BURSA’DAN YÜKSELEN SES: “SENİNLEYİZ KUDÜS”
Yeniden Refah Partisi Filistin’de yaşanan insan hakları ihlali nedeniyle Bursa’da basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Genel başkan yardımcısı Bursa il başkanı Naim Öztürk yaptı. Öztürk, Kudüs’ün tarihsel geçmişini özetleyerek başladığı konuşmasında İsrail’in kınamadan anlamadığını yaptırımların başlaması gerektiğini belirtti.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa İl Başkanı Naim Öztürk’ün basın açıklamasında konuşması sıklıkla sloganlarla kesildi. ‘Hepimiz Filistinliyiz, Aksa’ya selam direnişe devam, Mücahit Erbakan, Biz Fatihlerin nesliyiz’ sloganları eşliğinde basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
“Bilindiği üzere her yıl olduğu gibi bu yıl da mübarek Ramazan ayında İşgalci Siyonist İsrail Devleti, Müslümanların ilk kıblegahı, haremi, ibadetgahı ve kutsalı olan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlemiş, insanlar namazdayken cemaatin üzerine silahlarla ve bombalarla saldırmış ve günlerdir süren devlet terörü girişiminde onlarca Müslüman çoluk, çocuk, kadın şehit edilmiş yüzlerce Müslüman yaralanmış ve işkenceye tabi tutulmuştur.
Bu siyonist devletin marifetiyle Filistinli Müslümanlar zorla evlerinden çıkartılıp, evlerine radikal, fanatik köktendinci Siyonist Yahudiler yerleştirilmekte, Filistinli Müslümanların arazileri gasp edilmekte, mahalleleri ve evleri buldozerlerle yıkılmaktadır.
Bugün İslam Aleminin bağrında bulunan bu soykırımcı terörist İsrail devleti, vaktiyle başta emperyalist İngiltere ve ‘Batılı haçlı ittifakı’ marifetiyle bu coğrafya 1917 de işgal edilmiş daha sonra Balfaur Deklarasyonuyla Avrupa’da bulunan Yahudiler 1937 den itibaren Filistin topraklarına yerleştirilmiştir. Filistin topraklarında kurulan Yahudi çeteleri Filistin’li Müslümanların köylerini basmış, gençleri şehit etmiş, kadınların namuslarını kirletmiş Müslümanları sürgüne yollamış 1948 yılında da Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Birleşmiş Milletler marifetiyle İsrail devleti kurdurulmuştur.
Bugün 1948 yılından itibaren adım adım Filistin toprakları ve Kudüs işgal edilmiştir. İsrail devleti bugün halen sistematik bir soykırım uygulamaktadır. M. Ö. 600’lü yıllarda Kudüs topraklarında yaşayan Yahudilerin haddi aşmaları, ihanetleri insanların mallarına haksız yere el koymaları, peygamberlerini yalanlamaları, işkence etmeleri, ve şehit etmeleri neticesinde Kur’an-ı Kerim de bildirildiği üzere üzerlerine ikinci Nebukadnezar komutasında Bali orduları gelmiş Yahudiler merhamet etmemiş azgınlıklarına büyük bir darbe indirmiştir. M. Ö. 586 yılında vuku bulan bu hadise kendi kaynaklarında da halen vardır.
İslam kaynaklarına göre kendilerine gelen en az 35.000 peygamberi şehit etmiş yalanlamış ve işkenceye tabi tutmuşlardır. İsa (a.s)’ı çarmıha germek isteyen bunlardı. Peygamber efendimiz (s.a.v)’e suikast girişiminde bulunan bunlardı. Medine Devletine ihanet eden yine bunlardı.
Tarih boyunca Müslümanlar Yahudilere hep şefkat ve merhametle yaklaşmışlardır. Hristiyan Avrupa devletleri işkence ederken Yahudiler altın çağını Endülüs devletinde yaşadılar.
Aragon Kralı Ferdinand ve Castilla Kraliçesi İzabella İspanya topraklarında yaşayan Yahudiler için ölüm ve sürgün fermanı yayınladıklarında dünyada sadece Osmanlı İmparatorluğu sahip çıkmış, kol kanat germiştir. 800.000 yahudi Osmanlı’ya getirilmiş Osmanlı’nın en güzel şehirleri olan İzmir, Bursa, İstanbul, Edirne, Selanik, Sofya, İskenderiye’ye yerleştirilmiştir. Asırlardır mal can ve namus güvenliği içinde yaşamışlardır.
