Bir Zamanlar Gelecek: 2121

Filmin adını duyduğumda ilk düşüncem 2121 ( İki bin, yüz, yirmi bir ) ne demek? Merak etmiştim? Tarih olarak ve 2121’e az kaldı diye düşündüm. “Bir zamanlar Gelecek” dedim, kendi kendime Gelecek’teki dünya bu kadar az bir zaman sonra mı?. Yazının sonuna doğru ne demek olduğunu yazacağım.

Filmin künyesinde “Bilim-Kurgu, Drama, Gerilim” yazıyor. Ama bence bu film “Distopik” bir film. Neden mi Önce bu tanımlar nelerdir ?

Distopya, Ütopya ve Bilim – Kurgu hepsi birbirine yakın ama farklı anlamlar ifade ediyor.

Bilim-Kurgu filmler de geleceğe yönelik fütüristik uzay mekikleri, robotlar ve teknolojik unsurlar taşıyan filmler olur. Distopya filmler genelde diktatör bir düzen, kısıtlı yaşam imkanları, şiddet, açlık, aşırı çevre kirliliği gibi unsurlar barındıra filmler olur.

Ütopya filmlere gelince onlarda kusursuz bir dünya, gerçekten hayattan ziyade hayalleri süsleyen sorunsuz ve musmutlu bir hayali dünya yı anlatır.

Filmin senaryo yazarları Serpil Altin ve Korhan Uğur ve aynı zamanda yönetmeni Serpil Altin ile konuştum.

M.Haluk YALÇINKAYA: ilk uzun metraj filmi ve senaryosu nasıl oluştu nerden ilham aldınız? Serpil ALTİN: “Bu filmin senaryosunu yazarken aklıma geçmiş nesillerden nasıl bir dünya aldık, Geleck nesillere nasıl bir dünya bırakıyoruz diye sordum kendime. Corona hastalığına yakalandım,  21 Haziran da hastalığı ağır geçirdim. Film için senaryo çalışmaları da yapıyordum mükemmel olmasını istiyordum ama vakti geldiğini düşündüm ve başladım. Konuşmamın başında dediğim gibi gençlere ne bıraktım derken bende gelecek kaygısı başladı. Aklıma 100 yıl sonra dünya ne olacak sorusu geldi. Pandemi de kapıları kapatıp evde oturunca bir baktık doğa insanda temizlenince hava güzelleşti ve doğa kendini yeniledi. Filmi ocak ayına çekmeye başladık ve Türkiye’nin “sürdürülebilir yeşil filmi” olarak çekmeyi istedik ve araştırmalar yaptık. İtalya’da bununla ilgili oluşturulmuş “Green Movie”  adlı platforma başvurduk.  Ve manifestolarını aldık ve ona uygun bir film çekmeye karar verdik. Dekorlarımızda ve kullandığımız malzemeleri de buna göre ayarladık. Elimizden geldiğince elektrik tasarrufu yaptık. Ama Avrupa birliğine dahil olmadığımız için bir yetkili gelmedi, seçmeye katılamadık ama kendi hesaplamalarımıza göre ortalama  %70 ile sürdürülebilir bir film oldu.

M.Haluk YALÇINKAYA:  Filmin kamera hakkında belgesel bir belgesel hazırlamışsınız bu konu hakkında bilgi verir misiniz ?

Serpil ALTİN::  Filmin kamera arkası, 7 bölümden oluşan  21 dakika 21 saniyeden 21 kareden oluşan bir belgesel hazırladık. Kamera arkası sette oluşabiecek olan sorunların nasıl çözüldüğü ve işleyişin nasıl yol aldığını anlatan bir çalışma oldu. Filmin yönetmeni Yağmur Yağcı çok güzel bir belgesel ortaya çıkardı.Bir nevi sinema ile ilgilen3enlere bir eğitici belgesel oldu.

M.Haluk YALÇINKAYA:  Film ödüller aldı. Nerelerden öldüller aldınız ?

Korhan UĞUR:  15 ödül aldık, İngiltere,Berlin,İtalya, Amerika, Miami ‘den ödüller aldık. İtalya’dan en iyi kadın oyuncu ödülü Selen Öztürk aldı.Güney Kore den, Kanada, Ekvator, Avusturalya ve Amerika’dan Cast direktörümüz Selin Bahar cast ödülü aldı. Aldığımız ödüllerin çoğu en iyi film ve en iyi yönetmen ödülleri oldu.

