Dünyayı yeni döneme hazırlayan filmler devam ediyor: Thetomorrowwar
Filmler insanları yönlendirmek ve yönetmek adına kullanılan en önemli silahlardır. Bunu sinema makinesin bulunuşu, televizyonun icadı ile başlayan sinema ve televizyon için yapılan filmlerle daha iyi görüyoruz. Dünyayı yöneten ve dizayn eden üst akıl,son yıllarda planladığı yeni dünya düzeni için ön çalışmalara başlayarak hayata geçirmeye başladı.
İnsanları ve devletleri tek çatı altında toplayıp tek bir güç üzerinden istediği gibi yönetmek için insanları bir araya getirecek büyük bir karşıt düşünce veya düşman oluşturmak gerekir. Bunu yaparken insan nüfusunun azaltılmasını da içeren yeni bir düşman oluşturarak tüm ülkeleri tehdit edecek boyutta olduğunu göstermek gerekecektir. Mesela yaşadığımız pandemi gibi. Bu uçuk bir teori olabilir ama gerçek. Kovidde gerçek. Ama bu onun yapay olarak çıkartıldığı gerçeğini değiştirmez.
Bundan sonra bunun gibi olaylar insanların birleşmesine yol açacak süreci beraberinde getirebilir. Uzaylı istilası senaryosu sahneye konabilir. Bunun ön hazırlığını da filmlerle göstermeye başladılar. İşte TheTomorrowWar Türkçe adıyla yarının savaşı filmi tamda böyle bir konuyu işleyerek bize yenidünya düzenine hazırlayacak mesajlar veriyor.
Filmin konusuna gelince; İşgal altında bulunan dünyada insanlar, uzaylılara karşı verdikleri savaşta büyük bir yenilgiye uğrar. Artık değişen düzende yaşayan bilim insanları, sistemi değiştirmek için asker yetiştirmeye karar verir. Savaşa hazırlanmak için yeni bir yol keşfeden bilim insanları tarafından yetiştirilen askerlerin vereceği savaş, insanlığın geleceğini belirleyecektir.
Film, klişeleri de olan, bu güne kadar pek çok kez izlediğimiz konuları harmanlayıp, seyir keyfi yüksek bir şekilde bize sunuyor. Fakat biraz daha derinlere inince de filmin temel aldığı konu gün yüzüne çıkmaya başlıyor.
Film günümüze de gönderme de bulunuyor. Filmde tıpkı şu anki pandemi gibi tüm dünyayı etkileyen bir tehlike söz konusu. Bu tehlike öyle büyük ki, tüm dünya devletleri birleşiyor. Filmin sonunda aslında bu yaratıkların uzaydan gelmediğini, zaten hep dünyamızda olduklarını görüyoruz. Sadece biz gezegeni ısıtıp buzulları eritene kadar öylece bekliyorlar. Yani film bunun “insanoğlunun hatası” olduğunu söylüyor. Tıpkı yaşadığımız pandemi gibi. Ayrıca filmde tıpkı günümüzdeki gibi, filmde de bilim insanları hayati önem taşıyor. Aşıyı bir bilim insanı gidip getiriyor ve ‘dünyayı kurtardık’ deniyor.
Filmin verdiği mesajlar ‘dini’ içerikler içeriyor. Filmde yaratıklar için “6 gün avlanıp 1 gün dinleniyorlar, o güne ‘şabat’ diyoruz” gibi bir replik kullanılıyor. Bu da bize Yahudilerin 6 gün çalışıp, dinlenip ibadet edip asla çalışmadıkları o 1 günün ismi olan Şabat gününü hatırlatıyor.
Filmde başrolümüz insanlığı kurtaracak olan Mesih oluyor. Kendisi bin birfedakârlıkla 12 adet tüpü kurtarıyor. Bu, 12 Havariyi, çıktığı bu 7 günlük mücadele ise 7 büyük günahtan arınma sürecini tasvir ediyor. Uzaylıların attığı ahşap görünümlü çivilerin de İsa’nın çarmıhına çakılan çiviler olabileceğini söylersek abartmış sayılmayız.
Bu arada filmde Recep Tayyip Erdoğan da yer alıyor. Filmin 9. dakika 10. saniyeden itibaren izlerseniz bu 1-2 saniyelik görüntüde tüm Dünya liderlerini gösterirken Erdoğan’ı da gösteriyor. Amerikan sineması, Tayyip Erdoğan’a bir dünya lideri olarak filmlerde yer vermesi küçük bir ayrıntı ama ülke olarak etkimizi göstermesi adına çok önemli bir detay.
Film bir proje filmi. Bunu bilerek izleyin. Bizlerde proje filmleri çekmeliyiz. 15 Temmuz’un yıl dönümünde vizyona giren Şafak Vakti filminin önemli olduğunu düşünüyorum. Bu vesile ile 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Rabbim ülkemizi bir daha böyle saldırıya maruz bırakmasın. Bu alçaklara fırsat vermesin.