Fakat bir müddet sonra fesatlıklar ve hain düşünceleri ortaya çıkmış, Filistin topraklarını Yahudilere satmadığı için masonlar, Yahudiler ve işbirlikçiler vasıtasıyla Sultan 2. Abdülhamit Han tahttan indirilmiştir.
Çanakkale savaşlarında Osmanlı ordusunu arkadan vuran Yahudi katır birliği alaylarıydı. Osmanlı ordusunu Ürdün’de arkadan vuran 5.000 kişilik Yahudi birlikleriydi. Tarihleri ihanet ve zulümle dolu olan Siyonist Yahudiler bugünde Filistinli Müslümanlara on yıllardır işkence etmektedirler. Vaktiyle Yahudi hahamların tahrip ettikleri, değiştirdikleri tevratta yazmış oldukları metinler bugün tüm İslam alemini tehdit etmektedirler.
Bugün İsrail devletinin Mısır’ın Sina Yarımadasında Medine ve Kuzey Arabistan’da Irak, Şam, Ürdün, Güneybatı İran ve Türkiye’mizin Güneydoğu Anadolu bölgesinde emelleri ve hesapları vardır. Yani Siyonist Yahudiler İslam alemini tehdit etmektedirler. Fakat bugün İslam aleminin yöneticileri maalesef rehavet içerisindedirler. 57 İslam ülkesi yaklaşık 2 Milyar nüfus her gün İsrail’i kınama mesajları yayınlamaktan öteye bir şey yapamamaktadırlar. Bu yöneticiler İslam aleminin maalesef bahtsızlığıdır.
Kudüs Müslümanların namusudur! Bugün Türkiye’nin savunması Gazze’den Aksa’dan başlar. Bugün iktidar sahiplerine sesleniyoruz; İsrail’in yöneticileri 70 yıldır BM’nin onlarca kararını çiğnemiştir. İsrail’li yöneticileri ve köktendinci hahamları defalarca ‘Uluslararası Hukuk tüm devletler için vardır, İsrail hariç’ hadsiz ve pervası açıklamalarda bulunmuşlardır.
Bu sebeple BM, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği’nden medet ummak en hafif tabiriyle cahillik olacaktır.
Ey iktidar sahipleri her gün günü kurtaran açıklamalar yaparak, kınayarak etkisiz açıklamalarda bulunarak halkımızı oyalamaktan vazgeçin.
Unutmayın ki; korkaklar her gün, yiğitler bir gün ölür! Cesur olun biz Sultan Süleymanların, Yavuzların, ‘Kanla alınan toprakları anca kanla verilir.’ diyen Abdülhamit’lerin ‘Siyonistler güçten anlar, laftan anlamaz’ diyen Erbakan’ların varisleriyiz, bizim şanlı tarihimiz vardır.
Şimdi iktidar sahiplerine soruyoruz; Türkiye olarak neden İsrail’i İran füzelerinden korumak için Malatya Kürecik’te bulunan radar üssünü kapatmıyoruz? İncirliği de kapatalım ki ses Tel-aviv’den duyulsun.
İsrail ile olan tüm anlaşmaları neden sonlandırmıyorsunuz? Limanları ve hava sahasını İsrail devletine kapatalım, İsrail’in zalim ve soykırımcı yöneticilerini Türk mahkemelerinde yargılayalım. Her şeyden önce ABD’den, BM’den ve AB’den medet ummaktan vazgeçelim. Vaktiyle Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamızın başlattığı D-8 ve D-60 örgütlerine dönüp tüm İslam ve Türk devletlerinden oluşacak bir ittifak, bir pakta, bir birlik oluşturalım.
Ey iktidar sahipleri, ey İslam ülkelerinin yöneticileri bunu her gün yapacak cesaretiniz yoksa Türkiye’de ilk seçimlerde aziz halkımız sizi iktidardan indirip yerine yerli ve milli bir lideri Dr. Fatih Erbakan’ı ve partisi Yeniden Refah Partisini iktidar yapıp bu projeleri o gerçekleştirecektir.
Kudüs coğrafi bir mesele değil imani bir meseledir.
Yeniden Refah Partisi kıymetli Genel Başkanı sayın Dr. Fatih Erbakan Bey’in dediği gibi; ‘Doğu da bizim, Batı da bizim, Kudüs de bizim, Zafer de bizim, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum,” açıklamasıyla basın açıklaması son buldu.