Ahmet Ümit: Yırtıcı Kuşlar Zamanı, bir yazarın itirazı

Türk edebiyatında polisiye deyince akla gelen ilk isimlerden olan Ahmet Ümit, her yıl severek katıldığı Bursa Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluştu. Fuarın kendisi için taşıdığı anlamdan günümüzde kitap okuma alışkanlıklarına ve son romanı Yırtıcı Kuşlar Zamanı’na kadar pek çok konuda samimi açıklamalarda bulundu. Ümit, son kitabına dair yaptığı açıklamada, “Bu kitabın ayrımının güncel Türkiye olduğunu ve aslında bir yazarın ülkenin düştüğü hâle itirazı ya da çığlığı, muhalefeti diye okuyabilirsiniz” dedi.
İREM ERBAŞ / ÖZEL HABER
Türk edebiyatının sevilen isimlerinden Ahmet Ümit, yıllardır aralıksız katıldığı Bursa Kitap Fuarı’nda geçtiğimiz hafta yine okurlarıyla buluştu. Fuarda gerçekleştirdiğimiz özel röportajda hem fuarın kendisi için taşıdığı anlamı hem de Türkiye’nin kitap okuma kültürüne dair değerlendirmelerini bizimle paylaştı. Ümit ayrıca, son kitabı Yırtıcı Kuşlar Zamanı üzerinden edebiyatın toplumsal işlevi hakkında da çarpıcı yorumlarda bulundu.
“Bursa’ya geldiğimde hep mutlu ayrıldım”
Ahmet Ümit, kitap fuarlarının yazarlar ve okurlar arasında kurduğu bağın önemine dikkat çekti. 15-20 yıldır Bursa Kitap Fuarı’na katıldığını ve bu zamana kadar sadece 1 tanesini kaçırmış olabileceğinden bahsederek, “Bursa’ya geldiğimde hep mutlu ayrıldım. Çünkü Bursa’da yoğun bir kitapsever, edebiyatsever kitle var. Bana da çok büyük ilgi gösterdiler bugüne kadar, hiç pişmanlık duymadım. O nedenle Bursa’ya gelmek benim için güzel bir şey” dedi.
“Bedeni besliyoruz, ruhu ihmal ediyoruz”
Türkiye’de kitap okuma oranının düşük olmasının temel nedeninin aile ortamı olduğunu dile getiren Ümit, “Çocuklarımızın bedensel olarak gelişmeleri için her şeyi yapıyoruz ve bunun üzerine düşüyoruz ama aynı şeyi çocuklarımızın ruhunun gelişmesi için yapmıyoruz. Çocuk gözünü açtığında annenin babanın elinde kitap görse, masaldan konuşsalar, romandan konuşsalar çocuk buradan başlasa onun ruhunun gelişimi için yani zorunlu bir tüketim maddesi hâline gelecek edebi ürünler. Okullarda sorumlu ve bu konunun farkında olan öğretmenlerimiz var onlar çocuklara kitap okutmaya teşvik ediyor. Arkadaş grupları içerisinde oluyor. O zaman da yeterli olmuyor yani her ailede böyle bir olay gerçekleşse, yani özel olarak edebiyata yönelik bir çocuğun eğitimi başlığı altında bir çalışma yapsalar ya da bunun üzerine düşseler özen gösterseler, bence okumama meselemiz ortadan kalkar” dedi.
“Neyle olursa olsun okumaya başlansın”
Son yıllarda özellikle genç okurların yoğun ilgi gösterdiği platformlardan çıkan yazarlara yönelik eleştirilere karşı çıkan Ümit, bu durumu doğal bir süreç olarak değerlendiriyor, “Bazı yayınevleri, bazı yazarlar ve bazı okurlar küçümsüyorlar bu yanlış. Neyle olursa olsun okumaya başlansın bir süre sonra diyecek ki bu yetmiyor hadi ben Dostoyevski de okuyayım diyecek. Ne bileyim işte Orhan Kemal, Yaşar Kemal okurum diyecek yani o değişebiliyor, o yüzden ben asla karşı değilim ve kitap okunmasından yanayım. Yeter ki çocuklar okusunlar.
“Bir yazarın ülkenin düştüğü hâle itirazı”
Ahmet Ümit’in son kitabı Yırtıcı Kuşlar Zamanı, yazarın önceki eserlerinden farklı olarak çok daha güncel bir perspektifle kaleme alınmış. Roman, Türkiye’nin bugününü anlatıyor. Ümit ise kitabı şu şekilde anlatıyor, “Yırtıcı Kuşlar Zamanı en güncel kitabımdır. Yani normalde biz yazarlar güncel olanı yazmaktan çekiniriz. Çünkü yani başlayan süreçlerin oturmasını, hakikatin ortaya çıkmasını bekleriz. O kadar yakıcı bir dönem ki bu ve ülkede o kadar sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz ki. Tabii buna karşı çıkıyoruz bir aydın olarak bir yazar olarak ama asıl ben en iyi kendimi yazarak ifade ederim ve bu dönemi bir romanla anlatmak istedim. O nedenle önceki kitaplarımdan da farkı bugünü anlatması. Çok güncel yani bugünkü Türkiye’yi anlatıyor. Burada yazdığım her şeyi televizyonda bir haber olarak görebilirsiniz yani hayatın devam ettiği bir kitaptan söz ediyoruz. O nedenle bu kitabın ayrımının güncel Türkiye olduğunu ve aslında bir yazarın ülkenin düştüğü hâle itirazı ya da çığlığı, muhalefeti diye okuyabilirsiniz.”