ARTIK DURUN!
Bu sefer Arkası Haftaya yok. Bu hafta öykü yok. Bugün bu sayfada, bugün var, dünden arta kalan gün. Yetmişlerin, seksenlerin çocuğu olamadık ama çok dinledik büyüklerimizden, o zamanların temiz bol oksijenleri yollarını, soğuk kış günlerinin sıcacık sohbetlerini, limonata gibi olan yaz akşamlarını. Evlere gelen yeni bir şeyin tüm mahalleyi heyecanlandırdığını, yoksulun yüzünün güldürüldüğünü, düşüldü mü, kalkıldı mı beraber olunduğunu. Sadece evlenirken değil her an hastalıkta, sağlıkta kenetlenip bir olunduğunu, yeri gelince terste düşüldüğünü ayrı düşünüldüğünü ama her daim onurlu olunduğunu. Onurun bir adap, bir insanlık statüsü olduğunu bildik, bildikte geldik bugüne. Yan komşumuz Müslüman değildi belki veya üst komşumuz ama insandı neticede.
Hiçbir döneme ait olamayacak kadar zor günler yaşıyor tüm komşularımız, insanlık. Yardıma muhtaç beş yüz can umut aradıkları, nefes aradıkları hastanede bombalanarak kül oluyorlar. Ömrümüz bedbaht bir döneme denk geldi. O eskilerin anlatımı kötü günlerin de kötüsü bugün. Böylesine bir durumda vicdansız, merhametsizlerin oluşturulduğu cehalet ile oyulmuş bir kara deliğin içinde dönüp duruyoruz. Artık durun, dönmesin şu kara delik!