( 23. Phoenix Uluslararası Korku ve Bilim Kurgu Film Festivali, EN İYİ BİLİM KURGU FİLMİ (23 Mart – 2 Nisan, 2023 – ABD ) 23. Sci-Fi London Film Festivali, EN İYİ BİLİM KURGU FİLMİ ( 31 Mayıs – 6 Haziran, 2023 – İngiltere ) 7. Cinema d’iDEA Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, EN İYİ FİLM ( 27 Haziran – 9 Temmuz, 2023 – İtalya ) 7. Cinema d’iDEA Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, EN İYİ OYUNCU Selen Öztürk ( 27 Haziran – 9 Temmuz, 2023 – İtalya ) 6. NÒT FILM FEST Santarcangelo di Romagna Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, EN İYİ YÖNETMEN, Serpil Altın ( 22-27 Ağustos, 2023 – İtalya ) 4. Sidney Bilim Kurgu Filmleri Festivali, EN İYİ FİLM (24-27 Ağustos, 2023 – Avustralya ) SCIFIAN FESTA Uluslararası Film Festivali, ULUSLARARASI BİLİM KURGU FİLM BÜYÜK ÖDÜLÜ (13-17 Eylül , 2023 – Güney Kore) 5. Berlin Kadın Filmleri Festivali, ÖZEL MANSİYON «BENZERSİZ ÖYKÜ ANLATIMI»(9-13 Ekim, 2023 – Almanya) 4. BROOKLYN Bilim Kurgu Film Festivali, EN İYİ UZUN METRAJ FİLM ( 9-15 Ekim, 2023 – ABD ) 3. Astrophobia Film Festivali, EN İYİ FİLM (14-15 Ekim, 2023 – Kanada) )

Filmin konusundan bahsedeyim.

Gelecek zaman’da iklim kirizi  ve kıtlık sorunu ile yeryüzü yaşanmaz hale gelmiş ve İdare  “Kıtlık Kanunları” ile topluma yeni kurallar ile yönetilmeye başlanmış, herşeyin sistemi değişmiş yeni bir doğum olduğunda yaşlı bir nesillin yok edilmesi gerekmektedir.

İnsanlık azalmış, sayıları belli insan topluluğu kısıtlı alanlarda yaşıyorlar, yeraltında yaşanan evlerde odalarda yaşayan insanlar kısıtlı yaşam şartlarında yaşıyorlar. Varsayılan topluluktaki faşist yönetim sistemi yemekleri kısıtladığı gibi insan sayısını da kısıtlamış. Ana kadın karakter Selen Öztürk hamile kalması yönetimin dikkatini çeker ve evde yaşayan en yaşlı nesili uyutmaya karar verirler. Bur da mücadele başlar yavaş yavaş filmdeki dünya anlatılmaya başlanır ve aslında her şeyin tertipli steril gösterilen dünyanın ne kadar sert kurallar ile yönetildiği ortaya çıkar. İnsan ilişkileri yüzyıllardır süregelen ilişkilerdir ama dünya kuralları farklıdır. Distopik bir dünya da her zaman olduğu gibi yaşam mücadelesi anlatılır. Filmde yaratılan distopik dünya (dekor) sade dir. Film mümkün olduğu kadar sade ve anlamlı oluşturulmuş. Türkiyede çekilen ilk kadın distopik film olması harika bir şey, Oyuncu ekibi gerçekten başarılı idi. Tabi ki, daha iyi olabilirdi. Son açıklamamı da yapayım filmin adı olan 2121 yüzyılı değilde, Filme konu olan ailenin hücresinin adını temsil ediyor.

Film deki hava “Platform” filmini hatırlattı. Peter Greenaway, tarzı kadraj da simetrik bakış açısı, Özellikle elma figürü yeni dünyayı imgelemesi çok hoştu, Üniformalar ile gruplar arasındaki fark anlatımı Wes Anderson filmlerinde rastladığımız bir tarz. Filmde Star Wars, Matrix göndermeleri de film okumaları yapanlara yeni malzemeler veriyor. Film ilk defa taraf tutmayan bir film ve sinema da Türkiye’de yeni bir bakış açısı kazandırması çok önemli bir konu. Farklı bir film olması bu ülkede değişik bir distopik br fim olması beni çok etkiledi. İnşallah yönetmenler  köy, kasaba, saraylı, yapılamayan korku filmleri ve kendini anlatamayan otobiyografik  filmlerden ziyade yeni konular ile yeni konu arayışlara geçilmelidir. İyi Seyirler.