Can Aytekin ile sanat hakkında konuştum.

26.04.2024
A+
A-

Sinema aslında tüm sanatları içinde barındıran bir yelpazedir. Hemde tüm sanatların  oluşturduğu  bir sanattır. Benim başta sinema ilgimi çekiyor ardından resim sanatı da çok önemli. Bursa’da bir sergi sonrası yemekte bir sanatçı ile sohbet ettim. Sinema hakkında bilgilerinin olması beni mutlu etti ve sonra sergi açacağını öğrendim.

2018’de Ariel’de “Gelecek Program” adlı solo sergisiyle Riverrun’da, 2022’de “Şimdiki Program” sergisiyle Versus Art Project ve 2023’te Büyükada Lale Sinemasında sergilerimeden sonra Bursa’da “Geçen Program” ile sergisini yaptı. Bu sergilerin hepsi birbiri ile ortak noktaları var. Bursadaki Üçüncü ayagı diyebiliriz. İlginç malzemelerden harika görseller ortaya çıkaran sanatçı ile sanat sohbeti yapmak istedim.

M.Haluk YALÇINKAYA: Can Aytekin sanatın hangi tarafından bakıyorsunuz ?

Can AYTEKİN: Taraf kelimesi Arapça’da bir şeyin merkezden uzak noktası, kenarı, yanı anlamına geliyor biliyorsunuz. Aynı zamanda bakış anlamına geldiği de belirtiliyor. Karşılaşma ve yüz yüze olma hali çok geçici bir an. Sanatın etrafında gezindiğimi söyleyebilirim.

M.Haluk YALÇINKAYA: Sinema sanatına yakınlığınız nerden geliyor? merakınız nerden geliyor?

Can AYTEKİN: Sinema, fotoğraf her zaman resim tarihiyle çok ilgili olmuştur. Bunların farklı mecralar olması bize Resim üzerine düşünme imkânı da veriyor. Resimle ilgilenip sinemaya farklı açılardan bakabilirsiniz. Tersi de geçerli.

M.Haluk YALÇINKAYA: Sevmek zamanı afişlerine değişik bir açıdan bakmak fikri nasıl oluştu ve gelişti ?

Can AYTEKİN: Filmin dışında sinema ile ilgilendim ben. Sinema film gösterilen bina. Aslında ilgimi çeken bu sinemanın film gösterilen salonu da değil. Sinemadan sokağa açılan bir lobi, fuaye, antre var hatta sokağa taşan bir düzenleme var. Afişler, sinema fenerleri, 3 boyutlu reklam panoları vs. Tüm bu malzemeyi yeniden üreterek olası mekân kurguları için bir corpus oluşturmak istedim. Bu filmin beğenilmeyip vizyona çıkmaması, ticari bir afişinin yapılmaması da aklımdaydı.

M.Haluk YALÇINKAYA: Sevmek Zamanı filmini konu aldığın “Geçen Program” adlı serginden bahseder misin ?

Can AYTEKİN: Küratör Kevser Güler beni Nilüfer’deki Nazım Hikmet Kültürevi’ne davet ettiğinde çok sevindim. İstanbul’da yaptığım Gelecek Program ve Bugünkü Program sergileri galeri mekanlarında yer almıştı. Burada hem galeri hem fuaye gerçek bir salonda bu sergiyi kurmak heyecan verici oldu. Tüm malzemeyi getirip bu salon için bir düzenleme yaptık.

M.Haluk YALÇINKAYA: Sinema ile başka çalışmalarınız var mı ? (Afiş, Kolleksiyonv.b.)

Can AYTEKİN: Sinema afişleri bugün çok daha ticari yaklaşımla ve birkaç versiyon olsa bile değişmeyen tasarımlar olarak hazırlanıyor. Yurtdışında da aynı afişler yayınlanıyor. Oysa 1960’lar 1970’lerde ise aynı filmin her yerde farklı afişlerini görüyorsunuz. Değiştirilemez bir örnek yok, birbirine benzeyen ama aslında herkesin kafasına göre takıldığı bir üretim var. Bunları araştırmak ve arşivlemekle uğraşıyorum. Aynı filmin farklı ülkelerdeki afişlerini toplamayı seviyorum.

M.Haluk YALÇINKAYA: Eserlerinizi oluştururken değişik materyaller kullanıyorsun? Bunun temel amacı ne?

Can AYTEKİN: Tuval, boya, desenler, kağıtlar, maketler her zaman sevdiğim şeyler. Sonrasında her sergi kendi malzemesini getiriyor. Kullandığım malzemeler sadece taşıyıcı değil işlerin bir parçası haline dönüşüyor. Üç boyutlu olanları gerçekleştirmek için yardım alıyorum. Atölyemin İstanbul’da Sanayi Mahallesi’nde olması da benim için bir avantaj.

M.Haluk YALÇINKAYA: Her sanatçı genelde eserlerinde anlatmak istediği bir ana fikir olgu yada bir derdi vardır ? Sizin anlatmak istediğiniz ya da anlatmak istemediğiniz şey ne?

Can AYTEKİN: Anlatmaktan ziyade görmek ve göstermekle ilgiliyim aslında. Nereye gideceğini tam kestiremediğim şeyler yapmak istiyorum.  Sergilerde oluşturulan düzenleme bir kurgu oluşturuyor. İzleyici kendi baktığı yerden bir anlatı oluşturabilir.

M.Haluk YALÇINKAYA: Sergilerinden bahseder misin? Sergilerden aldığın tepkileri nasıl değerlendiriyorsun ?

Can AYTEKİN: Sergilerin birbirleriyle az çok ilişkisi olsa da belli bir mekânda olması beni heyecanlandırıyor. Yeni sergileme ihtimalleri üzerinde çalışabiliyorum. Sergiyi kurarken değil ama sonrasında her bir izleyicinin tepkisi, soruları, yorumlarını dinlemek ilginç ama bu tepkilerin yeni işlere yansığıdını söyleyemem.

M.Haluk YALÇINKAYA: Türk insanın sanatına bakış açısı nasıl ?

Can AYTEKİN: Sanat genelde yüksek kültürün bir parçası, statü nesnesi ve meta olarak değerlendiriliyor. Sadece bu değil, sanat bir özgürlük ve direniş alanı olarak ihtiyaç hisseden her bir kişi için var.

M.Haluk YALÇINKAYA: Türkiye’de halkın sanata bakış açısı sence nerede?

Can AYTEKİN: Tam da burada (Gülerek)Genelleme yapmak istemem. Farklı sanatlar ve ilgiler söz konusu.

M.Haluk YALÇINKAYA: Halkın sanata bakış açısının nasıl olmasını istersin?

Can AYTEKİN: Sağdan, soldan, yukarıdan, aşağıdan farklı bakış açıları olabilir. Sadece rahat olmalarını dilerim, sergi gezerken gerilmesinler. İlle bir şey anlamak gerekmiyor, hemen tüketilecek bir şey değil.

M.Haluk YALÇINKAYA: Yeni projeniz var mı ?

Can AYTEKİN: Uzun zamandır üzerinde çalıştığım bir seri var: Yazı, harf, resim ile ilgili. D grubunun logosundan yola çıkıyorum. Grup sergilerinde kısmen bazı işleri göstermiştim. Yapabilirsem bunları bir araya toplayan bir sergi yapmayı istiyorum.

Sanat sorusuna cevap arayışım devam ediyor. Can Aytekin’in sanat anlayışını benim için çok faydalı oldu.Bu güzel sohbet için Can Aytekin’e ve teşekkür ederim.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.