Dizilerde propaganda ve Çukur

Propaganda Dünya genelinde; toplumları yönlendirme, ikna etme ve manipüle etme amacı taşıyan eylemlerin tümü olarak ifade edilmektedir. Kitle iletişim araçlarının tümü, birer propaganda aracı olarak görülmekte ve kullanılmaktadır. İletişimin artması ile birlikte insanları yönlendirmek, manipüle etmek, istedikleri ideolojiyi yüklemek ve onları yönetme arzusu, farklı propaganda türlerinin ortaya çıkmasına neden oldu.

Sinema ve Televizyon, geniş kitlelere hitabeden bir eğlence aracı olarak ilgi gördüğünden egemen güçler tarafından çok iyi bir propaganda aracı olarak kullanılabileceği düşünülmüş ve kullanılmıştır. Günümüzde salt egemen güçler değil kendi ideolojisini yaymak isteyen, güç ve politik çıkarlarına hizmet ettiğini düşünen pek çok kişi sinema ve televizyonu propaganda aracı olarak kullanmaktadır.

Ülkemizde de yayınlanan dizilerde yapımcılar, bazen kendi hayat görüşleri doğrultusunda bazen de kanalın ya da sponsorun isteğine göre yayınladıkları dizilerde alenen propaganda yapmaktan çekinmiyorlar. İdeolojileri dışında bir propaganda oldu mu hemen yalaka yaftası vururken, kendi ideolojileri lehinde propaganda yapıldığında ise yalaka lafı rafa kalkıyor. Fikir özgürlüğü, düşünce serbestliği oluveriyor. İşte biz buna ikiyüzlülük diyoruz.

İdeolojilerini başından beri göstermekten çekinmeyen bir diziden bahsetmek istiyorum. Dizi haftaya final yapacak olan Çukur. Bilmeyenler için söyleyeyim. Çukur dizisi tam bir çukur. Bir kabadayının ele geçirdiği, adeta kendi kanton bölgesi olarak ilan ettiği bir mahalle çukur. Babadan oğula geçen bir padişahlık sistemi ile yönetiliyor. Mahallenin her şeyi bu aile. Mahalleliye iş bulan, onlara sözüm ona yardım eden bu aile içinde tüm mahalleli ölmeye hazır. Mahallede silah satışından, hırsızlığa, bar fedailiğinden bin bir türlü yeraltı işlerine kadar herşey yapılmakta ama uyuşturucu satılmamakta. Gerçi dışardan gelen birkaç farklı güç mahalleye uyuşturucu da sokuyor ama o sayılmaz. Mahallede adeta sadeceTeksasda görülen çatışmalar oluyor, birkaç sezon ve birkaç bölüm dışında mahalleye ne bir polis uğruyor ne bir asker uğruyor. Dizi de açıktan olmasa da üstü kapalı içki teşviki görüyoruz. Öyle ki sevinince içen, üzülünce için bir insan topluluğu mevcut ve her bölümde en az iki sahne içki üzerine. He tabi dizi de verilen birkaç iyi tema da yok değil. Aile her şeydir gibi. Dizinin finalinde de Tema vakfı ile orman yapma fikri gayet olumlu. Tabi ben bu olayı piyango biletine ikramiye çıkmış bir Müslümanın parayı kullanabilmek adına paranın bir kısmı ile cami yaptırmasına benzetiyorum.

Dizi, geçen hafta ki bölümünde özellikle duvar yazılarında adeta propaganda kustu. Kötü karakter üzerinden günümüzde ki bazı büyüklere göndermeler yaptılar.

Bu dizi ile ve hatta bir zamanlar Kurtlar vadisinde sürekli silahlı çatışmaların olması hep eleştiriliyordu. Ama bence en masum yanı silahlı çatışma. Hem kurtlar vadisi ile bu diziyi kıyaslamak haksızlık olur. Zira kurtlar vadisi en azından vatan, millet odaklı bir diziydi.

        İsteyen istediğini izlesin. İsteyen istediği propagandayı yapsın. Ama sadece kendi propagandalarını özgürlük diye bize yutturmasın. Zira biz her şeyin farkındayız.