ÇİN İLE AŞI KRİZİNİN NEDENİ
Sinovac aşısının üreticisi Çin ile Türkiye arasında geçen haftalarda aşı krizi yaşanmıştı. Çin, kendi halkıma lazım diyerek Türkiye’nin siparişi olan 100 milyon doz aşıyı göndermeyeceğini açıklamıştı. Dün akşam Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın açıklamasının asıl nedenin ortaya çıkmasına vesile olduğunu düşünüyorum.
Fahrettin Koca’nın,“Bugün, ‘Çin’den aşı gelecekti nerede’ diye soranlar, dün, Çin ile aramızdaki hassas konuları kaşıyarak, ilişkilerimizi bozmaya çalışıyorlardı”açıklamasıylaasıl meselenin, Doğu Türkistan bölgesinde yapıldığı iddia edilen zulümolduğu ortaya çıktı. Çin bu konudan epey bir rahatsız olmuş olacak ki, parasıyla alacağımız 100 milyon doz aşıyı göndermemekle tehdit etmiş. Sayın Koca’nın bu açıklamasını talihsizlikten öte olarak okumamak için çırpınıyorum ama görünen köy kılavuz istemiyor artık.
Ülkemizde ki muhalefetin ender takdir ettiğim konulardan birisidir Doğu Türkistan meselesi. IYI Partili Sayın Yavuz Ağıralioğlu’nun bu konuda attığı adımları takdir ediyorum. Kendisinin bu konunun açığa çıkması için ciddi girişimlerde bulunduğunu bilenlerdenim.
2019 yılında konuyla ilgili Doğu Türkistan’a heyet gönderilmesi kararı alınmıştı. Heyetle ilgili ilk açıklama, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan gelmişti.2 Temmuz 2019’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Çin’e yaptığı ziyaretin ardından Çavuşoğlu, Çin’in, bir heyetin bölgeye gitmesi konusunda davet yaptığını açıkladı. Ancak aradan geçen 22 aylık süreçte ne heyetle ilgili bir gelişme yaşandı ne de Çin bu konuda resmi bir adım attı. Görünen o ki Çin bölgede bir şeyleri gizleme derdine düşmüş. Öyle ya,madem iddiaları reddediyorsun, diplomatik olarak size iletilen heyet gönderelim girişimi ile ilgili neden hiçbir adım atmıyorsun/attırmıyorsun? Çin’in Uygur Türklerini Siyasi pazarlık malzemesi haline getirdiği de aşı kriziyle birlikte su yüzüne çıkmış bir gerçektir.
Geçen gün haber ajanslarına düşen son dakika haberi de şu şekilde verildi. “Çinli dev şirketler Türkiye’de 300 milyon dolarlık üretim yatırımı yapmaya geliyorlar”. Demek ki Çin’in derdi sadece Doğu Türkistan meselesini ötelemek değil, üretim yatırımı yapmak için nazlanmakta varAŞI KRİZİNİN içinde. Hatta Ziraat Bankasının ÇinliExim Bankile 400 milyon dolarlık kredi anlaşması yapması yetmemiş demek ki. Tabi ülkemizin Rusya ile yaptığı Sputnik V aşısının Türkiye’de üretilmesi anlaşması bu konuda kesinlikle etkili olmuştur. Çin ve Rusya’yı ortak gördüğüm için, ‘al birini vur ötekine’ deyimini kullanmaktan çekinmeyeceğim.
Dünya silahla yapılan cephe savaşları dönemini kapatırken, bu dönem yerini biyolojik savaşlara, sağlık krizlerine bırakıyor belli ki. Artık savaşlar ilaçla, aşıyla, sağlıkla. Umarım bir an önce Erciyes Üniversitesi faz-3 çalışmalarını bitirir de bizde gönül rahatlığı ile aşımızı oluruz. Yoksa ne Sinovac, ne Sputnik V aşısı olmayı şimdilik düşünmüyorum.