Bir milletin yeniden doğuşu

Bugün, tarihimizin en şanlı sayfalarından birini, Çanakkale Zaferi’ni anıyoruz. 18 Mart 1915, sadece bir savaşın kazanıldığı tarih değil, aynı zamanda bir milletin küllerinden yeniden doğduğu, vatan sevgisinin ve kahramanlığın destanlaştığı bir dönüm noktasıdır.

Çanakkale, düşmanın en güçlü donanmalarıyla saldırdığı, ancak Türk askerinin iman dolu göğsüyle karşıladığı bir cepheydi. Burada, sayıca ve teknolojik olarak üstün olan düşmana karşı, inanç, cesaret ve vatan sevgisiyle donanmış Mehmetçik, destansı bir direniş sergiledi.

Çanakkale’de yazılan destan, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda bir milletin karakterini, azmini ve vatanına olan bağlılığını tüm dünyaya gösteren bir manifestodur. Bu zafer, Türk milletinin zorluklar karşısında nasıl kenetlendiğini, imkansızı nasıl başardığını ve vatanı için neleri göze alabileceğini en açık şekilde ortaya koymuştur.

Çanakkale’de verilen mücadele, sadece geçmişte kalmış bir olay değil, aynı zamanda bugüne ve geleceğe ışık tutan bir mirastır. Bu miras, bize vatan sevgisinin, birlik ve beraberliğin, azmin ve inancın ne kadar önemli olduğunu hatırlatır. Çanakkale, bize her zaman umut verir, zorluklar karşısında yılmamayı, vatanımıza ve değerlerimize sahip çıkmayı öğretir.

Bugün, Çanakkale’de şehit düşen kahramanlarımızı minnet ve saygıyla anıyoruz. Onların fedakarlıkları sayesinde bugün özgürce yaşıyoruz. Onların mirası, bize vatanımızı koruma ve yüceltme sorumluluğu yüklemektedir.

Çanakkale Zaferi, Türk milletinin sonsuza dek gurur duyacağı, gelecek nesillere ilham kaynağı olacak ölümsüz bir destandır. Bu destanı yaşatmak, şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıkmak, hepimizin en önemli görevidir.