Dut
Merhaba sevgili Kent Gazetesi okurları.
Bu haftaki konumuz; her bahar tezgahla gelişiyle yazı müjdeleyen, küçüklüğümüzde ağacın altında, ağacı sallayarak topladığımız dut; hala bizim için en sevilen yaz meyvelerinden biri.
Kırmızı beyaz ve karadut olarak üç ana çeşidiyle sofralarımızı süsleyen dut; tüm iklim koşullarında yetişebildiğinden dünyanın ve ülkemizin bir çok yerinde dut yetiştirciliği yapılır.
Hemen hemen her iklim tipine ayak uydurabilen dut ne yazık ki saklama koşullarına karşıda aynı direnci gösteremediğinden hasat ve saklama süresi oldukça kısadır.
Şimdi diyorsunuzdur “ Yok mu muhafaza etmenin bir püf noktası?”
Elbette var.
Dut, derin dondurucuda uzun bir süre saklanabilir. Tabi önemli bir detaya dikkat edilerek. Oldukça narin bir yapıya sahip olduğu için dikkatlice yıkanıp kurutulduktan sonra iyi bir saklama kabında saklanmalıdır.
Buzdolabı poşetinde saklamak dutlarınızın daha kısa sürede bozulmasına neden olur.
Dut ağacı ilk olarak Çin’de sadece ipek yetiştiriciliği amacıyla dikilmiştir.
Öyle ki İpek böcekleri sadece dut ağacının yapraklarıyla beslendiklerinden, dut ağacı öncelikle sadece ipek yetiştiriciliği için dikildiyse de zaman içerisinde bir çok farklı alanda kullanılmaya başlanmıştır.
Dut pekmezi, dut pestili, dut kurusu derken gıda pazarında kendine ciddi bir yer edinen dur son zamanlarda da karadut suyuyla sofralarımız süsler durumda.
Her ayın bereketi farklı tabi ama yaz aylarının ki bir başka.
Biliyorum kısıtlama sürecinde hepimiz çok bunaldık hem maddi hem manevi açıdan. Kademelide olsa açılmayla birlikte biraz daha nefes alacağız inşallah. Sizlerle birlikte yeni tatlar, yeni yerler keşfetmek ümidiyle..