Bizde dijital dönüşüme hızlı bir şekilde uyum sağlayan medya kuruluşları olduğu gibi, her dönem olduğu bu sürece ayak direyenler kesinlikle olacaktır.
Tabi bu süreçte birbiriyle karıştırılan bir durum var.
Küresel değişim sürecine ayak direten fosilleşmiş, dijital değişimi algılayamayan bir medya anlayışı ayrı bir sıkıntı.
Diğer tarafta sapla samanın karıştırıldığı, vatandaş gazeteciliği ile elektronik gazeteciliği birbirinden ayırmak gerekiyor.
Türkiye’de yayın yapan binlerce resmi olan olmayan internet sitelerini büyük çoğunluğu yeni nesil medya anlayışının temsilcisi değildir. Bu tür yayın yapanların büyük bir bölümü gazete kâğıdının bilgisayar ekranına dönüştürülmüş halidir. Dijital medyanın farkı gazeteye basılan haberi daha hızlı çabuk okura ulaştırmasıdır.
Basılı gazetelere ilaveten kurulan haber siteleri salt reklam amaçlı kurulmuştur, bu tür siteler gider artmaktadır.
Mevcut basılı medyanın büyük çoğunluğu güç odaklarından beslendiği için yaptıkları haberler çıkar menfaat gruplarının isteği doğrultusunda yapılıyor. En büyük sıkıntısı ise “ vatandaş gazeteciliği”
Vatandaş gazeteciliği, ulusal yaygın medyada, yerelde hasır altı yapılamaya çalışılan gerçekleri, yüzlerine şamar gibi yapıştımakta.
Zaman zaman medyada yapılan tartışmalardan biri de “kimlerin gazeteci olup olmadığı” konusudur. Bu tartışmanın başlamasının en büyük sebebi internetin imkanlarını kullanarak yapılan haberciliktir.
Yaşadığımız dönem itibari ile gazeteci kavramı da yeni bir tanımlamaya ihtiyaç duyuyor.
Gazeteci için yasal tanımlamalar ne derece doğru?
İlla ki bir medya organında kadrolu çalışıyor olmak, basın yasası çerçevesinde basın kartı sahibi olmak, bu mesleğin okulunda okumuş olmak gibi bir sürü kriter söz konusu.
Gelelim konunu esasına, sürüncemede olan internet yasasına ilişkin, çalışmalarda bulunan bir an önce yasanın çıkması için mücadele eden İnternet Gazetecileri Federasyon yöneticiler, Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanı Fahrettin Altun, muhalefet partisi yetkilileriyle görüşmelerde bulundular.
Görüşmelerin sonucunda anladığımız kadarıyla gayet memnun bir sonuç almışlar.
Daha ilginç olanı İse, İnternet Gazetecileri Federasyon Başkanı Mesut Demir’in bir açıklaması oldu.
Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte yalan haberciliğin önü kesilecekmiş!
Yalan habercilik, kime göre, neye göre?
İktidar erkinin toplumu olumsuz politikalarını eleştirmek yalan habercilik kategorisi içerisinde mi olacak?
Gazetecilik iktidar borazancılığı değildir, gerçekleri yalın bir şekilde dile getiren toplumu aldatmayan halkın haber alma özgürlüğünü özveriyle ortaya koymaktır.
Tiranlığın her türlü baskısına karşı onurlu tavır koymaktır.
Sözün özü:
‘Gazetecilik ‘uzmanlık’ payesiyle yürütülen özel bir iş kolu değildir. Okuma-yazma bilen her işçi, kendi haberini rahatlıkla kendisi yazabilir.’