“AİLE VE DEVLET DEĞİL,HEPİMİZ SORUMLUYUZ”.
Özel Gereksinimli Bireyler Derneği Bursa’da Şubat ayında kurulan bir dernek olup, ilk kahvaltı etkinligini otizm ,down,görme ,duyma yada farklı Özel Gereksinimli Bireylerimizin ve ailelerin yüklerinin ağırlığı ve en çokta duygusal olarak yorgun oldukları ile birlikte beslenme ,barınma,egitim,güvenlik alanlarında birebir destek,gölgelik gereksinimi olan bu bireyler tek aile ve devletin değil toplumun bilinçlenmesi ve üzerine düşen görevlerini yapmasi ile sorunların daha kolay yönetilebilir duruma geleceği ile birlikte,
aile içi iş birliği, komşuluk, akrabalara düşen görevlerinde olduğunu ,annelerimizin evlatlarına fedakarlıklarından dolayı bellirli bir zaman tıkandığı ,çıkmaza girdiğini ve son aylarda intahar teşebbüsü sözcüklerinin çoğaldığı farkettirmek amaçlı farkli kollardaki stk başkanları, daire başkanları, basın ve farklı iş sektörlerininde katılımı ile ilk kahvaltı programını yapmıştır.
Neredeyse her ailede artık bir avukat var ve bizim haklarımız devlet tarafından eksiksiz verilmesine rağmen, görevde esneklik ,eksiklik,hatalar ve görev bilgisi olmayan kamu kuruluşlarında çalışanların haklarımızı gasp etmesi ile ailenin hak arama konusunda zamanı gücü olmaması hatta hakkının olduğunu ,gasp edildiğini, bilmemesinden dolayi,gönüllü yada sonradan ödemeli anlaşmalar yaparak hak arayışında destek olmaları konusundada fikirlerini sunan dernek başkanı Tülay Gürel
el ele verip, sahada yani okul, rehabilitasyon, terapi alanlarında neler yapılıyor neler yapılması gerekiyor, hataları kesfetmek için gerekliliği hakkında farkındalık oluşması gerektiğininden bahsetti.
Okullarda,ifade dili becerileri olmayan bireylerin egitimci egitimsizlikleri,hataları ve kontrol eksiklerinden dolayı devlet desteklerinin hiç olduğunu ,ilaç bağımlısı çocuklar ve artan dozlar ile hem aileye hem devletimize zarar verdiklerindende bahsetti.
Duyarlıymış gibi davranıp kutlama ,etkinliklik yapan kamu kuruluşları ve yerel yönetimlerin görevli oldukları alanlarda bilgi eksiklikleri,
sahada neler yaşanıyor bilmeleri,
gereksimler ile ilgili yönetmelikte detaylıca hakları hakkında bilgi olmasına rağmen, bu konuda kime baş vursa digerine yönlendirmesinden dolayı aile ve bireyi bezdirip,kenara cekilip olana razı olmaktan başka care bırakmayanlar için ailelerin ardına olmamız gerektiğinden defalarca bahseden baskan ,kendi çocuğunu Ahmet’i Yigit Saka’nın okuluna okul ihtiyacı haritası belirleme ve alanların düzenlemesi için sunduğu ocemler Türkiye’nin enlerinden plan Sobe olabilir projesini ,il milli eğitim müdürlüğü arge birimi ile birlikte saha analizine gittinde çocuğunun yanında öğretmeni olmaması ve okulda bir baska oğretmenin çocuğunu zorbaca iki defa iteklemesi ile yaşananları ve okul müdürü, il eğitim ve valilige bildirmesine ragmen özür yada yasanan olaylara care için çözüm önerileri ile geri dönüş beklerken ,aynı şekilde okula devam etmekten baska çare sunmayan yönetime ve yöneticilere kırgın olduğunu ve çocuğunu okula göndermedigini ancak bu durumda çalışma hayatına ara vermek,otizmli çocuklar için köy projesini durdurmak zorunda oldugunu ve bu süreçte devletin haklarıni sorumluluktan dolayı kullanamadı ,maddi ve manevi kayıpların bedelini kim ödeyecegini de sordu.