BAK YUNANİSTANCIĞIM
Yunan Bakan Dendias’ın, Dış İşleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ile basın toplantısı esnasında söylediği sözleri ve aldığı cevabı duymuşsunuzdur. Ülkesinde fazla umursanmadığını düşündüğümNikos Dendias, kendi egosunu tatmin etmek adına Türkiye’de Türkiye’ye parmak sallamaya çalışmış ve haddini aşan cümlelere Sayın Çavuşoğlu terbiye ve nezaket kuralları çerçevesinde gayet güzelce cevap vermiştir. Kendi başına ayakta durmakta zorlanan Yunanistan’ın bir bakanının Türkiye üzerinden kendini güçlü gösterme çabası içinde olduğu aşikâr olmuştur. Sırf popülizm yapmak uğruna değmezdi Nikocuğum bu söylemler.
Keza;
Ülkenizde kendi halkınız bile ülke siyasilerinin meşruluğu ve becerileri tartışma konusu haline gelmişken, dış politikada destan yazan Türkiye’ye parmak sallamaya çalışmak senin haddin değildir.
Toprak bütünlüğümüze saygı demişsin. Türkiye’nin tüm komşularının toprak bütünlüğüne saygılı olduğu hasımları tarafından bile bilinirken bu söylemine kargalar bile güler.
Adalar denizinde ki 12 adanın bile birilerinin lûtfetmesi ile aldığınız bilinirken, bir gün bu adalar için yeniden harekete geçeceğimizi bilmen gerekirdi.
Doğu Akdeniz konusunda sizi muhatap almamız bile inanın ki sizin menfaatinizedir. Yoksa Doğu Akdeniz konusunda en son konuşacak olan ülkelerden biride sizsiniz.
Her seferinde eteğine saklandığınız ABD ve AB, Türkiye ile yüksek gerilimli bir çatışmaya girdiğinizde sizi yalnız bırakacaklardır. Bunun en güzel örneğini Suriye’de Esad’ı Rusya’nın kucağına ittiklerinde tüm dünya gördü. Türkiye bölgeye operasyon yaparken, ABD üslerini ya boşalttı yada kendilerini üslerine kapatmak zorunda kaldı. Yok hani bilmiyorsanız da bilin isterim.
Ekonomik olarak ayakta duramadığınızda bir gerçek. En son ekonomik krizde Rothschild ailesinin serveti ile ayakta durduğunuzu hatırlamanızı tavsiye ederim. Ve şu an aynı ailenin Türkiye’ye olan yakınlığını da göz önüne almanız, toprak bütünlüğünüz açısından önemlidir. Yarın adaları parayla satmak zorunda kalacağınız günleri de görecek bu gözler. Bu yüzden Lozan anlaşmasını ihlal edip, adaları silahlandırmaktan vazgeçin. Çünkü o adalar bizim.
Bu kadar anlattıktan sonra REÇETEYİ de verelim size:
Devletinizin refah düzeyinin en yüksek olduğu dönem, Osmanlı hanedanına biat ettiği döneme denk gelmektedir. Hemde bunu 400 sene sadece vali ile yaptığını düşürsek, itaat etmeniz gerekenlerin kim olduğunu anlamanız için yeterli olur sanırım. Eğer Osmanlıya isyan etmeseydiniz, şimdilerde tüm sosyal haklarınız ile gül gibi geçinecek, boynunuza takılan AB veABD prangasından kurtulmuş olacaktınız. Hakikat bu!
Bir de KIBRIS meselesi var ki evlere şenlik. İkide bir kaşıyıp durmazsanız memnun oluruz. Zira İstanbul kadar olan Yunanistan’ı alaşağı etmek ne kadar kolaysa, Güney Kıbrıs’ı ilhak etmekte (eğer istersek) bir o kadar kolaydır.
Yaşanan siyasi gerginlikten ötürü Başbakan Miçotakis’in Sayın Erdoğan ve Sayın Çavuşoğlu ile görüşme yapacağı açıklaması yapan hükümet sözcüsü Aristotelia Peloni, Atina’nın amacının gerilimi düşürme ve olumlu bir iklim yaratmaya çalışmak olduğunu dile getirerek, Türkiye’ye yakınlaşmaya çalıştığınız teorimizi de kanıtlamış oluyor.
Devletimize güvenin.