Aşkın 500 Günü’nü Bursa’da çözümlediler
Nilüfer Belediyesi’nin gösterime sunduğu “Aşkın 500 Günü” adlı filmin ardından Dr. Aslı Aktümen, filmin psikolojik çözümlemesini yaptı. Aktümen, aşkın sosyolojik, psikolojik ve biyolojik aşamalarını ele aldı.
Nilüfer Belediyesi’nin ücretsiz olarak gösterime sunduğu filmlere sanatseverler yoğun ilgi gösteriyor. Son olarak 2009 yapımı olan “Aşkın 500 Günü” adlı film, Konak Kültürevi’nde gösterime sunuldu.
Aşkın gerçek olduğuna inanmayan bir kadın ile ona aşık olan bir adamın 500 günlük hikayesini anlatan filmin ardından Dr. Aslı Aktümen, filmin psikolojik çözümlemesini yaptı. Dr. Aslı Aktümen, aşık olan kişilerin, filmle empati yapması için “Aşkın 500 Günü” adlı filmin aşık olanın ağzından anlatıldığını belirtti. Aktümen, “Bu film, erkek ve kadın doğasına ait duyguların bir nevi tersine, olağandışı bir akışa çevrildiği bir film.” şeklinde konuştu.
Aşkın sosyolojik, psikolojik ve biyolojik aşamalarının olduğunu ifade eden Aktümen, bu aşamaların detaylarını izleyicilerle paylaştı. Biyolojik aşamasına göre aşkın, obsesif kompülsif, manik depresif ve madde bağımlılığının karması olduğunu söyleyen Dr. Aslı Aktümen, “Aşkın, beyinde yaptığı etki bu. Aşkın genelde ömrü 17 aydır ama maksimum 3 yıla kadar uzayabilir diyen yayınlar da var. 3 yıldan sonra mutlaka bağlılık, sevgi, sadakat, şefkat odaklı ve anılar fazına geçiyor. Bunun adı da oksitosin fazıdır” dedi.
Psikolojik aşamasında da aşkın, kişinin kendi eksikliklerini karşıda arama arzusu olduğunu dile getiren Aktümen, “Bir tamamlanma arzusudur. Kişi, kendisinde olmayanı gördüğü kişiye aşık olur. Ama bu bilinçli olmaz. Aslında bir insan asla tamamen tamamlanmış hissedemez. Dünyanın en büyük aşkı da yaşansa, insan ruhunun bilinç dışındaki doyumsuzluk hissinden dolayı asla insan ruhsallığı, kendini tamamlanmış hissetmez.” diye konuştu.
Depresif kişiliğe sahip birinin, narsist kişiliğe sahip birine aşık olduğunu ifade eden Dr. Aktümen, “Kendimizi değersiz hissediyorsak ve özgüvenimiz eksikse, kendiyle övünen birine aşık olabiliyoruz. Böylece bizim ihtiyacımızı o, onun ihtiyacını da biz tamamlıyoruz. Bu, psikolojik olarak aşkı açıklayan bir şey.” dedi.
Aşkın bir çelişkiler yumağı olduğunu vurgulayan Dr. Aslı Aktümen, “İnsanın özgür olduğu yer hayalleridir. Aşk, hayal edilenle gerçek arasındaki fark anlaşılıncaya kadar geçen süredir. Aşk, çok güçlü bir duygudur ve tarihin akışını dahi değiştirmiştir” ifadelerini kullandı. Sanatseverlerin de düşüncelerini dile getirdiği söyleşide Dr. Aslı Aktümen, merak edilen soruları da yanıtladı.