Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Afrikanın İhtiyacı Kıtanın Kaynaklarını Farklı Yollarla Gasp Etmeye Çalışan Yeni Sömürge Heveslileri Değildir”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BRICS Zirvesi için gittiği Güney Afrika’da ülkenin önde gelen iş adamlarıyla akşam yemeğinde buluştu. Güney Afrika’nın kalkınma sürecine değinen Erdoğan, “Her seyahatimde Güney Afrika’nın gücüne güç kattığını, ekonomik kalkınmasını ilerlettiğini görüyorum” ifadelerini kullandı.

Ülkelerin kalkınmasında ekonominin yerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir ülkenin kalkınmasında, ekonomik hedeflerinin gerçekleştirilmesinde güçlü siyasi irade kadar iş dünyasının tavrı da belirleyici olacaktır. İş adamlarının destek vermediği ve öncülük etmediği bir kalkınma hamlesinin başarılı olma şansı yoktur” dedi.

Türkiye’nin son 16 yıl içerisinde edindiği ekonomik kalkınmada siyasetçiler ve iş adamlarının önemli rol aldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak kamusu ile özel sektörü ile el ele vererek 16 senede gerçekten tarihi reformlara, önemli başarılara imza attık” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin 16 yıl içerisinde geçtiği ekonomik süreçlere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’yi yılda ortalama yüzde 5,7 büyüyen bir ülke haline getirdik, Ülkemizi dünya ekonomi sıralamasında satın alma paritesine göre 18’incilikten 13’üncülüğe yükselttik” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin 3’üncü hava limanı, Kanal İstanbul gibi büyük ölçekte projelere imza atmaya devam ettiğini söyleyen Erdoğan, “Tüm bu yatırımları devletimizin öncülüğünde özel sektörün katkı ve destekleri ile yaptık” dedi.

“Son 16 yılda aşılmaz gibi görülen pek çok engeli aştık”

Yurt içinde ve yurt dışında birçok farklı sektörde atılımlar yapılacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mandela büyük bir tepeyi bulduğunda insanın bulacağı şey daha aşılacak çok tepelerin olduğudur diyor. Biz de Türkiye olarak son 16 yılda ekonomiden ticarete, sanayiden alt yapıya, demokrasiden siyasi istikrara kadar her alanda bir zamanlar aşılmaz gibi görülen pek çok tepeyi engeli aştık. Ancak aştığımız her tepenin sonunda bizi daha zorlu, daha büyük hedeflerin beklediğini de gördük” şeklinde konuştu.

Afrika kıtasındaki ülkelerle olan ilişkilerde de aynı şekilde ilerleme katetmek istediklerini belirten Erdoğan, “Ülkemiz ile Güney Afrika’nın ikili ilişkilerinde son 16 yılında katettiği mesafe gerçekten takdire şayandır” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Güney Afrika arasındaki ilişkilerin daha çok gelişmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu konuda en büyük görevin iki ülkenin iş adamlarına düştüğünü belirtti. Güney Afrika’ya ve Türkiye’ye yatırım yapan Türk ve Güney Afrikalı firmaların başarısına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette bu rakamlar, yatırımlar, alınan mesafe önemlidir, değerlidir. Ancak bir buçuk asırlık köklü bir geçmişe sahip ülkelerimizin ticari ilişkilerde ulaştığı bu seviye bizler için asla yeterli değildir” dedi.

“Afrika’dan öğrenecek çok şeyimiz var”

Türkiye ve Güney Afrika’nın jeopolitik olarak güçlü noktalarda bulunduğunu ve ekonomik olarak birbirini tamamladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ticaret savaşlarının arttığı, BRICS gibi statüko dışı ticaret platformlarının güç kazandığı yeni bölgesel güçlerin ortaya çıktığı bir dönemde Türkiye ile Güney Afrika’nın bu süreç dışında kalması düşünülemez” şeklinde konuştu.

İki ülke arasında ticaretin artması için siyasetçilere de görevler düştüğünü belirten Erdoğan, “Bizim görevimiz sizler gibi yatırımcıların önlerini açmaktır. Biz o önü açacağız, sizler ise açılan bu yoldan yatırımları yaparak devam edeceksiniz. Sizlere her iki ülkenin de faydasına olacak, kazan kazan temelli bir yatırım ve ticaret ortamı sunmakta kararlıyız” dedi.

Afrika kıtasının köklü geçmişine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afrika binlerce yıllık birikimi, tecrübeyi ve zamanı aşan büyük bir öğretmendir. Hepimizin Afrika’nın hoşgörüsünden, yüce gönüllüğünden, farklılıkları bünyesinde başarıyla yaşatma tecrübesinden öğrenecek çok şeyi vardır” şeklinde konuştu.

Afrika kıtasının yüzyıllardır sömürüldüğünü belirten Erdoğan, “Afrika’nın ihtiyacı, yeni mürebbiyeler, kıtanın kaynaklarını farklı yollarla gasp etmeye çalışan yeni sömürge heveslileri değildir. Afrikalı kardeşlerimizin yıllardır özlemini çektiği şey tarihlerine, kültürlerine, geleneklerine, dillerine saygı duyan gerçek dostlardır. Türkiye olarak Afrika’nın hakiki dostu, kader ortağı olmak istiyoruz. Kıta ile ilişkilerimizin harcı samimiyettir” dedi.